“Okul ortalaması”, resmi bir başarı ölçüsüdür ve başarı ölçüsü olmaya devam edecektir.
“okul ortalaması”nın belirlenmesinde en büyük pay yazılı sınavlara verilmiş.
Dolayısıyla bizim başarımız, öncelikle yazılı sınavlarımızın sonucuyla, ortalamasıyla belirlenir. Yazılı sınavlara hazırlıkta en yaygın ve olumsuz tutum, hazırlığı son güne bırakmaktır.
Bir yorum gücüne ulaşmak için ders üzerinde yoğunlaşmak iyidir. Ancak bir gün boyunca bir derse 10 saat çalışmak, asla beş gün düzenli olarak her gün iki saat çalışmaya eşit değildir.
Beynin bilgiyi öğütmeye, özümsemeye, yorumlayarak kaydetmeye ihtiyacı vardır.
Beyne aynı tür bilgiyi aralıksız bir şekilde tıkıştırmak, su gücüyle çalışan eski bir değirmene geniş oluktan buğday vermek gibidir.
Değirmenci, daha kısa zamanda daha çok iş için oluğa daha çok buğday verdikçe onun içinde yarı öğütülmüş buğday taneleri görünmeye başlar.
Siz de beyne alabileceğinden çok yüklenirseniz bilgilerinizin bir kısmı boşa gitmekle kalmaz, içinde yarı öğütülmüş buğday taneleri bulunan bir un nasıl kalitesizse ve ekmek olamayacak kadar atıl ise sizin o çalışmadan elde etmek istediğimiz bilgi de tasniften, özümseme ve yorumlama işleminden geçmediğinden öyle kalitesizdir, öyle atıldır.
Yazılı için en değerli hazırlık, derse yönelik günlük hazırlık ve tekrarınızdır.
Günlük çalışmada,
1. Bir gün öncesinden dersin konusu gözden geçirilir.
- Hazırlık soruları varsa çözülür.
- Konunun önceki konularla ilişkisi belirlenir.
- Konu ile ilgili ek kaynaklara başvurulur.
- Konunun öğretmene sorulacak yönleri belirlenir.
2. Ders, derste öğrenilir, dolayısıyla dersi bizi en üst kapasiteye taşıyacağı bir ilgiyle dinlememiz gerekir.
3. Dersten sonraki akşam (evde-yurtta) konu gözden geçirilir.
- Konu ile ilgili testler çözülür.
- Konunun anlaşılmayan yönleri araştırılır, gerekirse diğer gün öğretmene sorulur.
Her gün bu düzen içinde çalışıyor, hafta sonu haftayı gözden geçiriyor ve yeteri kadar kitap da okuyorsanız yazılılar döneminde az sanılan bir çalışmayla çok verim elde edersiniz.
Her ders için farklı bir “yeterli” çalışma söz konusudur. Bununla birlikte yazılıya yönelik planlı bir çalışma şöyle olur:
1. Yazılının ilanından hemen sonra (genellikle bir hafta kala) önce bütün konular, yeterli süre içinde okunur, çalışılır.
2. Bu ilk okumadan sonra bir değerlendirme yapılarak anlaşılmayan yerler bir daha çalışılır, gerekirse öğretmene ve sınıf arkadaşlarına sorulur. Bilgiler pekiştirilir, test edilir, özümsenir, yorumlanabilecek bir düzeye kavuşturulur.
3. Yazılı akşamı, sadece gözden geçirme işlemi yapılır. Bu işlem, vakit varsa sınav sabahında bırakılabilir.
Unutmayın! Sadece plansız (düzensiz) öğrenciler, sınav kapıya dayandığında telaş içinde kitaplara sarılır. Halk arasında ünlü bir söz vardır: “Amelenin kötüsü, mesai bittikten sonra çalışır” yazılıya hazırlıkta bu duruma düşmemek gerekir.
Son olarak: Yazılıda çözemediğini veya çözmekte zorlandığınız soruları mutlaka araştırınız, öğretmene (gerekirse) sorunuz.
Allah (cc) yardımcınız olsun…
Abdulkadir Turan / Rehberlik / Doğruhaber