Filistin Enformasyon Merkezi`nin bugün (01 Kasım Perşembe) kendisiyle yaptığı ve ilerde yayınlayacağı röportajda önemli konulara değinen eski esir Es-Safedi, işgal zindanlarında olduğu süre içinde yakınlarının dokuz ay nerede olduğunu bilmediklerini, yakınlarının kendisini ziyaret etmelerinin ve kendisiyle görüşmelerinin engellendiğini, bunun üzerine hak ve hukukunu kendi eliyle geri almaya karar verdiğini söyledi.
Es-Safedi sözlerini şöyle sürdürdü: “Açlık grevini başlattığımızda Siyonist cezaevi idaresine, cezaevi idaresine karşı değil bizi haksız yere içeri tıkayan Siyonist istihbarata karşı açlık grevi başlattığımızı söyledik. İşgal rejimi bana baskı kurmak amacıyla odamı günde 3-4 kez aratıyordu. Bu süre içinde elbiselerim dâhil bütün malzemelerime el konuldu. İşgal rejimi bana taleplerini kabul ettiremeyeceğini anlayınca bu kez Türkiye’ye sürgün edilmeye karşılık salıverilmemi önerdi. Ancak bu öneriyi reddettim ve ancak Nablus’a ailemin yanına dönebileceğimi söyledim.”
Filistinli esir devamla şunları söyledi: “İlaçları da almayı reddetmem üzerine bulunduğum yere Kızılhaç örgütü yetkilileriyle birlikte otuz kadar Siyonist asker ve subay geldi. Hepsi üzerime çullanıp ellerimi ve kollarımı bağladılar. Ardından ağzıma zorla su ve tuz koydular ve potasyumu zorla enjekte ettiler. Bunun üzerine konuşmayı kestim. Açlık Grevi Yüksek Komisyonu`nun Mısır gözetiminde cezaevi idaresiyle yaptığı görüşme sonucu verilen son cezanın ardından salıverilmeme karar verildi. Ancak salıverilmemden bir hafta önce işgal rejimi yine sözünü bozdu ve idari cezamı uzattı. Bunun üzerine ben ikinci kez açlık grevini başlattım. Uzun süren ikinci açlık grevi
FEM