5G sonunda geldi
Her şeyden önce: 5G sonunda geliyor. Geçtiğimiz yıllarda 5G hakkında çok fazla konuşuldu ancak öyle görünüyor ki 2019 yeni nesil ağların tüm dünya çapında gerçekten başlayacağı yıl olacak.
MWC19’da önde gelen yonga üreticilerinin her ikisi de, Qualcomm ve Intel, standlarının tamamını 5G’ye ayırmış. Üstelik en iyi akıllı telefon üreticilerinin tamamı da 5G’yi destekleyen telefonlarını gösterdi. Bir sonraki akıllı telefonunuzun 5G’yle donatılmış olması ve sizin de o telefonu gerçek bir 5G ağında kullanacak olmanız olası.
Bu yazıda da bahsettiğimiz gibi 5G’nin asıl avantajı veri bağlantı hızının kendisi değil. Evet, hız artacak ancak 5G gelişiminin itici gücü ağ kapasitesi olacaktır. İnternete bağlı milyonlarca cihaz halihazırda mevcut ve akıllı cihazlar da çok modayken, bu sayı sadece daha da büyüyecek; hem de hızlı bir şekilde. Bu da bizi MWC19’da güvensiz olduğu bir kez daha kanıtlanan Nesnelerin İnterneti’ne getiriyor.
Ultrasonik parmak izi sensörleri
Qualcomm dört yıl önce, Mobil Dünya Kongresi 2015‘te ultrasonik parmak izi sensörlerini tanıtmıştı. O günlerde bu teknoloji sadece bir prototipti ancak bu sene bahsi geçen teknoloji sonunda gerçek ürünlere eklenmiş: MWC19’da gösterilen birçok akıllı telefon ultrasonik sensörlerle donatılmıştı. Aslında bunların birçoğu kongreden birkaç ay önce duyurulmuştu ancak bu sene çok daha fazlası geliyormuş gibi görünüyor.
Eski nesil kapasitif parmak izi sensörleriyle karşılaştırıldığında ultrasonik sensörlerin birden fazla avantajı var. İlk olarak bu sensörler temassız özelliğe sahip dolayısıyla da akıllı telefonların ekranlarını altına saklanabiliyor; kullanıcı parmak izi kullanmaya yönlendirildiğinde akıllı telefonun ekranı kullanıcının parmağını nereye koyması gerektiğini gösteriyor.
İkinci olarak ultrasonik sensörler daha güvenli. Ultrasonik sensörler parmak izini 3D olarak okur; dolayısıyla da sahte parmak iziyle gerçek parmak izi arasındaki farkı algılayabiliyor. Dahası ultrasonik sensörler öyle hızlı ki parmak izini gerçek zamanlı okur. Bunun sayesinde 3D şeklinde basılmış model parmak ya da iyi durumdaki ölü bir parmakla canlı parmak ayırt edilebilir, nihayetinde de “ya birisi parmağını keser ve telefonunun kilidini açmak için onu kullanırsa” şakaları hiç yapılmamış gibi davranılabilir.
Yapay zeka
Yapay Zeka (YZ) teknoloji endüstrisinin en son moda sözcüğü ve bu yılki Mobil Dünya Kongresi de bu durumdan azade değil. Kongredeki neredeyse her konuşma ve her stand bir şekilde yapay zeka taşıyordu; “Yapay Zekalı Dahi X” diş fırçasını vitrine koyan Oral-B’nin standı da dahil olmak üzere her stand.
Salt reklamın ötesinde aslında bunun anlamı dünya üzerindeki birçok firmanın Amazon, Google ve veri güdümlü diğer dev firmalar tarafından esinlenmiş olmasıdır. Bu firmalar, günlük olarak topladıkları devasa boyutlardaki verilerden çıkarabilecekleri kadar çok değeri sıkıp çıkartma konusunda çok ciddiler. Bunun için de yapay zekayı kullanacaklar; ya da daha net bir ifadeyle, insanların YZ’dan bahsettiklerinde aslında üzerine konuştukları teknoloji olan makine öğrenmesini kullanacaklar.
Makine öğrenmesinin zararlı yazılımlarla mücadele edilmesi hususunda da durum böyledir. Diğer herhangi bir teknoloji gibi YZ’nın da hem avantajları hem de sorunları olduğunu hatırlamak önemli.
Yine de YZ’yı diğer başka teknolojilerden ayıran bir şey yapay zekayla ilgili sorunların ciddi anlamda karmaşık olabileceğidir. Dahası YZ-temelli bir sistemin çıktısı bazen yalnızca kullanıcıları için dahil onu geliştirenler için bile anlaşılır olmayabilir. Bununla birlikte YZ’nın dezavantajlarını unutmamak ve YZ-desteklenmiş teknolojileri nasıl uygulayacağınız konusunda dikkatli olmak önemlidir; yaptığınız seçimlerin toplum ve insanların yaşamları üzerinde büyük etkileri olabilir.
Kaynak, Kaspersky Lab