BATMAN - Mustazaflar Cemiyeti Kadın Kollarının hazırlayıp tertiplediği "Hz. Hüseyin`den kalan iki miras: Yiğitlik ve Toplumsal Sorumluluk" adlı etkinlik saat:12.00`de Vural Düğün ve Konferans Salonu`nda yapıldı. Salonun tıklım tıklım dolduğu programa 2 binden fazla kişi katıldı.
Kur`an-ı Kerim tilaveti ve mealiyle başlayan programın açılış konuşmasını Mustazaflar Cemiyeti Kadın Kolları gönüllülerinden Hediye Parça yaptı. Parça, dünya hayatının bir mücadele alanı olduğunu ve gerek kadın, gerek erkek her insan ömrünü bu alanda tüketmek durumunda olduğunu belirterek, "Müslüman kadınlar, İslami mücadelede küfre ve zulme kayıtsız kalmadı ve fıtratın kendilerine müsaade ettiği kadarıyla mücadele safındaki yerlerini aldılar. Onlar görevlerini ifa ederek cennetlerdeki makamlarını yükseltmeye çalışmak suretiyle Hüseyinler ile İslami hizmette adeta yarışmışlardır" ifadelerini kullandı.
Konuşmasının devamında Parça, "Zamanın Zeynepliğine aday olan bizlerin de, İslami yaşantının tümünün hayatımızdan çıkartılmasına müsaade etmemek, zamanın Yezidlerinin herhangi bir çeşidinin İslamın tek bir parçasını bile hayatlarımızdan koparmalarına izin vermeyerek, bize düşen her görevi üstlenmek ve hakkıyla yerine getirmeye çalışma zorundayız" şeklinde konuştu.
İslam Ümmeti Zulme Karşı Mücadele Etmezse Mesul Olur
Program sinevizyon gösteriminden sonra Mustazaflar Cemiyeti Kadın Kolları Başkanı Nurten Özer`in Kürtçe konuşmasıyla devam etti. Kerbala`da yaşanan trajik olay ve öncesinde yaşananlarla ilgili kesitler anlattığı konuşmasında Özer, "Her yıl Muharrem ayı gelince Kerbela ashabı aklımızdan çıkmaz. Peygamberler İslam davası için mücadele edip küfür ve cehaleti kaldırdılar. Peygamberden sonra halifeler İslam için mücadele ettiler ve şehid oldular" dedi.
Program sinevizyon gösteriminden sonra Mustazaflar Cemiyeti Kadın Kolları Başkanı Nurten Özer`in Kürtçe konuşmasıyla devam etti. Kerbala`da yaşanan trajik olay ve öncesinde yaşananlarla ilgili kesitler anlattığı konuşmasında Özer, "Her yıl Muharrem ayı gelince Kerbela ashabı aklımızdan çıkmaz. Peygamberler İslam davası için mücadele edip küfür ve cehaleti kaldırdılar. Peygamberden sonra halifeler İslam için mücadele ettiler ve şehid oldular" dedi.
Hilafeti ele geçiren sultanların, Allah`ın dinini bozarak ümmeti İslam`dan uzaklaştırdıklarını ifade eden Özer, "Bunların başında da Yezid bin Muaviye geliyordu. İmam Hüseyin`in kıyamı mal, makam için değil, İslam ve İslam`ın izzetini korumak içindi. Allah`ın hükmüyle amel edilmeyince İmam Hüseyin bunu kabul etmedi ve kıyam etti. Çünkü onun ahlakı da Peygamber Efendimizin ahlakı gibiydi" şeklinde konuştu.
İmamın hareketinin İslam Ümmetine zulme karşı mücadele etmezse mesul olacağını gösterdiğini söyleyen Özer, "İmamın hareketi bize gösterdi ki, İslam Ümmeti zulme karşı mücadele etmezse mesul olur. İmam Hüseyin "Emri bil maruf nehyil anil munker" emrini yerine getirmek için yola koyuldu ve İslam`ın aziz olduğunu bize gösterdi ki, İslam uğruna en değerli varlığımızı feda edelim. İmam Hüseyin Kerbela`da ektiği tohumlar dünya var oldukça her daim meyve verecektir. İmamın kanıyla suladığı tohumlar dünyanın tamamında çiçek açıyor. Müslümanlar şuurlanıp uyanmıştır ki, İmam gibi kanlarıyla mücadele ediyorlar" diye konuştu.
İmam Hüseyin Bir Mektep Vücuda Getirdi
Program günün anlam ve önemine uygun okunan şiir, ilahi ve ağıtlarla devam etti. Okunan ilahi ve ağıtlardan sonra Mustazaflar Cemiyeti Kadın Kolları gönüllüsü Şeyma Erkul Türkçe konuşma yaptı.
Program günün anlam ve önemine uygun okunan şiir, ilahi ve ağıtlarla devam etti. Okunan ilahi ve ağıtlardan sonra Mustazaflar Cemiyeti Kadın Kolları gönüllüsü Şeyma Erkul Türkçe konuşma yaptı.
Kerbela`nın İslam tarihi boyunca müminlerin ciğerini yakan, en feci olay olduğunu söyleyen Erkul, "Kerbela`da Habibullah`ın sevgili torunu, kıyam önderi Hz. Hüseyin ve yarenlerinin Şehadet olayı Allah, Resulü ve Müminler nezdinde gam ve musibet ayıdır. Bu ay, insanlar arasında hakikatin ve aydınlığın, batıl ve karanlık karşısında garip kaldığı aydır" dedi.
İmam Hüseyin`in amacının her şeyden önce İslam`ı imha olmaktan korumak olduğuna dikkat çeken Erkul, "İmamın amacı İslam`ı imha olmaktan korumaktı. O`nun amacı, diğer kutsal dinleri birbiri ardına er veya geç mahveden yozlaşmanın İslam`da yer almasını önlemekti. İşte Hüseyni kıyam; sönmeye yüz tutmuş, yok olmakla karşı karşıya kalan İslam meşalesini yeniden nurlandıracak ve İslam ağacının kurumasını pak ve temiz mübarek kanlarıyla sulayarak önleyecek böyle bir hareket idi" şeklinde konuştu.
İmam Hüseyin`in bir mektep vücuda getirdiğini belirten Erkul, "Bu mektep İslam`ın ameli mektebi idi, O`nun mektebi İslam`ın mektebi idi. Hüseyin bu mektebin yaşamasını istiyordu ve kıyam etti. O`nlar isteyerek alın yazılarına koşarak gittiler" ifadelerini kullandı.
İmam Hüseyin`in sapmışlar için yolu aydınlatan bir nur olduğunu ifade eden Erkul, "İmam sapmışlar için yolu aydınlatan bir nur, Müslümanların çekiştikleri meselelerde hakkı ortaya koyan bir kriterdi. Allah için öfkelenen, Allah için harekete geçen adalet kılıcıydı. Kerbela, yalnız Hüseyin`in değil O`nun yarenlerinin her birinin yüce kahramanlıklarının yaşandığı yerdir" dedi.
Zeynep, Hüseyni Kıyamın Mesajını Zalimlere Haykırdı
Bu yüce davanın kahraman Zeyneplere ihtiyaç olduğunun önemini dile getiren Erkul, "Bu yüce dava kahraman Zeynepler istiyor. O Zeynep ki, kardeş acısının içini yakan hali ile Hüseyni kıyamın mesajını zalimlere haykırdı, nesillere ve çağlara aktardı. Acısı kendisini korkutmadı, ürkütmedi, yas bağlayıp yerine oturtmadı. Bilakis sevdiklerinin acıları hakkı haykırma konusunda O`nu daha da ateşledi. Aşuranın Mesajı direnmektir, diri olmaktır! Ya Hüseyin gibi şehit olmalı, ya da Zeynep gibi Yaşamalı… Gidenler Hüseynin yaptığı işi yaptılar, kalanlar Zeyneb`in yaptığını yapsınlar aksi takdirde, Yezid`e uymuş olurlar" ifadelerini kullandı.
Bu yüce davanın kahraman Zeyneplere ihtiyaç olduğunun önemini dile getiren Erkul, "Bu yüce dava kahraman Zeynepler istiyor. O Zeynep ki, kardeş acısının içini yakan hali ile Hüseyni kıyamın mesajını zalimlere haykırdı, nesillere ve çağlara aktardı. Acısı kendisini korkutmadı, ürkütmedi, yas bağlayıp yerine oturtmadı. Bilakis sevdiklerinin acıları hakkı haykırma konusunda O`nu daha da ateşledi. Aşuranın Mesajı direnmektir, diri olmaktır! Ya Hüseyin gibi şehit olmalı, ya da Zeynep gibi Yaşamalı… Gidenler Hüseynin yaptığı işi yaptılar, kalanlar Zeyneb`in yaptığını yapsınlar aksi takdirde, Yezid`e uymuş olurlar" ifadelerini kullandı.
Yapılan konuşmalar ve seslendirilen ilahilerden dolayı programda yoğun bir duygusal atmosfer oluşması ve salonda bulunanların ağlaması dikkat çekti.
Program seslendirilen ilahi ve çocukların okuduğu "Aşura" adlı şiirden sonra Mustazaflar Cemiyeti Kadın Kolları gönüllüsü Semra Geyik`in okuduğu dua ile sona erdi. (M.Enes İmir - İLKHA)