Türkiye`de darbelerle basının ilişkisi sürekli tartılıyor. TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu da, bu konuda bazı önemli isimlerin ifadelerine başvurmayı sürdürüyor. Komisyonun konuştuğu isimlerden biri de, 27 Mayıs 1960 darbesi sırasında Demokrat Parti hükümetine ve Başbakan Adnan Menderes`e karşı büyük bir muhalefet içinde olan ve o günlerde tartışılan, şimdilerde ise yalan olduğu kesinlik kazanan haberlere sahne olan Dünya Gazetesi`nin kurucusu Bedii Faik oldu.

GAZETECİLER ASKERLERLE İŞBİRLİĞİ İÇİNDE

Menderes hükümetine karşı verdiği amansız mücadele hala akıllarda olan Bedii Faik, komisyona yaptığı açıklamada, gazetecilerin, özellikle de Ankara gazetecilerinin askerle nasıl içli dışlı olduğunu, askerlerden alınan emirlerle haberlerin nasıl yapıldığını ilginç bir örnekle, net olarak ortaya koydu.

28 ŞUBAT MEDYASININ AYNISI

Bedii Faik Akın`ın analattıklarına göre, 28 Şubat`ta askerle işbirliği içinde olan medyanın bir benzeri, 1960 darbesinde de aynı şekilde mevcuttu. O günlerde de aynen 28 Şubat`ta olduğu gibi, bazı gazeteciler askerlerin siparişleri üzerine haber yazıyor ve kamuoyunu yanlış bilgilendiriyordu.

Geçtiğimiz günlerde komisyona ifade veren Bedii Faik, komisyon başkanının o dönemde kendi gazetesinde çıkan "Bizi halka teslim etmeyin" başlıklı haberini hatırlatması üzerine, o günün medyasının içinde bulunduğu durumu anlatan ilginç bir örnek verdi. Haberde, darbeyle devrilen Demokrat Partili milletvekillerinin, askere "bizi halka teslim etmeyin" diye yalvardıkları iddia ediliyordu.

ANKARA MUHABİRİ OKTAY EKŞİ

Bedii Faik`in verdiği örneğin içinde ise, günümüzde aktif siyasetin içinde olan, aktif siyasete girmeden önce de gazetecilik yaparken, 28 Şubat süreci ve 27 Nisan bildirisi sırasında, hükümete askerin ağzıyla muhalefet eden bir isim çok çarpıcı bir isim de vardı. O isim, o günlerde Dünya gazetesinin Ankara muhabiri ve daha sonra darbeciler tarafından oluşturulan Cumhuriyet Senatosu`nun üyelerinden, şimdinin ise CHP Milletvekili Oktay Ekşi`ydi.

OKTAY EKŞİ`NİN ASKER KAYNAKLI YALAN HABERİ

Bedii Faik, komisyon başkanının haberin başlığı içerikli sorusunu, şu örneği vererek cevapladı: "Ankara muhabirlerinin verdiği bilgilerdir. Yalnız, bakınız, bir şey söyleyeyim evvela hemen ki, bundan malumatınız olsun. O günlerde yalanın biri, bin paraydı. Sonradan öğrendiğimiz şeylerdi bunlar. Mesela, Celal Bayar`ın 108 milyon serveti olduğu... Benim gazeteme bu haber geldiği zaman yazı müdürleri bana getirdiler, `Böyle bir haber aldık` dediler. Ben, bu haberi kim verdi dedim, "Ankara muhabirimiz Oktay Ekşi`nin verdiğini" söylediler. Bulun bana dedim, buldular. Oktay`a "Bu haberi nereden aldın sen?" dedim, doğrudan doğruya "Gürsel Paşa söyledi" dedi. O zaman teyit ettirmeden bu şeyi yazmayalım dedik fakat akşamüzeri ısrar ettiler ki öyledir diye."

BEDİİ FAİK AKIN KİMDİR?

1921 Balıkesir Bandırma doğumlu Akın, İstanbul Kabataş Erkek Lisesi`nden mezun oldu. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi`ne girdi. Okulu bitirmeden ayrıldı. Bir süre ticaret yaptı. Tasvir gazetesinde başladığı fıkra yazarlığını Tan, Milliyet, Yeni İstanbul, Ulus gazetelerinde sürdürdü. Çeşitli gazetelerde uzun yıllar yazarlık yaptı. 1952`de Falih Rıfkı Atay`la birlikte Dünya Gazetesi`ni kurdu.

Demokrat Parti iktidarına karşı sürdürdüğü sert muhalefetiyle tanındı. 1965 seçimlerinin ardından Adalet Partisi yanlısı bir tutum izledi. 1975`te gazeteyi sattı ama fıkra yazarlığına devam etti. Ardından Hürriyet ve Son Havadis gazetelerinde yazdı. Gazeteciliği bıraktı, halen yurtdışında yaşamakta.

Bedii Faik, mürteci diye yaftaladığı Necip Fazıl`la polemiğe girmiş ama Necip Fazıl`ın `Al` isimli yazısı ile girdiği polemiği, cevap veremeden sonlandırmak zorunda kalmıştı.