Ahlaki Yozlaşmanın Temelinde Manevi Değerlerden Uzaklaşma Var

DİYARBAKIR- Toplumda yaşanan ahlaki yozlaşmanın temelinde yatan sebepleri İlke Haber Ajansı`na değerlendiren Rehber Tv program yapımcısı ve Doğruhaber Gazetesi yazarlarından Özkan Yaman, ahlaki yozlaşmanın önüne geçilebilmesi için ailelere büyük görevler düştüğünü ifade ederek ailelerin yapması gereken görevlerin en başında çocuklarına İslam terbiyesi vermeleri gerektiğinin altını çizdi.

 

Ahlaki yozlaşmanın temelinde tamamen toplumun manevi değerlerden uzaklaşmasının olduğunu ifade eden Yaman, "Kişi eğer gerçekten de inancına her alanda değer vermiyorsa, sahip çıkmıyorsa bunun bir neticesi olarak hem kendisi hem içinde yaşadığı toplum bundan olumsuz etkilenecektir. Biz ailenin önemini yeteri kadar idrak etmemişiz. Şu anda aile toplumun çekirdeğidir diyoruz ama aile ile ilgili getirmiş olduğumuz tariflerden tutun aile ile ilgili ıslah çabamız, aileyi geliştirme, koruma refleksimiz hep batı menşelidir. İslam`ın kendi özünden alınmış bir çözüm ortaya konmamış ve konmak istenmiyor" dedi.

 

Toplumda ahlaki yozlaşmanın artmasının tamamen gençler üzerinde yürütülen sinsi politikalar neticesinde olduğunu söyleyen Yaman, "Şuan dünyayı biz artık her ne kadar ayrı ülkeler olarak farz etsek de iletişimin yaygınlaşmasıyla dünya bir nevi tek bir ülke gibi, küçük bir köy gibi olmuş. Dolayısıyla Batı`da ortaya çıkan bir hastalık çok çabuk Doğu`ya giriyor. Amerika`da yürüyen bir yanlışlık doğrudan buraya ulaşıyor. Burada İslam toplumlarının, Müslümanların gelen tehlikelere karşı, hızlı yayılan hastalıklara karşı kendi koruyucu gücüne yani İslam`ın takva dediği veya pratikte ibadet, kulluk dediği o koruyucu gücüne ısrarla sarılması gerekiyor" ifadelerine yer verdi.

 

Herkes Kendi Sorumluluğunu Pratiğe Geçirmek ZorundadırAhlaki yozlaşma konusunda ailelere önemli görevlerin düştüğünü belirten Yaman, konuşmasını şöyle sürdürdü; "Müslüman olduğunu söyleyen veya İslam`ın birtakım gereklerini yapmaya çalışan bireyler maalesef yaptıklarıyla yetindikleri için, bunun ötesinde bir şey aramadıkları için, eksiklerini sorgulamadıkları için çok da tehlikelerden uzak değillerdir. Şu anda çocuklarını koruyamayan Müslüman aileler bu gerçeği yansıtıyor.

 

Kendisi ibadetindedir, kendisi birtakım şeylerin farkındadır ancak bunu çocuğuna yansıtma konusunda, çocuğunu bu terbiye, bu ahlak üzere yetiştirme konusunda sanki gereksizmiş gibi yani çok da önemli değilmiş gibi umursamaz bir tavır içerisindedir. Ailelerin bu konuda bir vurdumduymazlığı var. Nasıl olsa toplum benim çocuğumu yetiştiriyor veya içinde yaşadığımız sistem, düzen benim çocuğuma bir şekil veriyor gibi bir yanlış algı var.

 

İlgilenmediğiniz bir ağaç, bir çiçek nasıl ki istediğiniz verimi vermeyecekse bu aynı şey çocuk ve genç için de böyledir. Birilerini suçlamak yerine herkes bu anlamda kendi sorumluluğunu pratiğe geçirmek zorundadır. Yani okuduğu Kuran`ı, öğrendiği İslam`ı çocuğuna öğretmek, vermek gibi bir sorumluluğu vardır. Eğer bu sorumluluk ihmal edilirse sizin artık birileri suçlamanız neticeyi değiştirmeyecektir."

 

 

Her Müslüman bireyin kendi iç muhasebesi yapması gerektiğini ifade eden Yaman, "Bugün en güzel örnek ahlak Resulullah (sav) gençlere yeteri kadar anne-baba tarafından tanıtılmazsa işte birilerini sürekli şunlar öğretmiyor, şunlar yapmıyor gibi suçlama kendimizi aldatmaktan başka bir şey değildir. Şuanda topumda bu iş ile vazifeli olanlar mesuldürler. Fakat her anne-baba bu yanlış gidişatın birinci dereceden sorumlusudur. En azından kendini böyle görmelidir. Her Müslüman bireyin kendine dönüp bakması gerekiyor. Ben ne öğrendim, ne haldeyim ve beni takip edenler ne haldeler? Bunun mutlaka muhasebesinin yapılması gerekiyor" şeklinde konuştu.