Kuala Lumpur (AA) - Malezya'da yaşayan Arakanlı Müslümanlar, kendi imkanlarıyla kurdukları "Rohingya Vizyonu Televizyonu" ile Arakanlıların sesini dünyaya duyurma imkanı buluyor.
Myanmar devletinin uyguladığı soykırıma karşı Arakanlıların milli kimliklerini yaşatmak üzere, Arakanlı girişimci Muhammed Nur tarafından başlatılan Rohingya Vizyonu Projesi kapsamında 2012'de kurulan Rohingya Televizyonu, dünyada kurulan ilk Arakanlı televizyon kanalı olma özelliğini taşıyor.
Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'da kurdukları stüdyoda küçük bütçeli ekipmanla çalışan Arakanlılar, ana vatanlarında yaşanan gelişmelerin yanı sıra bölge ve dünya haberlerini ekrana yansıtıyor.
Video paylaşım sitesi YouTube ve diğer sosyal medya siteleri üzerinden yayın yapan televizyonda Arakanca, Myanmarca ve İngilizce olmak üzere 3 dilde haber sunuluyor.
YouTube'da yaklaşık 150 bin abonesi bulunan ve videoları her gün dünya genelinde yaklaşık 200 bin kullanıcı tarafından izlenen Rohingya Televizyonu, Arakanlıların maruz kaldığı katliamları dünyaya duyurabiliyor.
Görüntülü haberin yanı sıra Rohingya Televizyonu ekibi, televizyon kanalının internet adresi rvisiontv.com'da İngilizce ve Arakan dilinde yazılı haber hizmeti de veriyor.
Türk iyeliöğrenciden projeye gönüllü destek
Malezya Uluslararası İslam Üniversitesinde (IIUM) Eğitim Psikolojisi bölümünde yüksek lisans yapan Türkiyeli öğrenci Şeyma Kılıç, Rohingya Televizyonunun İngilizce haber biriminde gönüllü olarak haber sunuyor.
Okuduğu bölümde Arakanlılar üzerine araştırma yapan Kılıç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Yaptığım araştırmalar sonucunda Rohingya Televizyonunu keşfettim. Yaklaşık 7 aydır İngilizce haber spikeri olarak çalışıyorum." dedi.
Kılıç, IIUM Türk Öğrenciler Birliğinin de Malezya genelindeki Arakanlı mültecilere yardımda bulunduğunu belirterek, "Geçen sene bir mülteci okulundaki çocukların bayramlık kıyafetlerinin karşılanmasına öncülük ettik. Bu yıl da topladığımız yardımlarla Seremban şehrindeki başka bir mülteci okulunda okuyan 60 kadar mülteci çocuğun kahvaltı masraflarını karşılıyoruz." şeklinde konuştu.
Türkiyeli öğrencilerin Malezya'da bulundukları süre boyunca Arakanlı mültecilere ellerinden gelen her türlü yardımı yaptığını belirten Kılıç, "Dünyada sesi duyulamayan bu insanların bir nebze olsun sesi olmaya çalışmak hepimizin sorumluluğundadır." ifadesini kullandı.
Arakan alfabesi, futbol kulübü ve dijital kimlik projeleri de var
Rohingya Vizyonu Projesi kapsamında senelerdir çalışmalarını sürdüren Arakanlı girişimci Muhammed Nur ise bu projeye Arakanlılara yönelik geniş kapsamlı soykırım uygulandığı 2012'de başladıklarını kaydetti ve "Rohingya Vizyonu Projesini, Myanmar yönetiminin bize dair anlattıklarının sadece aldatıcı değil, aynı zamanda son 70 senedir kendi suçlarını örtme maksatlı olduğunu açıklamak üzere projeyi başlattık." dedi.
Nur, Rohingya Televizyonunda çalışan Arakanlıların bu işi tamamen kendi çabalarıyla öğrendiğini vurgulayarak, "Burada çalışan hiç kimse şu an yaptığı şeyleri öğrenmek için özel bir eğitim almadı. Herkes kendi çabasıyla internetten, YouTube'dan bilgi edinerek bir şeyler öğrendi. Küçük bütçeli ekipmanla çalışıyoruz. Günlük yayın yaptığımız için daha iyi kalitede ve daha yüksek çözünürlüklü ekipman temin etmeyi planlıyoruz." şeklinde konuştu.
Medya faaliyetlerinin dışında 3 büyük proje daha geliştirdiklerini vurgulayan Nur, bu projelerden ilkinin Arakan alfabesini dijital ortama taşıyarak Arakanlıların milli varlığını korumak olduğunu söyledi.
Nur, kendi yaptığı çalışmayla Arakan alfabesini dijital ortama taşımayı başardığını, yakın zamanda Microsoft ve Google gibi platformlarda bu alfabenin yer alacağının altını çizdi ve "Yaptığımız çalışmalar neticesinde Unicode isimli uluslararası dil desteği sisteminde kabul gördük. Önümüzdeki bir veya iki yıl içinde Arakan alfabesi, bilgisayar ve akıllı telefonlarda kullanılabilir hale gelecek." ifadesini kullandı.
İkinci projelerinin 2014'te Malezya'da kurdukları Rohingya Futbol Kulübü olduğunu anlatan Nur, "Milli takımımızı kurduk ve Bağımsız Futbol Federasyonları Birliği CONIFA tarafından kabul edildik. CONIFA'nın 2020'de düzenleyeceği dünya kupasında yer almayı planlıyoruz." dedi.
Muhammed Nur, Myanmar yönetiminin etnik ayrımcılık politikası sonucu Arakanlıların 1970'li yıllardan bu yana devletsiz yaşadığının ve bu durumun Arakanlıları uluslararası finansal erişimden mahrum bıraktığının altını çizerek, söz konusu engeli kırma amacıyla Arakanlılar için dijital kimlik oluşturmayı da düşündüklerini belirtti.
"Arakanlılara her gün yemek vermek çözüm değil"
Dijital kimlik planını en önemli proje olarak adlandıran Nur, şunları söyledi:
"Myanmar yönetiminin bizi inkar etmesinden bu yana Arakanlılar devletsizlik sorunuyla karşı karşıya. Bu durum karşısında blok zinciri teknolojisini kullanarak Arakanlılar için dijital bir kimlik üretmeyi planlıyoruz. Bu teknolojiyi kullanarak uluslararası alanda finansal erişim sağlamak istiyoruz. Arakanlıların en önemli sorunlarından biri finansal erişim sorunu. Dijital kimliği kullanarak bu sorunu çözebilirsek diğer bütün problemler de kolaylıkla hallolabilir."
Muhammed Nur, Rohingya Vizyonu Projesiyle esas olarak dünya üzerindeki Arakanlıların kendi ayakları üzerinde durabilmesini sağlayacak çözümler üretmek istediklerinin altını çizdi.
Çoğu yardım kuruluşunun Arakanlıların acil insani yardım ihtiyaçlarına odaklandığını belirten Nur, "Arakanlılar dilenerek ne kadar daha hayatta kalabilir? Onurlu bir şekilde kendi yolumuzu bulmamız gerekiyor. Bu yüzden ben uzun vadeli planlar peşindeyim. Kısa vadede tabii ki insani ihtiyaçlar olabilir, ama bu şekilde devam edilirse biz aynı ikilemde kalırız." diye konuştu.
Arakanlıların sorunları için sürdürülebilir çözümlere ihtiyaç olduğunu kaydeden Nur, "Geçen yıl Birleşmiş Milletler, 1,3 milyon kişiye insani yardım sağlanması için fonlarının tükendiğini açıkladı. Dolayısıyla binlerce Arakanlıya her gün yemek vermek çözüm değildir. Arkanlıların çalışıp çabalaması ve daha iyi konumlara gelmesi gerekiyor. Biz de insanımıza bunu sağlayacak araçları, dijital kimliği, finansal erişimi temin etmeye çalışıyoruz." ifadelerini kullandı..