BURSA
İnternet kullanımının ve reklamların kişiselleştirilmesinde büyük öneme sahip olan çerezler, son yıllarda birçok firmanın reklam politikalarına yön veriyor.
Televizyon ya da gazete reklamlarının aksine yeni nesil reklamcılık kişilerin ilgi alanları üzerine temelleniyor.
"Çerez"ler sayesinde bir reklamın herkese gösterilmesinden ziyade, ilgi alanına uygun kişilere iletildiği bir anlayışa geçildi. Bilgisayar, tablet ve cep telefonunda kullanılan internet aracılığıyla kişilerin davranışlarını, ilgi alanlarını takip eden "çerez"ler sayesinde birçok firma, online reklamını kişiye özel gönderiyor.
Yemeğe ilgi duyanlara lokanta, yeni lezzetler, farklı kültürel tatlarla ilgili reklamlar gönderilirken, internette çevre dostu ürünlere bakan birine de her sayfa açışında o kategoriden ürünler gösteriliyor.
Yeni nesil reklamcılık hem reklam verenler hem de alanlar için çok daha etkili görünse de bazı şikayetleri beraberinde getiriyor. Pek çok kullanıcı kişisel verilerinin takip edilmesinden endişe ederken, kimileri ise ilgisini kaybettiği ürünlerin ya da zaten satın aldığı ürünlerin reklamının önlerine düşmesinden rahatsızlık duyabiliyor.
Bursa Teknik Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Turgay Tugay Bilgin, çerezlerin bir virüs ya da zararlı bir program değil metin dosyaları olduğunu söyledi.
Bilgin, "Çerezler temel olarak kullanıcıların internette gezinme etkinliklerini, yer imlerini, hangi siteyi ne sıklıkta gezdiklerini ve ne aradıklarını takip eder. Tehlike, bu dosyalar casus yazılımlar tarafından ele geçirildiğinde başlar." dedi.
Çerezlerin birinci ve üçüncü parti çerezler olarak iki grup olduğunu vurgulayan Bilgin, şöyle konuştu:
"Birinci parti çerezler ziyaret ettiğiniz web sitesinin kendisi tarafından oluşturulur ve sadece onun tarafından kullanılır. Asıl bizim için problemli olanlar üçüncü parti çerezlerdir, çünkü web sitesinin oluşturduğu bir çerezi başka bir web sitesi de okuyabiliyor. Bu üçüncü parti çerezlerin de iki türü var, 'kalıcı çerezler' ve 'zombi çerezler' şeklinde. Kalıcı çerezler kullanıcının bilgisayarında saklanıyor ve o siteyi ziyaretinin ardından da saklanmaya devam ediyor. Kişiler bu çerezleri isterlerse kendileri silebilir. Bunların tehlikeli olanları ise 'zombi' adını verdiğimiz çerezler. Bunları siz silmiş olsanız bile sonradan kendi kendine yeniden oluşuyor. Bunlar kullanıcı gizliliği için bir tehdit. Bunlar internet tarayıcınızın depolama bölümünde değil de 'adobe flash player' gibi bir eklentinin içinde tutunabildikleri için siz internet tarayıcınızdan bu siteleri silseniz bile daha sonra 'flash player'da bulunan bir kopyası internet tarayıcınızda tekrar oluşturulabilir.'
ÇEREZLERDEN NASIL KURTULABİLİRİZ?
İstenmeyen çerezlerden kurtulma yollarına da değinen Bilgin, "Kullanıcılara çerezlerden kurtulmak için bazı programlar var. Bu programlar, bilgisayarınızda kaç web tarayıcısı varsa hepsindeki çerezleri otomatik olarak silmeye olanak sağlıyor. Özellikle zombi çerezleri silmek anlamında bazıları büyük avantaj sağlıyor." dedi.
"SEPET ENTEGRASYONU YOKSA..."
İnternet reklamcılığının önemli örgütlerinden olan The Interactive Advertising Bureau'nun (IAB) Türkiye Genel Müdürü Aygen Tezcan ise Online Davranışsal Reklamcılık (ODR) tekniğinin web sitelerinde gösterilen reklamların kişilerin ilgi alanlarına uygun bir halde gösterilmesi anlamına geldiğini söyledi.
ODR'nin kişisel verilere erişmediğinin altını çizen Tezcan, "Kullanıcılar davranışlarına göre gruplandırılır ve söz konusu gruplara ilgi alanlarına yönelik reklamlar gösterilir. Örneğin, tenisle ilgili siteleri takip eden bir kullanıcı, benzer alışkanlıkları olanlarla aynı gruba dahil edilir ve kendilerine tenis aksesuarlarıyla ilgili reklamlar gösterilir. Bu şekilde, reklamlar mümkün olduğunca kişiye uygun ve faydalı hale getirilir." diye konuştu.
Kullanıcı davranışının, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nda tanımlanan kişisel veri kapsamına girmediğini belirten Tezcan, şunları kaydetti:
"Çünkü bu reklamcılıkta bir kişinin davranışlarından yaş, cinsiyet, ilgi alanını saptayabilir ancak kim olduğunu anlayamazsınız. Bu nedenle kanunda davranışların takibi, izine tabi değil. Ancak IAB Türkiye'nin Online Davranışsal Reklamcılık Öz Denetim Programı kişilerin bu konuda bilgilendirilmesini, isteyenlerin ilgi alanına yönelik reklam görmeme hakkını kullanmasını sağlıyor... Bir e-ticaret sitesinde kullanıcının belirli bir ürüne ilgi gösterdiği saptandığında, o ürünle ilgili reklamlar başka sitelerde de gösteriliyor. Ancak sepet entegrasyonu yoksa ürün satın alınmış dahi olsa reklamlar genellikle 2 hafta sürüyor. Ürüne yönelik ilgisini kaybetse de tüketici o alanda reklam görmeye devam edebiliyor."
Kaynak, AA