Bakan Erdoğan Bayraktar, Sütlüce’deki AK Parti İstanbul İl Başkanlığı’nda 39 AK Parti ilçe başkanı ve 26 belediye başkanıyla bir araya geldi. Kentsel dönüşüm çalışmalarının konuşulduğu toplantıya basın mensupları alınmadı. Bakan Bayraktar, toplantı öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtladı. AK Parti iktidarı döneminde Türkiye genelinde 268 noktada kentsel dönüşüm projesine başladıklarını iafade eden Bayraktar, “Bunlardan yaklaşık 150 tanesinde fiilen inşaat başladık. Yaklaşık 40 bini konutu yaparak hak sahiplerine teslim ettik. Erzincan, Kars, Ankara ve Gaziantep gibi birçok şehrimizde kentsel dönüşüm yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. İstanbul`da da. Küçükçekmece`de de, Ayazma`da da yaptık. Birçok yerde başarılı projeler yaptık. Tabii İstanbul Türkiye`nin hem mozaiği, hem amiral gemisi, hem nüfusunun büyük bir bölümü İstanbul`da. Ekonominin yüzde 50`den fazlası İstanbul`da, İstanbul deprem bölgesinde İstanbul Türkiye`nin olmazsa olmazıdır” diye konuştu.

Türkiye`de özellikle 1999`dan önce yapılan bina stokunun güvenilir olmaması, deprem aksı üzerinde yaklaşık 6.5 milyon konutun elden geçirilip yenilenmesi gerektiğini belirten Bayraktar, bunların büyük bir bölümünün İstanbul`da olması sebebiyle İstanbul`daki belediyelerle toplantılar yaptıklarını dile getirdi. Bayraktar “AK Parti olarak kendi ilçe ve ilçe belediye başkanlarımızla bu işe dört elle sarılma içerisinde arkadaşlarımızla hasbıhal yapacağız. İstanbul`da yeni bir atılımla yeni bir kaynaşmayla halk tarafından bu işe razı olanlardan başlama, gönüllülük esasını yakalama, halka hizmet edeceğimizin mesajını vermek içindir " dedi.

“VATANDAŞIN CANI BİZİM İÇİN ÖNEMLİ”

Bayraktar, kentsel dönüşümün isminin ‘depreme dayanıksız binaları yıkma’ olarak lanse edildiğini ifade ederek, “İşin özü binaları yenilemektir. Güvenli binaları yapmaktır. Barınma ihtiyacı olup da ev alamayan insanlara yuva yapmaktır. Bu işin ekseni gönüllülük esasına bağlı. Biz belediyelerimizin aidiyet duygusunu artırma belediyelerimizin bu işe girmek için moralini artırma ve yeni çalışmalar yapmak için burada bir araya geldik” dedi.

Bağdat Caddesi hakkında çıkan haberlere de değinen Bakan Bayraktar, “Biz zaten vatandaşımıza diyoruz ki siz eğer binanızdan şüphe duyuyorsanız, binanızın riskli olup olmadığını tespit ettirin. Esas yasanın bir tane mesajı da bu. Yasa da anlatılmak istenen bu. Vatandaş kendi binasını riskli olup olmadığını, beton deneğini , demir deneğini , betonarme yönünden statik yönünden eğer riskliyse o zaman 6306 sayılı yasa kapsamında binasını kendisi değerlendirecek zaten. Biz de yasanın çerçevesinde yardımcı olacağız. Eğer oradaki kiracılar fakirse onlara kira yardımı yapacağız. Eğer ev alacaksa yine ona belli yerlerden belli şartları var onun. Aldığı kredinin yüzde 4’ünü oluşturan faizini bir sübvanse edeceğiz. Taşınma masrafı vereceğiz. Vatandaş kendi evini yenileyecek. Ama biz çok acil gördüğümüz bir bina, riskli bir bina, yıkılmak üzere bina , bütün uyarılarımıza rağmen, beledinin uyarılana rağmen eğer binasını boşaltmıyorsa nihayeten vatandaşın canı bizim için önemli. O evi boşaltmak zorundayız. Fakat Bağdat Caddesinde şuan da böyle bir durum yok” diye konuştu.

“BAĞDAT CADDESİ’NDE OTURANLAR HUZURLU OLSUNLAR”

Bakan Erdoğan Bayraktar, Bağdat Caddesi’nin zaman içinde yenilenmesi için bakanlık tarafından yetkilendirilen bir şirketin yapmış olduğu bir tespit olduğunu da ifade ederek, bunu beğenmeyen ya da kabul etmeyen hak sahiplerinin itiraz edebileceğini söyledi. Bayraktar, “Bağdat Caddesi’nde çok acil hemen boşaltılması, elektriğinin, suyunun kesilmesi gereken bir bina olduğunu ben bilmiyorum. Öyle bir bilgi bize ulaşmadı. Gazete de çıkan bir haberdir. Biz de bunu inceliyoruz. Ama Bağdat Caddesi’nde oturanlar emin olsunlar, huzurlu olsunlar, mutlu olsunlar” dedi.

Bir basın mensubunun, “Binaları boşaltmaya karşı çıkarlarsa ne olur?” sorusu üzerine de Bakan Bayraktar, “Karşı çıkarlarsa inceleriz. Zaten bugünden yarına binaların yüzde 80’inin sakat olması gibi bir durum yok, biz biliyoruz Bağdat Caddesi’ni. Eski binaların elden geçirilmesi zaman içerisinde lazım ama bugünden yarına bir tehlike var, alarm veriliyor, sos veriliyor, böyle bir şey yok yani” şeklinde konuştu.