Küçük yada büyük ölçekli işletmelerde en önemli olan konunun bir araya gelmek olduğunu söyleyen Doyar, bu konunun Müslümanlar açısından çok daha önemli olduğunu ve yapılan toplantılardan istifade edilmesi gerektiğini belirtti.
İslam'da ticaret ahlakına değinen Doyar, ticaretin dört sebepten ötürü yapılabileceğini belirtti.
Akıllı insanın nefsini sürekli muhasebeden geçirmesi gerektiğini vurgulayan Doyar, "Ben bir tüccar olsam öncelikle, 'Bu işi neden yaptığımı' kendime sorardım. Çünkü imanım bana bunu dedirtir. Bu dünyaya niye geldim, ben diğer insanlar gibi İslam'ı dikkate almayan, İslam'ı hiçe sayan ya da inanmayanlar gibi değilim. Benim onlardan farklı olan Allah'a inanmak gibi bir özelliğim var. Bu dünya imtihan yeridir. Bu dünyada imtihan gereği her ne yapıyorsam yapayım ahirette bunun hesabını vereceğime inanıyorum. Bu dünya benim için kocaman bir sınav salonu mahiyetindedir. Ben buradan sınavı kazanarak çıkmak istiyorum. Her sınava girenin ortak hedefi budur. Onun için Hazreti Peygamber bu konuda çok ciddi bir yol göstererek şunu söylüyor: 'Akıllı insan kimdir biliyor musunuz? Akıllı insan sürekli nefsini muhasebeden geçiren ve ahirete hazırlık yapandır.' Elbette ki insanın en iyisi akıllı olanıdır. Her ne iş yaparsak yapalım, imanımız, buradan kazançlı mı zararlı mı olduğumuzu bize düşündürür." dedi.
"Rekabet etmek ve bir güç haline gelmek için ticaret yapılması uygun değildir"
Ticaretin 4 farklı sebeple yapılabileceğini hatırlatan Doyar, "Geçim için, lüks bir hayat yaşamak için, maddi güç haline gelebilmek için ve başkası ile rekabet için ticaret yapılabilir. Diğer taraftan İslam'a baktığımızda orada da meşru sayılan ticaretin 4 sebepten dolayı yapıldığını görüyoruz. Kişi ve bakmakla mükellef olduğu insanlara hakkını vermek için çalışmak zorundadır. Biraz daha rahat bir hayat yaşamak için ticaret yapılabilir. Fakir ve muhtaçlara yardım yapmak niyetiyle yapılan ticaret. Bu, İslam'da teşvik edilen ticaret türlerindendir. Son olarak İslami çalışmalara katkı sağlamak için yapılan ticarettir. İslami açıdan kişinin geçimini sağlaması için çalışması farzdır. İslam, iki ticaret şeklini meşru bile olsa hoş görmüyor. Her ne kadar meşru dairede bile olsa kişinin başkaları ile rekabet etmek ve bir güç haline gelmek için ticaret yapılması uygun değildir. Çünkü bu, İslam'a da Müslümanlara da bir fayda sağlamaz. Bununla birlikte akrabalardan başlayarak muhtaç olanlara yardım etmek niyetiyle para kazanmak isteyen kişi bilsin ki o Allah yolundadır. Bu tür ticaret teşvik edilmiştir." ifadelerini kullandı.
"Müslümanları sürekli terörist olarak göstermeye çalıştılar"
Yeni Zelanda'da camilerdeki Haçlı terörüne de değinen Doyar, "Yıllardan beridir kıble edindiğimiz Avrupa'daki yetkililer, Müslümanları sürekli terörist olarak göstermeye çalıştılar. Müslümanlara saldırı zeminini hazırladılar ve neticede bugün görüyoruz ki Avrupa'nın göbeğinden Yeni Zelanda'ya kadar Müslümanların kutsallarına el uzatılıyor, katlediyorlar. Ama Avrupa'dan en ufak bir ses çıkmıyor. Çünkü bunun sebebi onlar. İkincisi bizim Müslüman ülke olarak bildiğimiz İslam coğrafyasında sözüm ona Müslüman halkları idare eden insanlar, başta Türkiye olmak üzere hala Avrupa'yı kıble edinmekten vazgeçmemiş. Allah ve Resulünün uyarılarına rağmen bizi yönetenler Avrupa'yı kıble edinmekten vazgeçmiyorlar. Onların bize dayattığı kanunları çıkarmaya çalışıyorlar. Bunun sürekli hatırımızda durması gerekir. Bu kadar düşmanlıklarına rağmen Kur'an'ın ifadesine göre, hala onlarda izzet mi arıyoruz? Allah (Celle Celalüh) önce yöneticilere sonra da onlara kananlara basiret ve feraset versin." şeklinde konuştu.
Toplantıda, bir konuşma yapan Tarım ve Orman Bakanı Müsteşarı Ali Recep Nazlı ise tarım ve hayvancılıkta verilen teşvik ve hibeler konusunda bir sunum gerçekleştirdi. (Nizamettin Aşkın- İLKHA)