Mustafa KARAKAŞ/Doğruhaber

İslam Dünyası başsız, darmadağın olmanın acı sonuçlarını yaşıyor. Birlik olamadığımız için önce ülkelerimiz bir bir yutuldu, yutuluyor. Bundan sonraki süreç Batı’da camilerimizde vurulma süreci olacak maazallah

Yeni Zelanda’da Cuma namazı kılan cemaate yapılan saldırı sonrasında Batı Kamuoyu meseleyi “bir akıl sağlığı meselesi”ne dönüştürecektir. Zira en iyi manipülasyon aracı meseleyi bireysel saldırı kılıfına sokmaktır. Oysa fotoğraf net: Bir medeniyet(Siyonist/Haçlı Medeniyeti) bir diğer medeniyeti (Doğu/İslam Medeniyeti) yok etmeye çalışıyor. Kişiliksizleştirme sürecinde nispi bir başarı sağladılarsa artık son kertede bizleri imha etme sürecine girdiler. Meseleyi doğru okuyamazsak doğru tedavi yöntemleri de bulamayız.

Yeni Zelanda Katliamı ile kanadadaki katliam arasında biz bir anlam ilişkisi kuramasak da katilin silahının üzerine yazdığı Alexsandre Bissonette ismi meseleyi açıklıyor. Bissonette 2 yıl önce Kanada’da müslümanları camide katleden katilin adı.

Her iki katilin de argümanı aynı. İkisi de müslümanların Batı'da olmaması gerektiğini düşünen ırkçı/hristiyan teröristler...

MESELE NEDİR

Mesele Hristiyan/Haçlı medeniyetinin İslam dünyasında devletler eli ile icra ettiği saldırgan politikanın kendi coğrafyasında sapkın militarist Haçlı bireyler tarafından sürdürülüyor olması meselesidir.

Batıda sağcı/Haçlı tortularının canlandığını görmemiz gerek. Kanada’daki saldırı da bireysel bir saldırı olarak resmedildi. Oysa Batı medyasının İslam dünyasına yönelik algı operasyonları zehirli meyvelerini vermeye başlamıştır. Yeni Zelanda saldırganının Ayasofya vurgusu ile Avrupa Parlamentosunun Ayasofya vurgusu arasında inanılmaz bir benzerlik var. Saldırgan da bir gün Ayasofya’yı geri alacağız minareleri yıkacağız sloganı atıyor AP’de…

Peki çözüm ne?

DEVLET BAŞKANLARI BATI’DAKİ MÜSLÜMANLAR İÇİN HAREKETE GEÇMELİ

Çok değil 2 yıl önce Kanada’nın Quebec Camisinde yatsı namazını kılan müminler katledildiğinde İslam halklarının gösterdiği tepkiyi Müslüman ülkelerin Devlet idarecileri de gösterseydi, belki de Yeni Zelanda’daki katliam yaşanmayacaktı.

Türkiye, İran, Pakistan, Suud, Mısır… Aralarında ne tür sorunlar olursa olsun bu gibi durumlarda bir araya gelme ve küresel çapta bir mesaj verebilme olgunluğuna artık erişebilmelidirler. İslam İşbirliği Teşkilatı olsun, Arap Birliği olsun Yeni Zelanda’da aktif bir diplomasi yürütmelidir. Bu katliamın örgütlü olma ihtimali kesinlikle bireysel olma ihtimalinden çok daha yüksektir. Saldırganın bağlantıları, dahil olduğu terörist haçlı kliğinin hangisi olduğunun tespit edilmesi istenmeli ve bu katliam uluslararası bir alanda mahkum edilmelidir. Meseleyi sadece Yeni Zelanda’nın bir iç olayı olarak değerlendirmek ya da böyle bir değerlendirmeye razı gelmek sorunu ıskalamaktır. Sorun HAÇLI/Siyonist ittifakının saldırganlığı sorunudur, Çözüm İslam Dünyasının hiç değilse dışarıdaki Müslümanların hukukunu koruma adına bir araya gelebilmesi ve yerinde mesajlar vermesi ile aşılabilir

Müslümanlarının kanının değerli olduğu mesajı veril/e/mediği taktirde bu saldırıların önü arkası kesilmeyecektir.