VAN - Kızılay`ının Türkiye genelinde 15 bölge kan merkezi ve birçok kan bağış merkezi bulunduğunu hatırlatan Güneydoğu Bölge Kan Merkezi Müdürü Dr. İbrahim Çelik, kan bağış merkezlerinin işlevlerini şöyle anlattı.
"Kan bağış merkezlerleri, günülü kan vermek isteyen vatandaşlardan kan bağışı topluyor. Bölge kan merkezine ulaştırıyor. Bölge kan merkezleri de bu kanların ürünlerine ayrılması testlerinin yapılması akabinde hastanelere sevkiyatını sağlıyor. Hastaneler artık transisyon merkezi olarak çalışıyor. Kan alımı yapmak yerine bölge kan merkezinde aldığı kanı hastaya uyum çerçevesinde bir iki kros denen tahlilleri yapıyor ve kanı hastaya ulaştırıyor. Acil durumlarda ya da Kızılay`da kan olmadığı zamanlarda ise bizim hastanelere onay vermemizle kan bağışı alabiliyorlar."
"Gönüllü Kan Bağış Oranımızı Bir Milyon 250 Bin Ünite Civarına Taşıdık"
2005 yılından sonra Avrupa Birliği uyum çerçevesinde ülkenin kan ihtiyacının günülü kan bağışçıları yoluyla tedarik edilmesini sağlamak amacıyla faaliyetlerine hız verdiklerini hatırlatan Çelik, "2005 yılından bu yana devam eden bu uygulamalarla Kızılay çalışmalarına hız verdi. Faaliyetlerimizi AB standartlarına çıkardık. Gönüllü kan bağış oranımızı ülke genelinde bir milyon 250 binden ünite civarına taşıdık. Tabi şunu belirtmekte fayda var önceden de hastaneler kendi kan bağışlarını deplasman kan bağışı yolu ile karşılıyorlardı yani hastanelerde kan bağışı ihtiyacı olduğu zaman hasta yakınlarından kişi getirmeleri talep edilerek bunlardan elde edilen kanlarla ihtiyaç karşılanmış oluyordu" dedi.
"Artık Vatandaş Sokakta Kan Aramak Zorunda Kalmıyor"
Yeni sistemin birçok avantajlarının olduğunu anlatan Dr. Çelik, "Yeni sistemde insanlar tamamen kendi rızalarıyla kanlarını bağışlıyorlar. Dolayısıyla günülü kan bağışında kanın güvenirlilik oranını hastaya bir hastalık bulaştırma riski aza indirilmiş oluyor. Stoklarımızda kan bulunduğu sürece hasta yakınlarından kan talep edilmiyor ve vatandaş sokakta kan aramak zorunda kalmıyor" dedi.
"40 Hastanenin Kan İhtiyacını Karşılamaya Çalışıyoruz"
Çelik, Van Bölge Kan Merkezi 6 ilin kan ihtiyacının karşılanmaya çalıştığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü. "Bölgemizde iki kan bağış merkezimiz bize bağlı olan Bitlis, Muş, Iğdır, Hakkâri Ağrı ve Van olmak üzere 6 il ve ilçelerinde bulunan yaklaşık 40 hastanenin kan ihtiyacını karşılıyoruz. Bunu kan bağış tırımızla ve gezici ekiplerimizin günülü kan alımlarıyla karşılıyoruz. Önümüzdeki yıllarda birçok kamu kurum ve kuruluşlarımızda ve okullarımızda çalışmalar yapmayı düşünüyoruz. Bu sayede hem gölgenin kan ihtiyacını karşılayacağız hem de bölge düzenli kan bağışçılarının sayısını arttırmaya çalışacağız" İfadelerini kullandı.
Deprem öncesinde 18 bin 870 ünite kan bağışı aldıklarını hatırlatan Çelik, "23 Ekim depremi sürecinde kan bağışı kabul etmedik bu süreçte Türkiye`nin başka ilerinde bulunan kan merkezlerimizde kan getirtmek suretiyle bölgemizdeki kan ihtiyaçlarını karşıladık. Güneydoğu Bölge Kan Merkezi olarak şu an bölgemizin kan ihtiyacının yüzde 95`ini biz karşılıyoruz" diye konuştu
Bu yıl ekim ayı sonu itibarıyla bölge olarak 22 bin ünite kan bağışı aldıklarını söyleyen Dr. Çelik, bu rakamın iyi olduğunu ve yılsonuna kadar 25 bin ünite kanı almaya hedeflediklerini aktardı.
Doğru Bilinen Yanlışlar
İnsanların kan gruplarıyla ilgili olarak yanıldıkları noktaların olduğunu anlatan Çelik, "İnsanlarımızda hep negatif kan grupların az bulunduğu için negatif kan grubu ihtiyacını karşılamakta zorlanıyoruz. Ancak şu da bir gerçektir, negatif kan grubu az olduğu kadar talepte az oluyor. Ancak bir A pozitif grubu fazla olduğu kadar talepte fazladır. Dolayısıyla insanımız işte `kanım A grubudur, ihtiyaç olmaz` düşüncesine kapılıyor. Rahat bulunduğu için sıkıntı yaşanmıyor. Negatif gruplar az olduğundan ihtiyaç duyulduğunda bulabilmemiz zor oluyor. Vatandaşlarımızın ne kadar günülü kan bağış oranı artarsa bizim kan ihtiyacımız o derece azalacaktır" dedi.
Kan Vermenin Faydaları
Kan vermenin faydalarından da bahseden Çelik, "Kan vermenin en büyük faydası toplumsal faydasıdır. Çünkü kan üretilen bir ilaç değil sadece kaynağı insandır. Bunun dışında kan vermenin bu gün bilinen veya henüz bilinmeyen birçok faydası vardır. Her kan alımından önce kişinin kan tahlili yapıldığından kişi sağlığı hakkında da bilgi sahibi oluyor" şeklinde sözlerini sonlandırdı.
Dr. İbrahim Çelik Kimdir?
Doktor İbrahim Çelik yaklaşık 5 yıldır Kızılay Kan Merkezi`nde Müdür olarak görev yapıyor. Türkiye`nin 15 Kızılay Kan Merkezi`nden biri olan Güneydoğu Bölge Kan Merkezinde Müdür olarak görevine devam eden Çelik, aslen Vanlı olup YYÜ Tıp Fakültesi mezunudur. (Murat Dalgın, Mahmut Aytekin-İLKHA)
"Kan bağış merkezlerleri, günülü kan vermek isteyen vatandaşlardan kan bağışı topluyor. Bölge kan merkezine ulaştırıyor. Bölge kan merkezleri de bu kanların ürünlerine ayrılması testlerinin yapılması akabinde hastanelere sevkiyatını sağlıyor. Hastaneler artık transisyon merkezi olarak çalışıyor. Kan alımı yapmak yerine bölge kan merkezinde aldığı kanı hastaya uyum çerçevesinde bir iki kros denen tahlilleri yapıyor ve kanı hastaya ulaştırıyor. Acil durumlarda ya da Kızılay`da kan olmadığı zamanlarda ise bizim hastanelere onay vermemizle kan bağışı alabiliyorlar."
"Gönüllü Kan Bağış Oranımızı Bir Milyon 250 Bin Ünite Civarına Taşıdık"
2005 yılından sonra Avrupa Birliği uyum çerçevesinde ülkenin kan ihtiyacının günülü kan bağışçıları yoluyla tedarik edilmesini sağlamak amacıyla faaliyetlerine hız verdiklerini hatırlatan Çelik, "2005 yılından bu yana devam eden bu uygulamalarla Kızılay çalışmalarına hız verdi. Faaliyetlerimizi AB standartlarına çıkardık. Gönüllü kan bağış oranımızı ülke genelinde bir milyon 250 binden ünite civarına taşıdık. Tabi şunu belirtmekte fayda var önceden de hastaneler kendi kan bağışlarını deplasman kan bağışı yolu ile karşılıyorlardı yani hastanelerde kan bağışı ihtiyacı olduğu zaman hasta yakınlarından kişi getirmeleri talep edilerek bunlardan elde edilen kanlarla ihtiyaç karşılanmış oluyordu" dedi.
"Artık Vatandaş Sokakta Kan Aramak Zorunda Kalmıyor"
Yeni sistemin birçok avantajlarının olduğunu anlatan Dr. Çelik, "Yeni sistemde insanlar tamamen kendi rızalarıyla kanlarını bağışlıyorlar. Dolayısıyla günülü kan bağışında kanın güvenirlilik oranını hastaya bir hastalık bulaştırma riski aza indirilmiş oluyor. Stoklarımızda kan bulunduğu sürece hasta yakınlarından kan talep edilmiyor ve vatandaş sokakta kan aramak zorunda kalmıyor" dedi.
"40 Hastanenin Kan İhtiyacını Karşılamaya Çalışıyoruz"
Çelik, Van Bölge Kan Merkezi 6 ilin kan ihtiyacının karşılanmaya çalıştığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü. "Bölgemizde iki kan bağış merkezimiz bize bağlı olan Bitlis, Muş, Iğdır, Hakkâri Ağrı ve Van olmak üzere 6 il ve ilçelerinde bulunan yaklaşık 40 hastanenin kan ihtiyacını karşılıyoruz. Bunu kan bağış tırımızla ve gezici ekiplerimizin günülü kan alımlarıyla karşılıyoruz. Önümüzdeki yıllarda birçok kamu kurum ve kuruluşlarımızda ve okullarımızda çalışmalar yapmayı düşünüyoruz. Bu sayede hem gölgenin kan ihtiyacını karşılayacağız hem de bölge düzenli kan bağışçılarının sayısını arttırmaya çalışacağız" İfadelerini kullandı.
Deprem öncesinde 18 bin 870 ünite kan bağışı aldıklarını hatırlatan Çelik, "23 Ekim depremi sürecinde kan bağışı kabul etmedik bu süreçte Türkiye`nin başka ilerinde bulunan kan merkezlerimizde kan getirtmek suretiyle bölgemizdeki kan ihtiyaçlarını karşıladık. Güneydoğu Bölge Kan Merkezi olarak şu an bölgemizin kan ihtiyacının yüzde 95`ini biz karşılıyoruz" diye konuştu
Bu yıl ekim ayı sonu itibarıyla bölge olarak 22 bin ünite kan bağışı aldıklarını söyleyen Dr. Çelik, bu rakamın iyi olduğunu ve yılsonuna kadar 25 bin ünite kanı almaya hedeflediklerini aktardı.
Doğru Bilinen Yanlışlar
İnsanların kan gruplarıyla ilgili olarak yanıldıkları noktaların olduğunu anlatan Çelik, "İnsanlarımızda hep negatif kan grupların az bulunduğu için negatif kan grubu ihtiyacını karşılamakta zorlanıyoruz. Ancak şu da bir gerçektir, negatif kan grubu az olduğu kadar talepte az oluyor. Ancak bir A pozitif grubu fazla olduğu kadar talepte fazladır. Dolayısıyla insanımız işte `kanım A grubudur, ihtiyaç olmaz` düşüncesine kapılıyor. Rahat bulunduğu için sıkıntı yaşanmıyor. Negatif gruplar az olduğundan ihtiyaç duyulduğunda bulabilmemiz zor oluyor. Vatandaşlarımızın ne kadar günülü kan bağış oranı artarsa bizim kan ihtiyacımız o derece azalacaktır" dedi.
Kan Vermenin Faydaları
Kan vermenin faydalarından da bahseden Çelik, "Kan vermenin en büyük faydası toplumsal faydasıdır. Çünkü kan üretilen bir ilaç değil sadece kaynağı insandır. Bunun dışında kan vermenin bu gün bilinen veya henüz bilinmeyen birçok faydası vardır. Her kan alımından önce kişinin kan tahlili yapıldığından kişi sağlığı hakkında da bilgi sahibi oluyor" şeklinde sözlerini sonlandırdı.
Dr. İbrahim Çelik Kimdir?
Doktor İbrahim Çelik yaklaşık 5 yıldır Kızılay Kan Merkezi`nde Müdür olarak görev yapıyor. Türkiye`nin 15 Kızılay Kan Merkezi`nden biri olan Güneydoğu Bölge Kan Merkezinde Müdür olarak görevine devam eden Çelik, aslen Vanlı olup YYÜ Tıp Fakültesi mezunudur. (Murat Dalgın, Mahmut Aytekin-İLKHA)