Mardin merkez Artuklu ilçesi Saraçoğlu Mahallesi Anafartalar Sokak’ta tek odalı bir evde yaşam mücadelesi veren Ökmen ailesinin bitmek bilmeyen dramı yürek burktu.
15 ay önce belediyede taşeron işçi olarak çalışan eşi Şeyhmus Ökmen’in iş başında kalp krizi geçirdiğini ve belden aşağısının felç kalmasıyla yatağa mahkûm olduğunu anlatan 5 çocuk annesi Hanife Ökmen, o günden sonra olumsuzlukların arka arkasının kesilmediğini, buna rağmen şükrettiklerini söyledi.
İş kazası olmadığı için eşinin malulen emekliye ayrılamadığını dile getiren Anne Ökmen, bunun yanında başvurdukları hastaneden de yüzde 0 engelli raporu verildiği için engelli veya bakıcılık maaşı alamadıklarını söyledi.
Eşinin ilaç tedavisi gördüğünü, ancak bırakın ilacı ekmek alacak paralarının dahi olmadığını dile getiren Anne Ökmen, yetkililerden ve hayırseverlerden kendilerine uzanacak bir yardım eli bekliyor.
Yokluk nedeniyle çocuklarını okula gönderemediğini belirten Anne Ökmen, çaresiz olduklarını, eşinin tedavi edilmesini ve engelli raporunun kendilerine verilmesini istiyor.
“Mağduriyetimi gidersinler”
Taşeron işçi olarak çalışırken 15 ay önce kalp krizi geçirdiğini belirten Baba Şeyhmus Ökmen, daha sonra kendisinin hastaneye kaldırıldığını ve şu anki hale geldiğini söyledi.
Baba Ökmen, “Halimi görüyorsunuz? Yatalağım, hiçbir ihtiyacımı tek başıma gideremiyorum. İşte kalp krizi geçirdim diye iş kazası yazmadılar ve bu yüzden malulen emekli olamıyorum. Engelli, çalışamaz raporu da vermiyorlar. Buradan Sayın Cumhurbaşkanı'na sesleniyorum. Bu mağduriyetimi gidersinler. Sadece maaşımın bağlanmasını istiyorum, başka bir şey istemiyorum.” dedi.
5 çocuklu anne: Ekmek paramız yok
Anne Hanife Ökmen de “Çalışacak kimsem yok, en büyük çocuğum okula gidiyor, kızlarım ise küçük ve imkânsızlıktan okula da gidemiyorlar. Ben de eşime bakmak zorundayım. Her gün fizik hareketlerini ben yapıyorum, tüm bakımlarını yapıyorum. Tabi artık psikolojimiz bozuldu, her hangi bir gelirimiz olmadığı için ne yapacağımızı bilemiyoruz. Maddi durumumuz çok kötü. İlaç tedavisi görüyor, ancak bırakın ilaç parasını ekmek alacak paramız yok.” diye konuştu.
“Eşim hiçbir ihtiyacını tek başına gideremiyor”
Eşine engelli maaşı bağlanması ya da malulen emekli sayılması için çalmadık kapı bırakmadıklarını anlatan Anne Ökmen, “Eşim iş başında kalp krizi geçirdi. 2 ay Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesinde, 2 ay da Mardin'deki hastanelerde tedavi oldu. Elimizde raporlar var, iş başında kalp krizi geçirdiğine dair. Malulen emekli olması için başvurduk ancak dilekçemizi reddettiler. Bütün arkadaşları kadroya geçti. Çalışsaydı o da kadrolu olacaktı. Eşim bugün bez bağlar duruma gelmiş, hiçbir ihtiyacını gideremiyor. Ama engelli raporu çıkarmak için gittiğimiz heyet ona sağlam raporu verdiği için ne engelli maaşı ne de hasta bakıcı maaşını aldık. Yetkililerden, Sayın Cumhurbaşkanı'mızdan sesimizi duymasını istiyorum. Maddi durumdan dolayı kız çocuklarımı okula gönderemedim. Tek başıma çocuklarıma bakıyorum. Tek derdim çocuklarımı okutmak. Okuyup hayatlarını kurtarmalarını istiyorum. Ancak maddi durumum yetersiz.” dedi.
“Eşim felçli ama hastane yüzde 0 rapor verdi”
Engelli raporlarına yüzde 0 yazılmasına tepki gösteren Anne Ökmen, “Hastaneden sağlık raporu için başvurduk, tüm doktorlar yüzde 90 engelli verdi. Ama bir doktor yüzde 0 verdiği için rapor yüzde 0 çıktı. Nöroloji doktoru bize vermedi. Eşim ilaç tedavisi görüyor, ilaçlarımız bitmiş ve ilaç alacak paramız yok. Ekmek paramız yok, durumumuz budur. Sadece bir fırıncı hayrına günde birkaç ekmek veriyor. Onun dışında hiç kimse bize yardım etmiyor.” diye konuştu.
“Eşimin tedavi edilmesini ve çocuklarımın okula gönderilmesini istiyorum”
Borç yaparak geçindiklerini kaydeden Anne Ökmen, şunları söyledi:
“Eşim 7-8 yıldır taşeron işçi olarak çalışıyordu, 15 ay önce dediler ki; ‘Eşin kalp krizi geçirmiş ve hastaneye kaldırılmış.’ Biz de hemen hastaneye gittik, ayakları şu an tutmuyor. Hastaneden çıktık, sonra bir ay daha sigortası yatırıldı ve sonra işten çıkarıldı. Eşim hastadır ve yerdedir, bu halde nasıl çalışsın. İş kazası olmadığı için malulen emekli olmadı. Maaşımız yok, engelli raporu için heyete girdik, bir doktur yüzünden yüzde 0 verdiler. Evimizin halini görüyorsunuz? Bir oda var ve bir mutfak var. Mutfağı banyo olarak da kullanıyoruz. Evde kapı-pencere kalmamış. Evin üzerimize düşmesinden endişe ediyoruz. Eşimin tedavi edilmesi lazım, paramız olmadığı için tedavi edemiyoruz. Eşimin tedavi edilmesini istiyoruz. Kızlarım okula gitmek istiyor, fakat okula gönderemiyoruz. Kalem-defter alacak paramız yok.”
“Okuyup ilahiyat fakültesine gitmek istiyorum”
Ortaokulu geçen yıl bitiren ancak liseye kaydını yapamayan Pınar Ökmen, okumak istediğini, bu yüzden kendisine uzanacak bir yardım eli beklediğini söyledi.
Pınar Ökmen, “Maddi imkânsızlar yüzünden okula gidemedim. Lisede imam hatibi üniversitede ise ilahiyat bölümünü okumak isterdim. Lütfen yetkililer bana sahip çıksınlar.” dedi.
“Bir an önce bu mağduriyetin giderilmesi lazım”
Ökmen ailesinin komşuları Mehmet Emin Altayhan da yetkililere ve hayırseverlere yardım çağrısında bulunarak, şunları söyledi:
“Şeyhmus abimizin hasta olduğunu duydum ve kendini ziyaret ettim. Halini kendi gözümle görünce vicdanen rahatsız oldum ve mağduriyetinin giderilmesi için çabaladım. Bu ailenin durumu düşük olmasına rağmen mahcubiyetten ve izzetlerinden dolayı gidip kimseye el açmamışlar, kimseden bir şey istememişler. Bir an önce bu mağdur ailenin mağduriyetinin giderilmesi lazım. Hem yetkililerden hem de hayırseverlerden yardım elinin uzatılmasını bekliyorum.” (M. Salih Keskin – İLKHA)