Mescid-i Aksa'da okunan cuma hutbesinde, Mescid-i Aksa’nın, Kudüs’ün ve mukaddesatının her gün acımasız saldırıya maruz kaldığına vurgu yapılarak, acilen kurtarılması çağrısı yapıldı.

İşgal altındaki Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinde bulunan Mescid-i Aksa'da cuma hutbesini, Şeyh İsmail Navahde okudu.

Şeyh Navahde, "Kudüs; sakinlerini, mukaddesatını, taşını ve ağacını sürekli hedef alan acımasız bir saldırıya maruz kalmaktadır." diyerek Kudüs’ün “yardım çığlıkları attığını” vurguladı.

"İsrail tarafından gerçekleştirilen saldırılar, Müslümanları Kudüs’ü kurtarması için harekete geçirmelidir." ifadesini kullanan Şeyh Navahde, İsrail’in tüm yol ve araçlarla kutsal kenti sakinlerinden boşaltmaya ve kenti onlara dar etmeye çalıştığını söyledi.

Şeyh Navahde, Mescid-i Aksa’nın sadece Müslümanlara ait olduğuna bir kez daha vurgu yaparak, Kudüs’ün de kaderine terk edilmemesi gerektiğini dile getirdi.

Aksa'da 40 bin kişi cuma namazı kıldı
Kudüs İslami Vakıflar İdaresinden yapılan yazılı açıklamada da 40 binden fazla kişinin Harem-i Şerif’te cuma namazı kıldığı belirtildi.

Öte yandan yüzlerce Filistinli de İsrail polisi tarafından Harem-i Şerif’ten uzaklaştırma cezası alan Filistinlilerle dayanışmak amacıyla Mescid-i Aksa’nın El-Esbat (Aslanlı) Kapısı’nda cuma namazı kıldı.

Mescid-i Aksa'nın Rahmet Kapısı'nın İsrail polisince kapatılması ve daha sonra Kudüs İslami Vakıflar Konseyince 22 Şubat'ta açılmasından bu yana geçen sürede İsrail polisi ile Filistinliler arasında Harem-i Şerif çevresinde oluşan gerilim devam ediyor.

İşgal çetesi israil polisi de sabah saatlerinden bu yana Mescid-i Aksa ile kutsal kentin önemli noktalarında geniş "güvenlik önlemleri" aldı.

İşgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor.

Yahudiler, içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu's Sahra Camisi'nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun yer aldığı Mescid-i Aksa Külliyesi altında sözde "Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu" iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor, Mescid-i Aksa'da kendilerinin de ibadet etme hakları olduğunu savunuyor.