ENES DURMAZ- DOĞRUHABER

Siyonist esareti altındaki Kudüslü hanımlara destek amacıyla yola çıkan uluslararası "Hepimiz Meryemiz" kampanyası, dünyada yankı bulmaya devam ediyor. Kampanyanın en önemli ayaklarından birisi de “Kudüs İçin ‘Hepimiz Meryemiz’ Yürüyüşü" İstanbul Fatih’te gerçekleştirildi. Yürüyüş Cuma namazının ardından Fatih Camii'nden Saraçhane Parkı'na kadar gerçekleştirildi. Yürüyüş sonrası Saraçhane Parkı'nda basın açıklaması düzenlendi. Uluslararası Kudüs Eğitim Kültür Ve Araştırma Derneği (UKEAD) öncülüğünde gerçekleştirilen basın açıklamasına çok sayıda STK destek verdi.

KUDÜS’TE DÜNYANIN VİCDANINI KANATAN BİR SÜREÇ YAŞANMAKTADIR

Grup adına basın açıklamasını okuyan UKEAD Başkan Yardımcısı Ayşegül Bayıcı, “Dünyanın en eski şehirlerinden biri olan Kudüs, inançlar açısından önemli ve kutsal yerleri içinde barındırmaktadır. Tarih boyunca “barış, mukaddesat ve selamet anlamlarına gelen isimleri taşımış, insanlığın ortak mirası olmuştur. Kudüs geçmişte ilamın hâkimiyeti altındayken asla baskı ve şiddet yöntemine maruz kalmamıştır. Bugün ise, Filistin topraklarında, Kudüs’te dünyanın vicdanını kanatan, tarihe kara bir leke olarak sürülen bir süreç yaşanmaktadır. Hiçbir sağlam iradenin kabul edemeyeceği sahneler, her gün dünyanın gözü önünde yaşanmaktadır. Filistin’de, Kudüs’te yaşanan acıları hepimiz az çok biliyoruz ve bu sıkıntıları bütün dünyanın da duymasını istiyoruz. Yaşanan girdaptan en fazla etkilenenler hiç şüphesiz çocuklar ve kadınlar dikkat çekmektedir.” ifadelerini kullandı.

ONLARIN YANINDAYIZ

Siyonist işgalin sürdüğü Filistin’de kadınların çektiği acılara dikkat çeken Bayıcı, “Kudüslüler, Kudüslü kadınlar türlü türlü eziyet ve zorluklar yaşamakta; kontrol noktalarında veya polis barikatlarının önünde bekletilmeleri, gece baskınları, ev yıkımları, işgalci israil polisi tarafından gözü önünde eşinin veya çocuğunun darp edilmesi, hatta kendisinin dövülmesi… Eşinin, çocuğunun veya kendisinin tutuklanıp hapsedilmesi… Haksız ve yüksek vergilere tabi tutulmaları, eğitim ve sağlık haklarını alamaması… Şehit anneleri, eşleri, oğulları, kızları olan ve şehit olan Kudüslü hanım kardeşlerimize Mescid-İ Aksa’da bir rekât namaz kılmasına müsaade edilmemesi ve burada saymakla bitiremeyeceğimiz baskılar yaşamaktadırlar. Bu acıları Meryemler (Kudüslü kadınlar), sadece hak bildiği inancına sahip çıktığı için yaşıyor. Ancak Kudüslü hanım kardeşlerimiz bütün bunlara karşı ilk kıblemizi, Mescid-İ Aksa’yı terk etmiyor. Dünyanın ortak noktası, Müslümanların olan Filistin’in başkenti Kudüs’ü beklemeyi seçiyor.

Özellikle hanım kardeşlerimize ve çocuklara yönelik işlenen cinayetler sadece Müslümanların değil, tüm insanlığın tepkisini çekmektedir. Kudüslü kardeşlerimiz bütün bu baskılara rağmen Kudüs’ün manevi kutsallığını korumakta kararlı olduklarını bütün fedakârlıklarıyla göstermektedirler. Bizler de buradan onlara her türlü desteği vermeye söz veriyoruz, onların yanındayız. Kudüslü kadınlar hepimiz adına orada işgale karşı direniyorlar.” dedi.

DÜNYA BARIŞI KUDÜS’TEN, MERYEMLERİN SESİNDEN YÜKSELECEK!”

“Bizler de; başlattığımız bu kampanya ile Kudüs’te özellikle işgalin kadın ve çocuklara karşı ortaya koyduğu insanlık dışı tavrı tüm dünyaya göstermeliyiz.” diye konuşan Bayıcı son olarak şunları söyledi; “Bütün devletleri; uluslararası hukuk, örf, yasalar ve semavi dinlerin kuralları ile güvence altına alınmış olan kadın ve çocuk olmalarından kaynaklanan haklarını savunabilmeleri için başta Kudüslü kadın ve çocuklar olmak üzere bütün Filistin halkının yanında olmaya davet ediyoruz. Tüm insan hakları ve hukuk savunucularını, Kudüs’teki Filistinli kadınlara yönelik uygulamalarından dolayı işgalci israil hakkında iddianameler hazırlamaya ve hukuk alanında mücadele etmeye davet ediyoruz. Sağduyulu olan vicdan sahibi herkesi, işgalci İsrail’in Filistinli kadına Kudüs’te ve Filistin’in diğer şehirlerinde yaşamaya maruz bıraktığı çirkin uygulamaları tüm dünyaya anlatarak Filistinli kadının yanında durmaya davet ediyoruz. Bizler inanıyoruz ki, İslam ümmeti ve tüm insanlık Kudüs sevdasında birleşecek ve gerçek barış sağlanacak. Buradan bir kez daha haykırıyoruz: Tüm farklılıklarımızı bir kenara bırakarak Kudüs’ün çığlıklarına kulak verelim. Kudüs, tarihte olduğu gibi bizi özgürleştirsin! Ey vicdan sahipleri, dünya barışı Kudüs’ten, Meryemlerin sesinden yükselecek!”

“İSRAİL’İ AKLINI BAŞINA ALMAYA DAVET EDİYORUZ”

Saraçhane’deki ilk konuşmayı Türkiye - Filistin Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı ve İstanbul Milletvekili Hasan Turan yaptı. Organizasyonu gerçekleştiren STK’lara teşekkür ederek konuşmasına başlayan Hasan Turan, “Buradan Kudüs’e, Kudüs’ün Meryemlerine selam olsun” dedi. Hasan Turan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kudüs, yalnız. Kudüs, mazlum. Ve Kudüs, feryat ediyor. Kudüs’ün Meryemleri, kendilerini kurban veriyorlar haklı davamız için. Hiçbir şey yapamıyorsak buradan onları selamlamak imanımızın gereği. Kudüs, bağımsız Filistin’in başkenti olana dek faaliyetlerimiz devam edecek. Bu organizasyon da bunun göstergesidir. Kudüs, Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi kırmızı çizgimizdir. İsrail’i aklını başına almaya davet ediyoruz. Uluslararası kuruluşları ve ilgili kurumları, haklının yanında durmaya davet ediyoruz. Zulmün yanında olan zulmün ortağıdır.”

“SİZ, EVLATLARI KATLEDİLDİĞİ HALDE ASLA KORKMAYAN MERYEM’SİNİZ”

İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım: Yeryüzündeki emperyalistler kartondan güçlerine güveniyor. Biz adım adım zafere doğru gidiyoruz. Şu yürüyüşü gören İsrail’in kalbine korku girmemesi mümkün değil. Çünkü bir davaya kadınlar sahip çıkıyorsa sonunda mutlaka zafer vardır Allah’ın izniyle. Siz, Gazze’de vurulan hemşiresiniz. Siz, evlatları katledildiği halde asla korkmayan Meryem’siniz. Sizin yürüdüğünüz yol sadıklar, şehitler yoludur. Size güveniyoruz. Ne sokaklardan ne eylemlerden ne de yalnız kalan insanlara dua etmekten vazgeçin. Kudüs, özgür olursa Doğu Türkistan’da, Arakan’da özgür olur. Ey zalimler, size ne oluyor da bu savaşları körüklediğiniz zaman kadınları ve çocukları hapse atıyorsunuz. Niçin bu çocukları koruma altına almıyorsunuz? Buradan sesleniyorum, Suriye, Irak, Libya ve Mısır! Ey iktidar sahipleri, unutmayın bu katliamlarınız sizi sevindirse de, bir gün sizler de o tahtlarınızdan indirileceksiniz. Ve bütün halklar hapishanedeki zincirleri kırmak için Kudüs’e gidecek. O günler için hazır olun kardeşlerim. Kimileri diyor ki ‘Yeter artık. Yorulduk!’ Ümmet ölürken yorulamazsınız. Ümmet işkence görürken, çocuklar öldürülürken biz yerimizde duramayız!”