DENİZLİ - Denizli`de faaliyette bulunacak İrşad Der dualarla açıldı. İslami değerleri toplumda yaşatmak amacıyla kurulan derneğin açılış programına araştırmacı yazar Murat Filiz, derneğin kurucuları ve üyeleri ile vatandaşlar katıldı.
 
Dernek binasında düzenlenen program akşam namazından sonra Kur`anı Kerim tilavetiyle başladı.
 
Törende bir konuşma yapan İrşad Der Başkanı Halil Çelik, arkadaşlarıyla birlikte Allahu Tealanın " İçinizden hakka çağıran iyiliği emredip kötülükten alıkoyan bir topluluk bulunsun" ayeti kerimesi doğrultusunda bu kutlu yola koyulduklarını söyledi.
 
Amacımız: İslami Değerleri Toplumda Yaşatmak
Derneği kurmalarındaki amacın, halkının yüzde 99`u Müslüman olduğu bu ülkede, İslam`dan uzak yaşayışa engel olmak ve İslami değerleri yaşatmak olduğunu ifade etti.
 
Konuşmasında derneğin kuruluşunda kendilerine yardımcı olanlara teşekkür eden Çeli,k konuşmasını şöyle sürdürdü: "İnşaallah bu yolda siz değerli kardeşlerimizle halka hizmet hakka hizmettir anlayışı ile beraber yürüyeceğiz. İnşaallah bu yolda gerek gençlere gerek bayanlara gerek yaşlılara gerek çocuklara yönelik programlarımız olacak hem ilmi hem kültürel anlamda onların İslami eğitimini tamamlamaya yönelik programlar yapacağız. Rabbim bizi muvaffak eylesin inşallah ``
 
"Böyle bir Girişime Hidayet Rehberi Diyebiliriz"
Araştırmacı Yazar Murat Filiz de, böylesi kutlu bir çalışma yapan kardeşlerine teşekkür ettiğini ifade ederek başladığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi:"Bu gece hayırlı bir gece, mübarek bir gece.Bu gece Denizli semasına küçük bir manevi güneş doğdu, ay doğdu.Peygamber Efendimiz Mekke`den Medine`ye hicret ederken üzerimize ay doğdu , güneş doğdu , kurtuluşa gidiyoruz bize önder olacak bizi cennete, kurtuluşa götürecek önder bir şahsiyet geliyor, bir mesaj geliyor ve bunlar ne söylediklerini iyi biliyorlardı. Biz de bu sözü söylerken Denizli`de manevi bir mekan, bir hayır kurumunun bir irşad hareketinin bir ihya hareketinin toplumun maddi manevi esenliği için açılmış bir derneğin,bir meclisin meydana gelmesini zifiri karanlıklarla örtülü toplumda cahiliye karanlığına boğulmuş Mekke`den farklı olmayan bir cahiliye toplumunda her ne varsa kendi içinde barındıran modern cahiliyenin zirveye çıktığı bir zamanda elbette ki böyle bir girişim küçümsenemez ve böyle bir girişime biz bir hidayet rehberi diyebiliriz.
 
Hizmet, Erdemliler Hareketidir
"Her vicdan sahibi kabul eder ki bu toplum maalesef bir ateş çukurunun kenarındadır." diyen Filiz, "Çevremize bir baksan ne mağdurlar ne kurbanlar veriyoruz. Nereye cahiliye inancına,cahiliye bataklığına kurbanlar veriyoruz.Bu toplum bir çok nimetten mahrum ,dünyaya geliş gayesini bilmiyor.Rabbimiz buyuruyor ki Ben cinleri ve insanları yalnız bana kulluk etsinler diye yarattım .Ama toplumda kaç kişi bunun bilincindedir.Gaye bellidir , hayatın gayesi Allaha kulluktur.Bu gaye doğrultusunda giden herkes zamanın Ashab`ı kehfi gibidirler,İbrahimi gibidirler, Yusufu gibidirler.Yani izinden gittiğimiz tüm peygamberlerin misyonunu yerine getiren çok kıymetli ve değerli insanlardır.Bu mekan hizmet zeminidir, bu zeminde buluşmak omuz omuza vererek namaza durduğumuz gibi hizmette de saf tutmak, omuz omuza Allah`a yürümek büyük bir şereftir sonu da cennetle bitecek bir nimettir.Büyük İslam alimleri derki Hizmet nasiptir herkese gelmez.Bu yüzden hizmet erdemliler hareketidir, küçüğü büyüğü yoktur." şeklinde konuştu.

"Bizleri Tepkisiz Müslümanlar Yaptılar"
Müslümanların İslam`ın beş şartından başka sorumluluklarının da olduğunu ifade eden Filiz, "Örneğin toplumsal sorumluluklarımızda vardır, içine ailenin, komşunun v.b girdiği şeylerdir. Nedir bu iyiliği emretmek kötülükten nehyetmek, hayra davet etmek, tepkisiz olmamak. Bugün maalesef bizi tepkisiz Müslüman yaptılar.Yanı başımızda adam zina ediyor sesimizi çıkarmıyoruz. Tepkisizleştirildik, hassasiyetsizleştirildik , namus kavramı yerlerde sürünüyor. Eskiden en ufak bir günah uzaktan yapılsa kokusu bizi rahatsız ederken şimdi gözümüzün önünde yapılıyor ne burnumuz çatlıyor ne gözümüz görüyor nede kulağımız duyuyor.Yani kalbimize bir perde indirildi günahlardan oluşan bir perde indirildi.Birazda Cumhuriyet rejimin baskısı, istibdatı, kanunları, batıcılığı derken maalesef yandık. Bu toplum kendi imanından, kültüründen, geleneğinden uzaklaştırıldı. Ne olduğu belirsiz batıcıda değil batılı da değil bir toplum oldu. Batılı inandığı gibi yaşıyor bir sıkıntısı yok.Kiliseye teşvik var.öte yandan Japonya ve diğer toplumlarda böyle rejim toplumla barışık.Budizimde de böyle.Kendi kültürlerini muhafaza ediyorlar. Çünkü Bir milletin güçlü olmasının yolu tarihine,kültürüne, örfüne sahip çıkmasıyla olur .Bu gün kraliçe ,kral sembolikte olsa hala var korunuyor.keşke Halifelik müessesi sembolikte olsa korunsaydı.Hani cumhuriyet kuruldu toplum modernleştirildi ama biz anlayış olarak tam batılıda olamıyoruz dindarda kalamıyoruz. Kültürümüze sahip de çıkamıyoruz.Kimliksiz kişiliksiz boşlukta ne olduğu belirsiz bir toplum olarak nereye gittiğimiz belli değil.Millet ortada kalmış işte biz bu topluma karşı iyiliği emredip kötülükten arındırmak onlara kimlik ,kişilik kazandırmak için çalışmalara ihtiyacımız var.
,Efendimiz Hz. Muhammed ( s.a.v ) buyuruyor ki bu din cemaat dinidir.Bu din tek başına yaşanmaz.Bu dinin toplumsal yönü olmazsa, birlik ve baraberlik yönü olmazsa yaşanmaz.Her hizmette de böyledir : birlik ve beraberlik olmazsa dirlik olmaz .Bir toplumda birlik varsa dirlik olur. AB birliği neden var ; birlik oldular rahat rahat yaşıyorlar, İslam ümmetinde birlik yok sefalet içinde yaşıyorlar işte bu derneklerin bir amacı da sefaletle cehalette bir de buna sebebiyet verenlerin zihniyetiyle mücadele etmektir. Bu hizmet çalışmalarının arkasında şuurumuzda olmalıdır.`` dedi.
 
Konuşma aralarında ilahilerin okunduğu program, dernek başkan yardımcısı Abdulbari Durmaz`ın okuduğu dua ile son buldu.
( Necmi Durmazer-İLKHA)