Şanlıurfa’da Rızvaniye El Sanatları Külliyesi’nde koçboynuzu ve ağaçları yontarak rengârenk taraklar yapan Tarakçı Mahmut Çaycı, yapmış olduğu tarakların birçok yönden insan sağlığı için faydaları olduğunu belirtti.
Geleneksel el sanatlarından olan tarakçılığın tarihi çok eskilere dayanıyor. Tarakçılık, Şanlıurfa'da 50 ile 60 yıl öncesine kadar eski arasa Hamamı ile Hoca Abdulvahit Camii arasında kalan çarşıda 20 kadar dükkânda icra edilirdi. Plastik tarakların imal edilmeye başlanması ile sanayileşme karşısında yenik düşen bu sanat günümüzde unutulmaya başladı.
Farklı malzemeler ile imal edilen tarak; devenin bacak kemiğinden, koçboynuzundan, ahşap olarak annep, armut, gürgen, kayın, şimşir ve iyi cins ceviz ağacından yapılıyor. Beyaz renkteki deve kemiği fildişi görünümü vermekte olup diğerlerine nazaran sert ve dayanıklı olduğundan daha çok tercih ediliyor. Kemik, boynuz ve ahşap gibi doğal malzemeden imal edilen tarakların plastik taraklara nazaran saç dökülmesini ve kepek oluşumu azalttığı ve stres oluşumunu engellediği biliniyor.
Günümüzde tarakçılık geleneği Rızvaniye El Sanatları Külliyesi’nde Tarakçı Mahmut Çaycı (40) tarafından yaşatılıyor. Çaycı, yapmış olduğu tarakçılık mesleğini İLKHA mikrofonuna anlattı.
Yaptığı meslek ile insanlara örnek olduğunu belirten Çaycı, unutulmaya yüz tutmuş bir sanatı icra ettiğini, koçboynuzundan kemik tarak yaptığını belirtti.
Tarakları nasıl yaptığı ile ilgili bilgiler veren Çaycı, “Önce koçboynuzunu ateşte tavlıyorum. Ateşte tavladıktan sonra prese vuruyorum. Daha sonra düzlüyorum ve çarka vuruyorum. Ona göre işlemimize devam ediyoruz. Bir tarağın yapılması yaklaşık bir saat ile 2 saat arasında sürüyor. Bazen yapımı 5 saat bile sürüyor. Kemik tarak insan vücuduna en yakın maddeden yapıldığı için plastik taraklar gibi alerji yapmaz. Tırnak ile aynı eş değerde olan ‘keratinden’ yapılmaktadır. Elektriklenme, kepek ve saç kırılması yapmaz. Kafaya masaj yapar, kan dolaşımı hızlandırır ve vücuttaki negatif elektriği önler.” ifadelerini kullandı.
“Koçboynuzu Osmanlı döneminden beri kullanılır”
Amacının ticaret değil de kaybolmaya yüz tutmuş bir mesleği yaşatmak olduğuna dikkat çeken Çaycı, “Yapmış olduğum tarakları ortalama 20 ile 30 TL arasında satıyorum. Amacım bu kültürü tanıtmaktır; ticaret yapmak değildir. Halkımıza bu kültürü tanıtmak istiyoruz. Buraya gelen insanların ilgisi çok fazladır. Örneğin Göbeklitepe yılı olduğundan dolayı buraya çok kişi geliyor. Rehberler bizim yaptığımız sanatı gelen turistlere tanıtıyorlar. Biz istiyoruz ki bütün rehberlerimiz turistleri burada gezdirirken neler yaptığımızı onlara göstermeleridir. Bugün dünya tarihinde ve kültüründe Göbeklitepe var. Bizimde el sanatlarımız da dünya kültüründe bir eserdir. Örneğin Koçboynuzu Osmanlı döneminden beri kullanılır. Eskiden kemik ya da ahşap tarak kullanılırdı. Biz bunun araştırmasını yaptık. Müzede 400-500 yıllık taraklar sergileniyor.” diye konuştu.
“Allah'ın izniyle bu taraklar kullanıldığı zaman bütün problemler ortadan kalkar”
Kemik ve ahşap tarakların faydaları hakkında bilgiler veren Çaycı, “Cumartesi ve pazar günleri ortalama 15 ile 20 arasında tarak satıyorum. İnsanlarımız bu konuda yabancıdır, bilmiyorlar. Yeni nesil ise hiç bilmiyor. Kimisi faydası olup olmadığını soruyor. Biz de onlara anlatıyoruz. İnsanlar yeni yeni bu tarakları tanımaya başlıyorlar. Bu meslek yaklaşık olarak 40 yıldır yapılmadığından dolayı unutuldu. Plastik tarak bildiğimiz kimyasal maddeden yapılmaktadır. Düşünün bir poşeti saçınıza vurduğunuz zaman size ne faydası olur mu? Hiçbir faydası olmaz. Her şeyin doğalı güzeldir. Plastik tarak kullanırsan; saçında elektriklenme, kepek ve kırılma olur. Habire şampuanlara para verirsin. Saçta egzama olur, doktora gidersin, durmadan şampuan kullanırsın. Allah'ın izniyle bu taraklar kullanıldığı zaman bütün problemler ortadan kalkar.” ifadelerini kullandı.
“Akşamları eve gittiğimiz zaman bazen uyuyamıyoruz”
Yaptığı işin zorluklarına değinen Çaycı, “Yaptığımız işin zorluğu çoktur. Çok emek istiyor, zahmeti çok büyüktür. Ateşte tavlarken bazen elim yanıyor. Çarka vururken ellerim kesiliyor. Akşamları eve gittiğimiz zaman bazen uyuyamıyoruz. Bizim burada sattığımız tarak tanesi 30 liradır. Bu para maliyeti bırakın onun yapmamıza değmez. Bir tarağın 100 ile 150 lira olması lazım; ama bizim amacımız tanıtımdır daha sonra isteyen olursa satış yapıyoruz. Trabzon’dan şimşir ağaçlarını getiriyoruz. Bu ağaçlar 300 ila 400 yaşları arasındadır. Oradan izin alınarak getiriliyor. Ben oradan gidip ağacı kökünden kesip getireyim olmaz. Varsa yaşlı ve hasta ağaçlar onları dallarından ufak tefek kesiliyor. Koçboynuzu da Denizli'den tedarik ediyoruz, oradan bize geliyor.” dedi.
"Bu mesleği UNESCO koruma altına alsın”
Çaycı tarakçılık mesleğinin Unesco tarafından koruma altına alınması gerektiğini ifade ederek, “Eskiden halk eğitim merkezinde kurs veriyordum kursumuz kapatıldı. Yarına ne olur ne olmaz onu bilemiyorum. Bugün Valilik ve ŞURKAV bize destek veriyor. Burası yarın ne olur onu bilemem. Ben buradan gittikten sonra başka bir yerde bu mesleği yapıp yapmayacağını da bilmiyorum. Bu mesleği bırakırsam kimse de bu mesleği yapmayacak unutulup gidecek. Belediye başkanımızdan şöyle bir şey istiyorum. Bize destek olsun. Bu mesleği UNESCO tarafından koruma altına alma imkânınız varsa lütfen alın, en azından bu mesleğe sahip çıkın.” dedi.
Ahşap tarağın faydaları
Plastik ve metal taraklar kafa derisi için serttir. Ahşap taraklar yumuşak ve parlaktır. Bunlar plastik ve metal taraklardan daha fazla yumuşaklık hissi vermektedir. Ahşap taraklar hassas saç derilerinde kullanıldığı takdirde; morarmayı ve kafa derisini soymayı önler. Ahşap taraklar saçların ölmesini engeller. Kafa derisinden saça yağın dağılmasına yardımcı olur. Kafa derisi üzerindeki “sebum”, uzunluk boyunca dağılır ve saç derisinin yağlanmasını engeller. Plastik tarağın aksine saçların tararken elektriklenmesini önler, ahşabın elektrik iletmeme özelliği vardır, böylece statik hasarı önler. Ahşap taraklar doğal malzemeden el emeği ile üretilirler. Kimyasal madde içermez ve güzel tasarımları vardır. Düzenli olarak temizlediğinde bir ömür boyu kullanılabilirler. Ahşap taraklar zeytinyağı ve doğal yağlarla temizlenir, temizlemek için su kullanılmaz.
Kemik tarağın faydaları
Kemik tarak “keratin” yapılıdır. Keratin ise saçı tararken negatif elektrik yüklenmesi önler. Bu nedenle kemik tarak saç derisinde saçların elektriklenmesini ve kırılmasını engeller. Kemik tarak stres oluşumu azaltır ve ruhsal açıdan faydalı olduğu yapılan araştırmalar sonucunda tespit edilmiştir. Kemik tarak saç diplerine masaj yaparak saçların kepeklenmesi önler. Kemik tarağın doğal ve insan derisine yakın bir maddeden oluşmasından dolayı plastik taraklar gibi saç derisinde alerji yapmaz. Saçı ve saç derisini besler, parlak ve doğal bir görünüm sağlar. Özellikle hassas cilde sahip olanların kemik tarak tercih etmesi önemlidir. (Abdurahman Uğurlu-İLKHA)