Yüksekova’da geçtiğimiz aylarda İmam Aziz TAN’ın hunharca şehit edilmesinin ardından bu sefer Ubeydullah DURNA adlı İslami dernek yöneticisi kurşunlara hedef olarak mazlumane bir şekilde can verdi.
Bölgede son yıllardaki İslami çalışmalardan kimi çevrelerce rahatsızlık duyulduğu biliniyor. Özellikle legal dernekler vasıtasıyla tebliğ hareketlerini yürüten camialara karşı son dönemde çeşitli saldırı ve oyunlar sahneye konulmakta. Bu şiddet hareketlerinden en yoğun payı da “Peygamber Sevdalıları” çatısı altında birçok etkinlik ve yardım kampanyaları düzenleyen dernekler alıyor. Yetkililerce yapılan açıklamalara göre başta Adana, Mersin, Siirt, Diyarbakır ve Hakkâri olmak üzere son iki yılda şubelerine yönelik yaklaşık elli eylem gerçekleştirildi. Taşlama, Molotof atma, darp ve en son ölüm ile sonuçlanan bu saldırılar her kesimden tepki görüyor.
Tunceli’de yapılan operasyonları bahane eden bir grup önceki gün Mustazaf-der Yüksekova şubesini hedef seçti. Atılan taş ve yanıcı maddelerden korunmak için çatıya çıkan dernek yöneticisi açılan ateş sonucu hayatını kaybetti. Daha sonra derneği ateşe veren Bdp-Pkk yandaşları bölgede yeni ve çok tehlikeli bir gerginliğin başlamasına sebeb oldular.
Olaydan sonra Bdp’nin yetkili organlarınca çelişkili ifadeler yapılması dikkatlerden kaçmadı. Bir yandan yaşananlardan kendilerinin de rahatsızlık duyduklarını ifade ederlerken diğer taraftan kışkırtıcı ve tahrik edici söylemlerle tutumlarını devam ettirmeleri manidar bulundu. Açıklamalardan sonra bile derneğe yapılan saldırıların sürmesi, dernek binası ve gönüllerinin iş yerlerinin ateşe verilmesi, taziye ziyaretinde bulunanlara yapılan saldırılar ve yine İslami duyarlılıkları ile bilinen, genelde dernek gönüllerin yaşadığı iki köyün elektrik ve suyunun kesilerek çeşitli tehditlere maruz bırakılmaları bunların birkaç örneği.
Bölgede kendisinden başka güç kabul etmeyen PKK çevresi, yapılan İslami çalışmaları da Akp ile ilişkilendirip asıl kendilerine tezgah kurulduğunu ifade ederek mağdur rolü oynamaktadır. Demokrasi ve bölge vatandaşlarının hakkı için mücadele ettiklerini dillerine pelesenk ettikleri halde muhalif düşüncede olan yapılara karşı olan acımasızlık ve tahammülsüzlükleri gerçek yüzlerini ortaya çıkarıyor. Geçtiğimiz günlerde Diyarbakır merkezli yapılan ve yüz binlerce insanın katıldığı kutlu doğum etkinlikleri bu çevrelerin rahatsızlığını gün yüzüne vurmuştu.
Bu arada bölgede yeniden tırmanan olaylar bazı derin kesimlerin tabiri caizse ağzının suyunu akıtmakta. Yaşanacak çatışma ve kaos ortamından nemalanmak isteyen kimi çevreler tahrik ve provakatif beyanlarla mağdur tarafı çatışma ortamına çekmeye çalışmaktadır. Şüphesiz böyle bir sürecin çok ağır sonuçları ve bundan sevinç duyacak çokça yapı olacaktır.
Müslümanlara düşen daha önceki saldırılarda olduğu gibi sağduyu ve soğukkanlılıklarını korumaları, itidali elden bırakmadan sabreden, akl-ı selim ile hareket eden taraf olmaya gayret göstermeleridir.
Anlık tepki ve fevri davranışlardan kaçınılmalıdır. Yaşam hakkı ve tebliğ hareketlerine yönelik çok şiddetli ve genel saldırılar olmadıkça olaylara vakarlı bir şekilde yaklaşıp, sonuçları derin yapıları memnun edecek olaylarda pay sahibi olunmamalıdır. Bu aşamada yapılacak olan, basın yayın organlarıyla, çeşitli etkinliklerle Müslümanlara yapılan zulümleri anlatmak, kamuoyu oluşturmak ve Müslümanların sergiledikleri örnek duruş ve tutumun tüm kesimler tarafından bilinmesini sağlamaktır. İslam’ın verdiği izzet ve onur korunarak elden gelen tüm imkânlar seferber edilerek gereken tepkiler gösterilmelidir. Bu vesileyle 90’lı yıllarda olduğu gibi çatışmaların Pkk tarafından başlatıldığı, asıl zulme uğrayanların Müslüman halk olduğu ve son reddeye kadar sabır ve barış yolunun tercih edildiği mesajı, İslami camiaya büyük bir artı olarak dönecektir.
Bu olaylar muhafazakâr dernek, cemaat ve kurumlar için de ayrıca bir imtihan vesilesidir. Dünyanın dört bir tarafındaki kardeşlerine yardım elini uzatmaktan geri durmayan ülkemiz Müslümanlarının, bölgede yaşanan olay ve saldırılara da aynı hassasiyetle yaklaşıp mazlumun yanında bir duruş sergilemeleri beklenen tutum olacaktır. Sürekli olarak bölgedeki PKK dinsizlik ve vahşetini dile getiren, bundan son derece rahatsızlık duyan şahıs ve camialar, zor şartlarda tebliğ ve yardım faaliyetlerini yürütmeye çalışan Müslüman kardeşlerine destek olmalı, taraflarını netleştirmelidir. Bu hem kendilerin samimiyeti adına hem bölge Müslümanlarına verilecek yalnız olmadıkları mesajı ile Pkk ve diğer derin unsurlara oyunlarının tutmayacağını gösterecektir…
Son olarak merhum kardeşimize Rabbimizden rahmet, ailesine yakınlarına ve İslami camiaya baş sağlığı diliyorum… Allah CC. mağfiret etsin.


Emrullah Can/ Diyarbakır - Yaş: 27

 

Sevgili Genç Kardeşlerimiz!
Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.

Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.
Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.
Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfayı geçmesin. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.