Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Sunar Grubu`na bağlı Elita Yağ Fabrikası`nın yeni tesislerinin açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye`nin Avrupa Birliği kapısında bekletilen bir ülke olduğunu belirterek, ``AB gelmiş geçmiş ikiyüzlülüğü en fazla hissedilmiş olan bir birliktir. Dünyanın en riyakar kuruluşudur ve bu AB 50 yıldır Türkiye`yi kapısında bekletmektedir`` diye konuştu.
Çağlayan, ``Eğer Türkiye AB`nin bir üyesi olmuş olsaydı, geçen yıl AB yüzde 1,5 değil yüzde 1,8 büyüyecekti. Kim kaybetti? AB kaybetti`` dedi.
Saygın diye bildiği, geçmişte yaptığı uygulamalardan dolayı doğru çabalar gösterdiğine inandığı Nobel Barış Ödülü`nün bu yıl AB`ye verildiğini hatırlatan Çağlayan, şöyle devam etti:
``Arkadaşlar kendimi gülmekten alamadım. Yeminle söylüyorum. Şimdi barış ödülü niye verilir? İnsan haklarına katkı yaparsın, insanlığa değer verirsiniz, yaptığınız her muameleyi eşit yaparsınız, centilmence yaparsınız. Şimdi bu Nobel Barış Ödülü`ne aday gösterilen AB, Gümrük Birliği anlaşması yapmış olan Türkiye`yle, kendisine bir çıkış kapısı olarak gördüğü Türkiye`ye ve iş adamlarına vize uyguluyor. Malınız gider, kamyona kota uygular. Gümrük Birliği yapmış olan Türkiye`ye bu ayıbı, bu insanlık suçunu, bu işkenceyi uygulayan Avrupa, Brezilya`ya, Arjantin`e, Parugay`a, Karadağ`a, Ukrayna`ya gelince bunların hiçbir vatandaşına vize uygulamaz. Şimdi böylesine bir insanlık suçu işleyen, böylesine insan hakları suçu yapan, ticarette haksız rekabet yaratan bir AB`ye Nobel Barış Ödülü verdiği için ben de Nobel Barış Ödülü`nü kınıyorum. Bunun adı barış değil, bunun adı olsa olsa, sen AB`ye ikiyüzlülük veya riyakarlık ödülü verirsin, buna da eyvallah deriz, kabul ederiz.``
(AA)