BİNGÖL - Bingöl`de son günlerde intihar olaylarının artması ve hepsinin genç olması toplumdaki manevi boşluğun göstergesi olarak gösteriliyor.
 
Artan intihar olaylarını İLKHA`ya değerlendiren Mustazaflar Cemiyeti Bingöl Şube Başkanı Hamdullah Tasalı, her insanın fıtri olarak bazı haklara sahip olduğunu ifade ederek, "İnsanın sahip olduğu bu haklara, ne başkasının ve ne de bizzat kendisinin tecavüz etme hakkı yoktur. Allah`u Teâlâ her insana bu hakları eşit surette vermiştir. Bu haklardan biri ve belki de en önemlisi yaşama hakkıdır. Bunun için yüce dinimiz, insanın sahip olduğu bu hakka kastetmeyi en büyük günahlardan saymıştır. Yüce Allah Kur`an`ı Kerim`de `kendinizi öldürmeyin` (Nisa-4/29) diyerek de intihar etmenin haramlığı ve ahiretteki tehlikesine dikkat çekmiştir. Hz. Peygamber (s.a.v) de bir hadis-i şeriflerinde `Kim kendisini bıçak gibi keskin bir şeyle öldürürse, cehennem ateşinde kendisine onunla azap edilir` (Buhâri, Cenâiz, 83). `Dünyada ip ve benzeri şeyle kendisini boğan kimse cehennemde kendisini boğar, dünyada kendisini vuran cehennemde kendisini vurur (azabı böyle olur` (Buhârî, Cenâiz 83). Başka bir Hadis-İ Şerifte ise; `Kim kendini bir dağın tepesinden atar da öldürürse cehennem ateşinde de ebedi olarak böyle görür. Kim zehir içerek kendisini öldürürse cehennemde zehir kadehi elinde olduğu halde devamlı ceza çeker` (Buhârî, Cenâiz 83)" dedi.
 
"İntiharın Sebebi Kur`an Ahlâkından ve Dinden Uzak Bir Yaşamdır" Tasalı, "Beden, yüce Allah`ın bizlere bir emanetidir. Bu emaneti, asıl sahibi hiçbir irademiz olmaksızın bizden geri alıncaya dek korumakla mükellefiz. Bunun için de, insanın bu emanete yönelik rûhî ve fizikî sıkıntılara sonuna kadar sabır gösterip mücadele etmesi Müslümanlığının bir gereğidir. Dünya üzerinde ahlakî açıdan yaşanılan çöküş gözler önündedir. Bunu anlamak için çok uzun araştırmalar yapmaya gerek yoktur. Çevremizde olan bitenler, insanların yaşamları, değer yargılarındaki değişim bu dejenerasyonu anlamamız için yeterlidir. Aile kavramının eski taşıdığı değeri yitirmesi, cinayetlerin, rüşvetlerin, yolsuzlukların hızla artması, sevgi, saygı, hayâ, adalet ve fedakârlık gibi manevî değerlerin rağbet görmemesi ve uyuşturucu, alkol, kumar gibi kötü alışkanlıkların insanlar arasında yaygınlaşması ahlâkî bozulmanın en önemli işaretleridir. Dinin getirdiği manevî huzurdan, tevekkülden, güvenden, sevgi, şefkat ve merhametten uzaklaşan insanlar, bu şekilde yanlış yollara tevessül ederek, manevî boşluklarını gidereceklerini zannederler. Böyle büyük bir yanılgının müsebbibi de Kur`an ahlâkından ve dolayısıyla dinden uzak bir yaşamdır. Bu sorunun çözümünde en etkili yol ise insanlara Allah`ın varlığını ve birliğini anlatmak, Kur`an ahlâkını öğretmek, dünyaya ne için geldiklerini, öldükten sonra nereye gideceklerini, dünyada bulunma amaçlarını onlara anlatarak içlerindeki manevî boşluğu gidermektir" diye konuştu.
 
"Sıkıntıların Temel Kaynağı Cehalettir"
Sıkıntıların temel kaynağının cehalet olduğunu vurgulayan Tasalı, "Günümüzde gençlerin bir takım psikolojik sıkıntı ve sorunlarının beraberinde getirmiş olduğu, ailevi, sosyal, ekonomik bir takım eksikliklerin ve çağımızın getirmiş olduğu aşırı derecede israf ve ihtiyaç listesinin uzaması ve kabarması neticesinde insanımızın eğitiminin de yetersiz olması tüm olumsuzluklar sonucunda böylesi elim bir hadiseye sebebiyet verebiliyor maalesef. Bunların çözümü intihar değildir. Sabır etmek gerekiyor. Gençlerimize iyi bir dini eğitimin verilmesi gerekiyor ki, meydana gelen intihar olaylarının vebalini anlayabilsinler. Bu tür toplumsal olayların artmasının nedenlerini manevi boşluğun ve yoksunluğunun olması olarak algılayabiliriz. Aileler evlatlarıyla daha fazla zaman geçirmeleri gerekiyor. Çocukların bütün dertleri ile her hâlükârda ilgilenmeleri gerekiyor. Ebeveynlerin gençlerin maddi ve manevi ihtiyaçlarını makul çerçevede yerine getirmeleri gerekiyor. Bizler ihtiyaçlarımız karşılandığı oranda mutlu olduğumuzu zannederiz. Ancak mutluluk maddi ihtiyaçların karşılanmasıyla giderilecek bir durum değildir. Boşluğun manevi anlamda giderilmesi gerekiyor. Bu da Rabbimizi tanımakla, onun emirlerini yerine getirmekle ve Resulü`nün göstermiş olduğu yoldan giderek doldurulacağına inanıyorum. Bir araştırmaya göre Türkiye`de kişi günün 5 saatini TV, internet karşısında geçiriyor. Gençlerimizin özellikle dizilerden çok etkilendiğini söyleyebilirim. Bütün sıkıntıların temel kaynağı cehalet olduğu gibi bunlarda bu ahlaki çöküntüye sebep olan şeylerdir" dedi.
 
"İntihar Tevbesi Olmayan Tek Günahtır"
"Cana kıymanın bu kadar şiddetle yasaklanmasının sebeplerinden biri de, intiharın tevbesi mümkün olmayan tek günah olmasıdır" diyen Tasalı, "Diğer bütün günahlar icin tevbe etme imkanı olmasına karşın, intihar etmekle kişinin ölümü gerçekleştiği için tevbe etmek mümkün olmamaktadır. İşte bu nedenle de Allah`u Tealâ intihar eden kuluna cenneti haram kıldığını buyurmuştur. Mü`min ruhu bedenden ayrılmadıkça Allah`tan (cc) ümidini kesmez. Her geceden sonra gündüz, her zorluktan sonra bir kolaylık olduğunun bilincindedir. Kulun Allah`(C.C.) a yönelmesi ve O`ndan yardım istemesi, tevekkül etmesi, sıkıntı ve problemlerin çözümünün başlangıç noktasını teşkil eder. Bunun için de kişinin, rûhî ve fizikî sıkıntılarının üstesinden ibadet, duâ ve sabırla gelmesi İslâm`ın amacıdır" ifadelerini kullandı.
 
Tüm sıkıntı ve problemlerin çözümünün başlangıç noktasının Allah`a yönelmekten geçtiğini vurgulayan Tasalı, "Yüce Allah, umulmayan, beklenmeyen yer ve yönlerden kolaylıklar ihsan eder. Unutmayalım ki, hayat, en kötü şartlar altında bile güzeldir. Son olarak şunu da ifade edemeden geçemeyeceğim: İntihar olayı, tövbesi olmayan tek günahtır. İster büyük, ister küçük bütün günahlar için tövbe imkânı söz konusu iken, intiharda ölüm gerçekleştiği için herhangi bir tövbe imkânından bahsetmek mümkün değildir" şeklinde konuştu.
 
Psikolojik ve ekonomik nedenler ilk sırada
TÜİK verilerine göre Türkiye geneli intihar eden nüfus 15-34 yaş grubunda yoğunlaşıyor. Kadınlar, erkeklere oranla daha genç yaşta intihar ediyor ve intihar eden erkeklerin yaklaşık olarak yarısı 35 yaşında intihar ediyor. Diğer yandan, kadın intiharlarının nedenleri arasında yüzde 10,7 ile psikolojik nedenler ilk sırayı alıyor. Bunu, yüzde 9,3 ile aile içi tartışmalar, yüzde 6,7 ile aile baskısı ve psikiyatrik rahatsızlık, yüzde 4`le namus, çocuk olmama ve fiziki rahatsızlıklar takip ediyor. İntihar nedenine ilişkin dosyalarda, kadınların yarısı hakkında bilgi bulunmuyor. İntihar girişiminde bulunan kadınların yüzde 49,3`ü bekârken, evli kadınların yüzde 13`ü 1 yıl ve daha az sürede evli olarak görülüyor. Erkek intiharlarının nedenleri arasında ise ilk sırada yüzde 23`le ekonomik nedenler geliyor. İkinci sırada yüzde 19,2 ile psikolojik rahatsızlıklar, üçüncü sırada yüzde 15,4 ile psikiyatrik hastalıklar bulunuyor.
(Furkan Bingöl - İLKHA)