Bitlis’in Tatvan ilçesinde yaşayan Akburak ailesinin ikiz çocuklarından biri olan iki yaşındaki Serebral Palsi (beyin felci) hastası Eymen Akburak, kısa süre içerisinde tedavi edilmezse bir daha yürüyemeyecek.

Henüz iki aylıkken geçirdiği beyin felci nedeniyle zor günler geçiren minik Eymen, ailesinin maddi imkânlarının olmayışından dolayı düzenli bir tedavi süreci göremiyor. Gözlerinin önünde çocuklarının erimesine yürekleri dayanamayan aile, bir an önce çocuklarının tedavi edilmesini istiyor.

Tedavisi için gerekli olan paranın toplanması için yetkili kanallardan onay alıp, yardım hesabı açan aile, hayırseverlerden uzanacak yardım elini bekliyor. İlçenin Karataş Mahallesi'nde ikamet eden ve asgari ücretle ailesini geçindirmeye çalışan baba Osman Akburak, minik evladının iyi bir fizik tedavisinden geçmesi gerektiğini ama maddi imkânsızlıklardan dolayı kontrollerini bile yapamadıklarını belirtti.

"Çocuğumun tedavi edilmesini istiyorum"

Asgari ücret dışında hiçbir gelirinin olmadığını, kirada kaldıklarını dile getiren baba Akburak, "Çocuklarım 2 yıl önce henüz 7 aylıkken Batman’daki hastanede ikiz doğdu ve 2 ay boyunca küvözde kaldı. 2 ay sonra kızım Eslem ve ardından oğlum Eymen bize teslim edildi. Tatvan’daki evimize getirdikten birkaç gün sonra kızım ve oğlumun fıtık olduğunu öğrendik. İkisinin de Van’da, birlikte ‘kasık fıtığı’ ameliyatı gerçekleştirildi. Ameliyattan 2 gün sonra Eymen gece fenalaştı ve Tatvan’daki hastaneye götürdük, bizi ambulansla Van’a gönderdiler. Eymen’in bağırsakları ters olduğu için 2 gün içinde 2 ameliyat yapıldı. Eymen bağırsak ameliyatı geçirdikten sonra 7 gün yoğun bakımda kaldı. Eymen’i eve getirdikten sonra kontrolü için tekrar Van’a götürdük. Eymen’in kendini sürekli kastığını fark ettik. Bu durumu sorduğumuzda ve hastanede yapılan tahliller sonucu Serebral Palsi (beyin felci) teşhisi konuldu. Bu nedenle Van’dan İstanbul’a sevk edildi. İstanbul’da yapılan tahlil ve tedavi sonucunda fizik tedavisi görmesi gerektiğini söylediler. Tatvan’da 8 ay fizik tedavi gördü ve 8 aydan sonra kontrol amaçlı önce Ankara’ya, ardından da İstanbul’a götürdüm. Ankara’daki hocamız bize Eymen’in doğarken ya da küvözde beyin kanaması geçirdiğini söylediler. İstanbul’da ise Eymen’e fizik tedavisi öneren hocamız, Eymen’in Tatvan’da 8 ay gördüğü fizik tedavisinin işe yaramadığını ve çocuğu ileriye değil de geriye götürdüğünü söyledi. Fizik tedavisi için İstanbul’da 10 gün kaldık ve Eymen’in bu 10 gün içinde çok değiştiğini fark ettik. Biraz konuşmaya başladı ve hareketleri değişti. 3 ay sonra tekrar İstanbul’a gelmemiz gerektiğini ve her 3 ayda bir 10 gün süreyle oradaki fizik tedavi kampına katılmamız gerektiğini söylediler." dedi.

"Yardım hesabı açıldı, şimdi uzanacak yardım eli bekleniyor"

Gerekli izinleri aldıktan sonra yardım hesabı açtıklarını ve şimdi uzanacak bir yardım eli beklediklerini belirten baba Akburak, şunları söyledi: "Yapılacak tedavinin 2 yıl boyunca aralıksız devam etmesi lazım. Bu tedavi çocuğumuza iyi geliyor ama bize 10 günlük fizik tedavi kampı maliyeti ve yurt dışından sipariş edilen ilacın fiyatı 9 bin 200 lira ediyor. Maddi imkânımız kısıtlı olduğu için bu tedaviyi devam ettiremiyoruz. Ancak evde oyuncaklarla beden hareketlerini yaptırabiliyoruz ama bunun da faydası yok. Hayırsever insanların desteği olursa çocuğumuzu her 3 ayda bir 10 günlüğüne fizik tedavi kampına götürebileceğiz. Bu konuda valiliğe dilekçe yazarak onay aldık ve hayırsever insanların yardım desteği amacıyla çocuğumuz Ali Eymen Akburak adına T. Vakıflar Bankası Tatvan Şubesi TR17 0001 5001 5800 7308 5182 77 nolu İBAN hesabı açtırdık."

"Tedavi edilmezse bir daha yürüyemeyecek"

Gerekli olan tedavinin kısa süre içinde başlamaması durumunda, minik evladının bir daha yürüyemeyeceğini belirten anne Eylem Akburak,  oğlunun tedavisi için hayırseverlerden destek istedi.

Çocuğunun her geçen gün gözlerinin önünde erimesine şahit olduğunu dile getiren anne Akburak, "Çocuğumuz hayat dolu, ama hasta. Tek isteğimiz çocuğumuzun sağlığına kavuşmasıdır. Onun içinde bir maliyet ve tedavi süreci gerekiyor. Tedavinin de kısa süre içinde olması gerekiyor. Çünkü şu an çocuğumuz gelişim çağında olduğu için uygulanacak tedaviye olumlu cevap vereceğini belirtiliyor. Eğer bu tedavi bir ya da 2 yıl geciktirilmiş olursa bir daha yürüyemeyeceğini söylüyorlar. Buda bizleri kahrediyor ama elden de hiçbir şey gelmiyor. Tek umudumuz yardımsever insanlardır. Onlardan yardım elini bekliyoruz." diye konuştu. (Şükrü Tontaş-İLKHA)