Ama insanlar bu sözü okurken siyasi bir mücadelenin içinde olmaması gerektiğini savunuyorlar . Fakat bir şeyi unutuyoruz, İslam’ın siyasetin ta kendisi olduğunu, mü’min ve Müslümanlar bu şeriatın insanların dünya-ahiret mutluluğu için gönderilen kanunları uygulamak ve yer yüzünde insanları kula kulluktan, günahın köleliğinden kurtarmak için ilahi davanın davetçileri ve yeryüzünün halifeleri olduğunu hiçbir zaman unutmamalıyız ve inanan tüm kadın ve erkekler birbirlerinin velileridirler ve birbirlerinden sorumludur. Yani herkes birer çobandır ve her çoban koyunlarını vahşi kurtlardan korumalıdır.
Bugün kurtlar şekil ve sıfat değiştirmiş insan kılıklı olmuşlar ve zavallı insanların beden ve ruhlarını sömürüyorlar. Sadece onların zenginlik kaynaklarını değil, tabii haklarını değil yaşam ve irade haklarını bile onlardan almışlar. Ve bu insanlar sessiz feryatları ile Rahmana: “Ya ilahi, katından bize kurtarıcı bir lider gönder” diye feryad ediyorlar. Rahman olan Allah azze ve celle mü’minleri kınayarak: “Size ne oluyor ki bu zavallı kadın, ihtiyar, çocukların kurtuluşu için, adaleti yer yüzüne yaymak için ayağa kalkmıyorsunuz” diye buyuruyor.
Evet sorumluluk bilinciyle ehil insanlar geri adım atmadan ve ehilsizlerin, Yezidlerin, Tağutların zulmüne fırsat vermemeli ve Hz. Yusuf(a.s) gibi Rabbani metodu takip etmeli. Adaleti yaymak için Yusuf (a.s) “Ey(Kral) beni ülkenin hazinelerine tayin et(bakan yap). Çünkü ben onları çok iyi korurum ve bu işi bilirim” dedi.
Bu adaleti yaymak için kralın sarayına doğru giden ve “Bu işi biz biliriz, zulmü ortadan kaldırırız” diyen Mustazaflar Hareketini kutluyorum. Rahman yar ve yardımcıları olsun.
“Çünkü onlar namazı kılar zekatı verir ve mütevazi olarak yürürler.” Elhemdulillahirrabbulalemin.
Diyarbakır D Tipi Yusufileri adına
Cihan YILDIZ