Mardin'in Midyat ilçesinde, siyasetçi, eğitimci, esnaf ve vatandaşlar Yeni Zelanda'nın Christchurch kentinde iki camiye yönelik barbar saldırıyı şiddetle kınarken, özellikle Amerika ve Avrupa’nın İslam’a ve Müslümanlara yönelik kullandığı düşmanca dilin bu tür terörist saldırıları beraberinde getirdiğine dikkat çektiler. Bu saldırıların Müslümanların birleşerek gaflet uykusundan uyanmalarına vesile olması gerektiğini de belirten Midyatlılar olayı telin ettiler.

“Bu katliam haçlı zihniyetinin planlı bir projesidir”

HÜDA PAR Midyat İlçe Başkanı İsa Altunkaynak, “Öncelikle cuma namazı esnasında yapılan saldırıda şehadete ulaşan Yeni Zelanda'daki kardeşlerimizin şehadetlerini tebrik ediyor, geride kalan gazilerimize acil ve hayırlı şifalar temenni ediyoruz. Yeni Zelanda saldırısı ne ilk ne de son olacak. Maalesef cuma namazı esnasında masum ve mazlum Müslümanlara ibadet halindeyken saldırı yapılmıştır. Bu menfur saldırıyı şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz. Bu gibi saldırılar zaman zaman İslam âleminin nabzını yoklamak için, gün geldi Halil Er-Rahman da, gün geldi Susa’da, gün geldi Yeni Zelanda'da tekrarlana gelmiştir. Aslında bu saldırıları yapanların arkasında büyük güç odaklarının Batılı taşeronların olduğu kesin ve kaçınılmazdır. Bunu hep biliyoruz, görüyoruz. Ancak bu saldırıların hemen akabinde saldırı yapanların psikolojisinin bozuk olduğu imajını İslam âlemine yaymaya çalışmaktadırlar. Oysaki bunların arkasında ciddi kurumların olduğu, aslında kuklayı değil kuklacının cezalandırılması gerektiğinin altını çizmek istiyoruz. Haçlı zihniyetini ön plana çıkarmak için yapılan planlı bir faaliyet olduğunu biliyoruz ve görüyoruz. Tarih boyunca bu gibi alçakça işlenen cinayetleri şiddetle kınıyor ve tel’in ediyoruz. Bu saldırıları gerçekleştirenler güçlerini İslam âleminin dağınıklığından almaktadırlar. Bu Haçlı zihniyetine karşı ümmet bilinci ile yola çıkmak suretiyle onların bu ahlak dışı ve gayri insani davranışlarını bertaraf edebiliriz. Aksi takdirde şahsi duygularla yola çıktığımız zaman başarı elde etmemiz mümkün değildir ve olmayacaktır. Önce ümmet anlayışı diyoruz, önce birlik ve vahdet diyoruz. Tekrardan gerek Yeni Zelanda'da gerekse dünyanın dört bir yanında inanç kimliğinden dolayı zulme uğramış ve uğrayan tüm mazlum ve mustazaf kardeşlerimizin şehadetlerini tebrik ediyor, geride kalan yaralılarımıza da acil şifalar temenni ediyoruz.” dedi.


“Bu saldırı Müslümanların gaflet uykusundan uyanmalarına vesile olsun”

Fehmi Kaplan, “Tabi bu olayları yapanları şiddetli lanetliyoruz. Allah'ın laneti onların ve destekçilerinin üzerine olsun. Böyle bir temennide bulunmak elbette ki yeterli değil. Müslümanlar sözlerden öte fiili olarak hareket etmek zorundadırlar. Hatırlarsanız Fransa'da Charlie Hebdo dergisine bir saldırı yapılmıştı. O saldırın akabinde dünyanın bütün liderleri o saldırıyı kınamak için bir araya gelmişlerdi. Hatta Türkiye'den Sayın Davutoğlu da  oraya katılmıştı. Netanyahu ile aynı safta yer almıştı. Bakalım bu saldırının neticesinde dünya liderleri buna nasıl bir tepki gösterecek. Ama biz şunu biliyoruz ki dünyanın bütün liderlerinden sadece ve sadece kınama sözleri çıkacak ve ondan sonra olayın üstü kapatılacak. Müslümanlar kendi inançlarına yapılanlara sessiz kaldıkları müddetçe bu tür saldırıların önü alınmayacak ve bu tür saldırılar devam edecektir. Ne zaman ki Müslümanlar kendi özlerine geri dönüş yaparlar. Allah ve Peygamberinden başka hiçbir kimseyi kendilerine dost edinmezler. İşte o zaman göreceksiniz ki yeryüzünün bütün müstekbirlerinin etekleri tutuşacak. O zaman göreceksiniz ki yeryüzüne adalet hâkim olacak, Müslümanlar asrısaadetteki gibi tekrar izzet ve şereflerini kazanacaklar. Ama maalesef bugün özellikle halkı Müslüman olan ülkelerin başında bulunan bütün müstekbirler, başta Amerika ve israil uşaklığını yapmak üzere sanki ittifak etmişçesine İslam’ı  ortadan kaldıracak bir pozisyonda yer almaktadırlar. Bu bütün Müslümanları üzüyor, ama halk kendi inancına bağlıdır. Ne olursa olsun Müslümanlar dünyanın herhangi bölgesinde her gün kaç tane Müslüman şehid edilirse edilsin. Müslümanlar kendi Kur'anlarından, peygamberlerinden asla vazgeçmeyecekler ve bu dinin hâkimiyetini sağlamak için Allah'ın da yardımıyla hiçbir zaman geri adım atmayacaklar. Temennimiz bu olayın Müslümanların arasındaki gaflet uykusunu ortadan kaldırması, Müslümanlar arasında birliğin ve kardeşliğin sağlanmasına vesile olmasıdır.”

“Peygamberimize ihanet eden atalarının intikamını alıyorlar”

M. Emin Gökçe, " Bunlar Bedr'in intikamını almak istemişlerdir. Bu tam bir İslam düşmanlığıdır. Yani başka bir şey yoktur, başka bir gayeleri yoktur. Nasıl ki Hendek Savaşı'nda Mu’az bin Cebel Müslümanlara ihanet ettikleri için onlara hakemlik yaptığı zaman Mu’az bin Cebel demişti ki; 'Siz Tevrat'a göre mi Kuran'a göre mi yargılanmak istersiniz?' Onlar da 'Tevrat'a göre.' demişlerdi. O da demişti ki, 'Tevrat'a göre Müslümanlara ihanet edip eli kılıç tutan herkesin öldürülmesine hükmedilmiştir.' Bugün ihanet sebebiyle öldürülen o kâfirlerin intikamını almak istiyorlar. Maalesef eğer biz Müslümanlar böyle pısırık olursak ve zelil olursak. Eğer evimizde oturup sadece namaz kılıp, oruç tutacağız dersek, kâfir ve zalimlere baş kaldırmayacağız dersek. Böyle camilerde katliam yaparlar. Tüm dünyada Arakan, Mısır, Filistin, Çeçenistan ve Pakistan’da Müslümanlardan intikam alınıyor. Müslümanlar uyanık olmalı ve baş kaldırmalı. Bu küfür ve zulme karşı boyunlarını bükmemeliler. Bu Amerika ve israili perişan etmeliler. Kesinlikle evimizde bile uyku bize haram olmalı, uyumamalıyız. Savaşa gidemiyorsak bile, bir kötülük gördüğümüz zaman onu elimizle, gücümüz yetmiyorsa dilimizle, ona da gücümüz yetmiyorsa kin ve nefretle ondan buğz etmeliyiz. Elimizden bir şey gelmese bile onlardan nefret etmeliyiz ve tepki göstermeliyiz onları telin etmeliyiz.” ifadelerini kullandı.

“Bu katliam Avrupa’nın İslam’a karşı ekmiş olduğu kin ve nefretin sonucudur”

Abdulkadir Arbağ, "Öncelikle şunu söyleyelim, yaramız ağırdır, büyüktür. Ama bu yapılan saldırı sadece 1-2 camiye yapılan saldırı değildir. İslam âleminin tümüne yapılan bir saldırıdır. Müslümanların yok olması amacıyla yapılmış bir saldırıdır ve bu saldırının çıkış noktası Avrupa'nın şu ana kadar İslam'a karşı gütmüş olduğu, yani kin ve nefretin tohumlarının sonucudur. Neden diyeceksiniz. Çünkü Avrupa'nın bugün hiçbir televizyon ve gazetelerinde terör ibaresi bu olay için geçmemiştir.  Ama eğer Müslüman bir şahsiyet tarafından velev ki şahsi olarak yapılmış olsaydı. İslami terör hortladı diye yarın manşetler atacaklardı.  Bundan dolayı Müslümanların öncelikle camilerine sahip çıkması ve bu konuda Avrupa'yı sıkıştırmaları gerekir. Yani gerçekten acımız büyüktür, telafisi olamaz. Ancak bundan sonrası için Müslümanların uyanık olmaya ve birliğe ihtiyaçları vardır. Ayasofya'nın ibadete açılması çok daha önceden gerekiyordu. Türkiye yüzde 99 İslam deniliyorsa, bundan dolayı ibadete kesinlikle açılması lazım. Özellikle bu olaydan sonra ülke  büyüklerinin el atması lazım.” şeklinde konuştu.

“Biz Müslümanlar üzerimize düşeni yapmıyoruz”

Engin Cengiz, "Yeni Zelanda'da yapılan vahşice katliamı kınıyorum. Oradaki bütün Müslüman kardeşlerime Allah'tan rahmet diliyorum, ailelerine başsağlığı ve sabırlar diliyorum ve şunu sormak istiyorum. Bir Müslüman, eğer bir İngiliz’e bir Alman’a bir israilliye veya bir Amerikalıya bu katliamı yapsaydı dünyanın tepkisi ne olurdu. Bunu sormak istiyorum. Biz üzerimize düşen görevi yapmıyoruz. Öncelikle ben bunu söylemek istiyorum ve bu yüzden de hesaba çekileceğiz. Biz Müslüman olarak hesaba çekileceğiz diyorum. Kaç yıldır Müslümanlara bu zulüm yapılıyor, farkında değil miyiz? Ben siyasi partilere de seslenmek istiyorum. Sessiz kalmayalım. Ayasofya cami olsun. Biz tarihimizi unutmayalım. Ayasofya’ya sahip çıkalım. Müslüman kardeşlerimize sahip çıkalım. Kısacası şunu söylemek istiyorum; zafer İslam’ındır  .”

“Özümüze dönersek bize saldırmaları kâfirlerin haddi değildir”

Tarihi Merkez Cevat Paşa cami cemaati de saldırıya sert tepki göstererek, Haçlı zihniyetini telin ettiler. Cami cemaatinden Hasan Gökalp, "Allah bu saldırıları yapanların gözlerini kör etsin. Allah intikamımızı onlardan alsın. Ama ne yazık ki biz Müslümanlar kendimizi bırakmışız. Kâfirler nasıl bize karşı bu şekilde davranırlar. Eğer biz hakkıyla Müslümanlığınızı yapsaydık böyle olmazdı. Maalesef biz dinimizi bırakmışız ve terk etmişiz. Bu nedenledir ki Allah-û Teâlâ bu tür musibetleri başımıza getiriyor. Bizim kendi özümüze dinimize dönüş yapmamız gerekir. Allah-û Teâlâ onları muzaffer kılmaz ve muvaffak olmazlar. Bizim suçumuzdur. Biz kendimizi ve dinimizi bırakmışız, kâfirler de artık sırtımızdan inmiyorlar, Müslüman dinini terk etti mi düşmanlar işte böyle yapar. Eğer biz dinimizi terk etmeseydik kâfirlerin ne haddine bize karşı çıkmaları. Ama ne yapalım durumumuz bu.” dedi

Hacı Ahmet Solmaz, “Allah'ım onlara bırakmasın. O Müslümanların haklarını ve intikamını onlardan alsın inşallah. Onlar değil, Müslümanlar muvaffak olacaklar. Eninde sonunda kâfirler mağlup olacaklar, Ayasofya'nın da açılmasını istiyoruz, ibadet için açılmasını istiyoruz. Bu da bize bahane oldu. Mademki İslam'a bu şekilde davranıyorlar Allah onlara bırakmasın." şeklinde konuştu.

M. Saîd Aydoğdu, “Avrupa diyor ki insan hakları var. Tamam, insan hakları var. Peki, niye orada ezanlar gizliden okunuyor. 50 tane insanımızı camide katlediyorlar. Biz eğer Midyat’ta bir kilisenin taşına dokunsak dünyayı ayağa kaldıracaklar. Böyle olur mu?  Sayın Müslümanlar!  Tüm İslam âlemine, size sesleniyorum.  Dört bir tarafa. Kürdü, Türkü ve Arabıyla. Ne zamana kadar yatacaksınız. Sesinizi yükseltin yahu!” ifadelerini kullandı.

Hacı Abdullah ise “Hazreti Halid Bin Velid dünyayı fethetti. Müslümanlar öldürülmekle bitmez. İnşallah İslam galip olacaktır. Biz Müslüman’ız. Haçlı zihniyetine tabi değiliz. Allah ve Kur'an'ımız var. Hans ve Corc’tan, hiçbir kâfirden korkmuyoruz. Şehidlere dua ediyoruz. Gerekirse gönüllü olarak onların yolundayız. Her zaman hazırız.” dedi.

Hayrettin İnan, “Bu olayı Midyat halkı olarak kınıyoruz. Gâvurlar bizi yenemez. Müslümanlar bir olmalı. Dünya var oldukça bu böyle olacak. Müslümanları çekemiyorlar. Çünkü Avrupa’da her gün insanlar Müslüman oluyor. Ayasofya cami olmalıdır tekrar.”

Haci Akpınar, “ Bu olayı kınıyoruz. Memnun değiliz. Allah haklarını bırakmasın. Allah bizi doğru yola iletsin. Önce terör şebekesi israilin dersini vermeliyiz. İsrail o masumlara kıyıyorlar. Bütün bunlar onların oyunlarıdır. Allah Müslümanları zulüm altında bırakmaz inşallah. Bunların Mekke müşriklerinden farkları yoktur. Onların yolundan gidiyorlar. Allah şehitlere rahmet eylesin. Allah İslam ümmetini müşrik ve zalimlerin elinden kurtarsın.” diye konuştu. (Süleyman Tunç-İLKHA)