Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Elazığ'da gerçekleştirdiği mitingin ardından geldiği Diyarbakır'da vatandaşlara hitap etti.
Yenişehir ilçesindeki İstasyon Meydanı'nda katılımcılara yönelik konuşma yapan Erdoğan, son bir yılda dördüncü defa Diyarbakır'da olduğunu söyledi.
Erdoğan, "Diyarbakır Türkiye'dir, Türkiye de Diyarbakır'dır. Diyarbakır'ın üstüne terör örgütü belası kara bulut gibi çökmüştü. Terör örgütünün zulmünden kurtardıkça şehrimizin çehresinin nasıl değişmeye başladığını en iyi sizler biliyorsunuz. Bu terör örgütü kalıntılarıyla bugünlere gelmedik. Bunlara kayyum kardeşlerimizle geldik. Onlar devletin kendilerine gönderdikleri parayı sizlere harcadılar ama birileri halkın mesajını yanlış anladı. Halkın kendilerine verdiği 80 vekille şehirlerimize hizmet edecek yerde gidip siyasi söylemlerini marjinallere, iradelerini de terör örgütlerine teslim ettiler." dedi.
"Diyarbakır namuslu belediye başkanlarıyla yönetilmeyi hak ediyor"
Esnafa hayatın zehir edildiğini dile getiren Erdoğan, şunları söyledi: "Biz ne yaptık? Teröristleri kazdıkları çukura gömdük. Bu ülkede tek bir devlet olduğunu gösterdik. İradelerini terör örgütüne teslim edenleri görevden aldık. Elinizi vicdanınıza koyarak cevap verin. Diyarbakır terör örgütü militanları döneminde mi hizmet gördü, kayyum döneminde mi hizmet gördü? Kimsenin kendi hevesleri, hırsları için koskoca bir şehrin geleceğiyle oynamaya hakkı yoktur. 31 Mart'ta size adam gibi belediye başkanları vadediyoruz. Bodrum katlarında teröristlerce sorguya çekilen, tokatlanan değil, emanetinize sahip çıkacak, karakterli belediye başkanları vadediyoruz. Diyarbakır artık Kandil yerine, kendi şehrine hizmet edecek namuslu belediye başkanlarıyla yönetilmeyi hak ediyor."
"Bunların CHP zihniyetiyle farkı yok"
Diyarbakır'da yaşanan olaylarda zarar gören vatandaşlara 120 milyon TL tutarında kira ve eşya yardımı yaptıklarını dile getiren Erdoğan, "Bin 500 tarihi taş evi yeniden canlandırıyoruz. Sur'da 152 bin metrekarelik alana bir Millet Bahçesi kazandırdık. Dicle Vadisi Millet Bahçesi'nin inşaatı devam ediyor. Ulaşımda burası çok önemli... 44 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğuna 380 kilometre daha ilave ederek toplamda 424 kilometreye çıkarttık. Mardin'de konuşmamı yaptım. Akşam da baktım, HDP'nin bir eş başkanı var... Konuşmasında 'Erdoğan Mardin'e hızlı tren getirecekmiş.' diyor. 'Yahu Mardin'de hızlı trene ne gerek var?' diyor. Ben de zannettim ki havalimanıyla ilgili bir şey söyleyecek. Yani 'Mardin'e havalimanıyla ne işi var?' diyecekler. Bunların CHP zihniyetiyle farkı yok. Ne demişti? 'Birinci köprüye ne ihtiyaç var, ikinci köprüye ne ihtiyaç var, üçüncü köprüye ne ihtiyaç var?' demişti. Bunlar yapmak için değil, yıkmak için değil. Eğer Diyarbakır ile ilgili hızlı trenle ilgili böyle bir şey derlerse şaşmayın. Bunlar, benim Diyarbakırlı kardeşlerimin istifade etmelerini istemezler. İsteseler de istemeseler de biz yaparız. Havalimanını nasıl yaptıksa aynı şekilde inşallah bunu da yapacağız. Yıllık olarak 5 milyon yolcu kapasiteli yeni bir terminal binasıyla burayı Diyarbakır Havalimanı'nı modernleştirdik. Yolcu trafiği 2003'te neydi? 2 bin 211 iken, bu rakam geçtiğimiz yıl 2 milyon 43 bini geçti." ifadelerini kullandı.
"Silvan Tüneli'nin temelini bugünlerde atıyoruz"
Gelecek yıl Silvan Barajı'nda su tutmaya başlayacaklarını bildiren Erdoğan, "Diyarbakır'ın çılgın projesi olarak da bilinen Dicle Nehri'nin üzerindeki Silvan Barajı bunlardan biridir... Maliyeti 1,5 katrilyon olan Silvan Barajı ile 2 milyon 350 bin dekar alan arazi sulanacak. İnşallah önümüzdeki yıl burada su tutmaya başlıyoruz. Şimdi size bir müjde veriyorum. Silvan Barajı'ndan alınan suyu, Silvan'ın eteğinden oluşan suyu alıp, Mardin'e kadar aktaracak Silvan Tüneli'nin temelini inşallah bugünlerde atıyoruz. Böylece barajda su tutma işi bittiğinde, tünellerimiz de hazır olacak." ifadelerini kullandı.
"Tarihte Kürtlere en çok zulmeden örgüt PKK olmuştur"
Erdoğan, tarihte Kürtlere en çok zulmeden örgütün PKK olduğuna dikkati çekerek, "Diyarbakır'ın tek ihtiyacı, bölücü terör örgütünün gölgesinin şehrin üzerinden kalkmasıdır. Tarihte Kürtlere en çok zulmeden örgüt PKK olmuştur. Bölücü örgütün Kürt kardeşlerimizin veya bölgemizdeki herhangi bir kesimin hakkını, hukukunu savunmak gibi bir derdi asla olmamıştır. Bu örgüt sadece kendi sapkın, ideolojik amaçları için Kürt kardeşlerimizi kullanmıştır. Ne oldu? 1 Temmuzlar geçti? Ne oldu? Ne yaptınız? Tam aksine biz Cudi'de bunları inlerine gömdük mü? Gabar'da bunları inlerine gömdük mü? Kandil'de de gömeceğiz. Onlar kaçacak, biz kovalayacağız. Ya bu alçaklar değil mi 13-14-15 yaşındaki kızlarımızı, çocuklarımızı dağlara kaçıranlar bunlar değil mi? Öyleyse benim Diyarbakır'da kardeşlerim aylarca Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin önünde oturma eylemi yapmadılar mı? Peki, o annelerin ahı ne olacak? Bunun hesabını sormayacak mıyız? Öyleyse 31 Mart bir fırsat. Bunun hesabını sormamız lazım. Hep beraber biz Kürt kardeşlerimizin ne Irak'ta ne Suriye'de emperyalistlerin planlarına alet olmamaları için mücadele ediyoruz. Onlar, Kürt kardeşlerimizi pazarlık aracı olarak kullanıyor." şeklinde konuştu. (Hamza Adiyaman, Ramazan Zeren – İLKHA)