Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) ile Harran Üniversitesi`nin ortaklaşa yaptığı `Mevsimlik Tarım İşçilerinin ve Ailelerinin İhtiyaçlarının Belirlenmesi Araştırması`nda ilginç sonuçlar elde edildi. 3 milyonu aşkın mevsimlik tarım işçilerinin eğitim, sağlık ve iş bilinci konusundaki durumlarını inceleyen araştırma; bu grubun barınma, gıda, ulaşım imkanları ve üreme sağlığı hizmetleri başta olmak üzere temel sağlık hizmetlerine erişim ile tarımdaki mesleki riskler açısından dezavantajlı durumda olduğunu gözler önüne seriyor. Araştırmada, üreme çağındaki kadınların dörtte üçünün okula gitmediği, anne ölüm oranının Türkiye ortalamasının 10 katı olduğu, her iki evlilikten birinin akraba evliliği olduğu ve her üç kadından biri ile yaklaşık her beş erkekten birinin sağlıklarını `kötü` olarak değerlendirdiği gibi sonuçlar dikkat çekiyor.

Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı`nın, Şanlıurfa ve Adıyaman il merkezlerinde bin 21 hanede yaptığı bu araştırmada, çok sayıda kişi görev aldı.

"ÖZEL RİSK GRUBUNDA YER ALIYORLAR"

Raporda sürdürülebilir tarımsal üretimin kalbi olarak tanımlanan mevsimlik tarım işçilerinin, dünyada 1,1 milyar tarım iş gücünün yaklaşık 450 milyonunu oluşturduğuna dikkat çekiliyor. "Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)`nun 2011 yılı istatistiklerine göre yaklaşık 25 milyon istihdam edilen iş gücünün yaklaşık yüzde 26`sını tarım iş gücü oluşturmaktadır. Yaklaşık 6,3 milyon tarım iş gücünün de yaklaşık yarısını mevsimlik tarım işçilerinin oluşturduğu tahmin edilmektedir." ifadelerine yer veriliyor.

"SON YILLARDA SAĞLIK VE SOSYAL SORUNLARA YÖNELİK BİLİMSEL ÇALIŞMALAR ARTTI"

Mevsimlik tarım işçileri, dünyada, yaşam koşullarının ve barınma koşullarının uygunsuzluğu, yetersiz dengesiz beslenme, kaza ve yaralanmalar, üreme sağlığı sorunları, pestisit etkilenimi, aşırı sıcak ve soğuk, hizmete erişememe nedeniyle erken ölümler ve hastalıkların yüksek olduğu, çalışma yaşamının en kötü şartlarına maruz kalan ve sosyal dışlanmanın bütün boyutlarını yaşayan bir grup olarak ele alındığı ifade edilen araştırmada, Türkiye`de önceki yıllara oranla sağlık ve sosyal sorunlara yönelik bilimsel çalışmalar artmaya başladığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından, Mevsimlik Gezici Tarım İşçilerinin Çalışma ve Sosyal Hayatlarının İyileştirilmesi Genelgesi (24 Mart 2010) yayınlandığına da yer veriliyor.

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tahminlerine göre; çalışma yaşamında yıllık 2,31 milyon kaza ve hastalık görülmekte (358.000 ölümcül kaza, 1,95 milyon işle ilgili hastalık), bunların yaklaşık yarısının tarımda gerçekleştiğine dikkat çeken raporda, Türkiye`deki tarım kazaları ile ilgili rakamlara yer veriliyor.

"ORTALAMA YAŞAM SÜRESİ 49"

Araştırmanın en ilginç verilerinden biri de ortalama yaşam süresi ile ilgili kısmı. Buna göre, Amerika`da Hastalık Kontrol Merkezi (CDC) tarafından yapılan bir çalışmada tarım işçilerinde 49 yaş iken, mevsimlik tarım işçisi olmayanlarda 73 yaş olarak hesaplandığı belirtiliyor.

"YÜZDE 10`UNUN NÜFUS KAYDI YOK"

Raporda çeşitli başlıklar altında yapılan araştırma ile ilgili olarak şu bilgilere yer veriliyor: "Mevsimlik tarım işçileri ve aile üyelerinin yüzde 40`ı 14 yaş ve altındadır. Adrese Dayalı Kayıt Sisteminde çoğunluğu bebek ve üreme çağındaki kadınlar olmak üzere yüzde 10`unun nüfus kaydı yoktur. 15 yaş üzeri her iki kadından biri ve her dört erkekten biri ilköğretim 1. Kademeyi bitirmemiştir. Her beş aileden üçü yoksulluk sınırının altındadır. Çalışma alanlarında temiz-içme kullanma suyuna erişim yüzde 33`tür. Atıklar açık alanlardadır. Ailelerin yüzde 80`i tek göz çadırda yaşamakta ve aynı yerde uyumaktadır. En çok tüketilen gıdalar ekmek, çay ve tahıl ürünleridir. Uzun çalışma saatleri, banyo-tuvalet olmayışı, tarlada çalışırken sağlık hizmetlerine erişememe en sık belirtilen sorunlardır."

"EN SIK RASTLANAN HASTALIK; SOLUNUM SİSTEMİ, KAS-İSKELET, NÖROLOJİK RAHATSIZLIKLAR"

Mevsimlik tarım işçilerinin sağlık sorunları ve sağlık hizmetine erişim açısından ise "Yarısından fazlasının son bir yıl içerisinde hastalık öyküsü vardır. En sık karşılaşılan hastalıklar solunum sistemi hastalıkları, kas-iskelet sistemi hastalıkları, nörolojik bozukluklar, sindirim sistemi hastalıkları ve hipertansiyondur. Tarlada hastalandığında her dört kişiden biri sağlık hizmetine başvurmamaktadır. Sadece her dört bebekten biri aile hekiminde bebek olarak görülüp izlemleri yapılmaktadır. Her üç kadından biri, yaklaşık her beş erkekten biri sağlıklarını `kötü` olarak değerlendirmiştir." sonuçlarına yer veriliyor.

Dünya Bülteni