1193: Selahaddin Eyyubi vefat etti.
1493: Kristof Kolomb, Nina adlı gemisiyle Amerika'ya ulaştı. Kristof Kolomb'tan çok önce Amerika kıtası keşfedilmiş olmasına rağmen emperyalist keşifler çağının propagandasıyla Amerika'yı keşfeden adam olarak sipariş edilir. İşin komik tarafı Amerika kıtasına Kristof Kolomb'dan önce gidenler olmasına rağmen Kolomb, Amerika'ya geldiğinde buranın Hint Adaları olduğunu sanmıştır. Ve tüm dünyaya Hint Adalarını keşfettim diye duyurmuştur. Anlatılanlara bakılırsa Kolomb, buraların gerçekten de Hint Adaları olduğunu ve yeni bir kıta keşfettiğini sanıyor ve gerçekleri öğrenmeden ölüyor. Kristof Kolomb da emperyalist hedefler doğrultusunda denizlere açılıp sömürüler oluşturmaya çabalamıştır.
1656: Düşük ayarlı para ve alınamayan maaşlar için ayaklanan askerler, IV. Mehmed'in onayıyla bazı saray ağalarını idam ettirdiler. Bu askeri isyana; İsyancıların idama mahkûm edilenleri Atmeydanında bulunan büyük bir çınar ağacına astıkları için Çınar Vakası ve Çınar ağacında asılan insanların durumu mitolojideki Vakvak ağacına benzetildiği için de Vaka-i Vakvakiye denmiştir. Vakvak ağacı mitolojide meyveleri insan başı olan bir ağaçtır.
1924: İstanbul Müftülüğü yayınladığı bir bildiriyle; Cuma namazlarında okunan hutbede, Halifenin adı yerine Millet ve Cumhuriyetten söz edilmesini ve Milletle, Cumhuriyetin saadet ve tealisi için dua edilmesi gereğini ilgililere bildirdi.
1929: Takrir-i Sükûn Kanunu yürürlükten kalktı. Cumhuriyet tarihinde bir dönüm noktası olan Takrir-i Sükûn Kanunu, uzun bir döneme damgasını vurdu. Bütün muhalif odaklar bu kanuna dayanılarak büyük ölçüde susturuldu. Bu dönemde hükümet veya mahkeme kararıyla pek çok yayın kapatıldı. Takrir-i Sükûn, 1925'de iki yıllığına çıkarılmış, 1927'de süresi dolunca 1929 yılına kadar iki yıl daha uzatılmıştı. Takrir-i Sükûn, fikir ve konuşma hürriyetini o kadar ihlal etmiş ve kendi döneminde bile yankı yapmıştır ki, Atatürk bile Nutuk'ta buna değinmek ve cevap vermek zorunda kalmıştır.
1962: CHP İzmir Milletvekili Osman Nuri Adal, Nihal Adsız'ın 1945 yılında Almanya'da bulunan karısına gönderdiği mektupları Meclis'te okudu. Adsız mektuplarda Atatürk'ü ahlaksızlık, İnönü'yü korkaklıkla suçladığı ortaya çıktı. Türkiye Milli Gençlik Teşkilatı Başkanı Kumbasar, "Milliyetçi ve ırkçı geçinen bazı kişilerin en büyük Türk ve en büyük milliyetçi Atatürk'e nasıl küfrettiklerini bir defa daha öğrendik" diye açıklama yaptı.
1967: Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay kendisine "baba", "beyefendi", "paşam" biçimlerinde hitap edilmesini yasakladı. Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Kemalettin Gökakın'ın imzasıyla yayımlanan genelgeyle, Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'ın isteği kamuoyuna duyuruldu.
1985: Başbakan Turgut Özal, Boğaziçi'nde yabancılara arsa satılması konusunda bir açıklama yaptı. Özal, "Kandilli sırtlarında arazi satın alan Suudi Arabistan Veliaht Prensi Abdullah bin Abdülaziz saray değil, 1000 metrekarelik ufak bir ev yaptıracak" dedi.
1986: Eski emniyet müdürü ve vali, SHP milletvekili İbrahim Ural, "Süleyman Demirel bana işkence için talimat vermişti" dedi. İbrahim Ural "Demirel talimat vermişti" diyor da kendisinin yaptığı işkenceleri, kaç hayatı söndürdüğünü açıklamıyor. Bu talimata ne kadar uydu, gerisini getirmiyor.
2001: Avrupa Birliği ile üyelik müzakerelerine hemen başlanıp başlanmamasına karar vermek için bu sabah sandık başına giden İsviçreliler, ezici çoğunlukla ''AB üyeliğine hayır'' dediler.
2009: Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi, Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir hakkında “görüldüğü yerde tutuklanması” kararı çıkardı. Ömer el-Beşir, 1989'da tuğgeneral rütbesiyle görev yaptığı Sudan ordusu kansız bir darbeyle hükümeti devralmış, Ekim 1993'te cuntanın kendisini feshetmesinden sonra devlet başkanlığına getirilmiştir. Ömer el-Beşir, Savaş Suçları Mahkemesi'nce Darfur'daki çatışmaların sorumlusu olarak resmen suçlanmıştır. Birleşmiş Milletlere göre, çatışmalar sırasında 300 bin kişi öldürülmüş ve 2 milyon 700 bin kişi de evlerini terk etmek zorunda kalmıştı. Darfur sorununu İngilizler oluşturmuş, Amerikalılar kaşımaya devam ettirmiştir. İç Savaşta ise tüm ölümlerden Ömer el-Beşir'i sorumlu tutan Batı, ikiyüzlülüğünü bir kez daha gösteriyordu.
2012: Vladimir Putin, yapılan seçimler sonucunda 3. kez devlet başkanı seçildi.