Allah`a Hamd Resulüne salât ve selam olsun.
Kâinata rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed` in yaratılışındaki kutsiyeti ve Rahman’ın ona iltifatını göz önünde bulundurduğumuzda onun hayatta birçok şeyi yaşamaması gerektiğini düşünüyoruz. Ancak Allahu Teâlâ bizler ders çıkaralım diye Hz. Peygambere bazı imtihanlar yaşatmıştır.
Bunlardan birincisi Uhud savaşında galibiyetten sonra dünya sevgisi ve akabinde gelen hezimet diğeri ise Hz. Peygamberin ashabıyla birlikte umreye gitmek için Mekke’ye doğru yol alması ve Hudeybiye anlaşması veya barışı. Evet, Hudeybiye anlaşmasının şartlarına baktığımızda görünüş itibariyle tamamen Müslümanların aleyhinedir. Hele bir madde var ki kabulü mümkün değildir. Medineli Müslümanlardan Mekke’ye iltica edenler iade edilmeyecek fakat Mekke’den Medine’ye iltica edenler, Müslüman dahi olsalar istenildiği takdirde geri verilecek. Anlaşmaya başlarken Besmele ile başlanmasının kabul edilmemesi, Hz. Peygamberin peygamberliğinin kabul edilmemesi, tamamen Müslümanların aleyhine görünüyor. Hz. Ali besmeleyi yazmış silmiyor anlaşma daha imzalanmamışken Ebu Cendel zincire vurulmuş halde kendini Müslümanların arasına atıyor. Ancak anlaşma gereği Hz. Peygamber kureyş heyetinin başı Süheyl b. Amr`ın oğlu Ebu Cendeli teslim ediyor. Hz. Ömer isyan içinde itiraz ediyor. Sonra umre ertelenecek maddesine Müslümanlar inanmak istemiyorlar. Hz. Peygamber kurbanlarınızı kesin ve tıraş olun diyor hiç kimse dinlemiyor Ümmü Selemeye danışıyor. Hz. Ümmü Seleme sen yap onlar seni takip ederler. En son Sakif kabilesinden Müslüman olan Ebu Basir Medine’ye sığınıyor müşrikler onu almaya gelir Hz. peygamber onu teslim emek zorunda kalıyor.
Bu kadar olumsuzluk... Ve Allah buna Feth - i Mübin yani açık ve parlak zafer diyor. Neyin hayırlı olup neyin hayırlı olmadığını ancak Allah bilir, o öyle buyurmuşsa öyledir. Netice anlaşma gününden Mekke’nin fethine kadar yani iki sene içerisinde Müslüman olanların sayısı anlaşma gününe kadar ki yirmi yıldan kat be kat artıyor. Yaklaşık bin 400 olan sayı 10 bini buluyor.
Yakın tarihimizle kıyaslarsak aslında tarihin tekerrür ettiğini göreceğiz. 2000` i Hudeybiye kabul edersek yeri ve zamanı ve şahısları değiştirirsek vakanın aynı olduğunu göreceğiz. 1979-2000 çekilen çileler, zindanlar, tecritler, sürgünler, mağduriyetler, mazlumiyetler ve şahadetler. Büyük bir musibet ve tam bitti denilen anda şehitlerin kanının bereketi ve ak saçlı bir edibin sözü : "Zaman sizi anlatmaya yetecektir". Ve ardından bir ihtida furyası. Nice zalimi zulümden, kâfiri küfründen, gençleri isyandan, bedenleri teşhirden, ortamı güvensizlikten temizledi. Gönüllerde dirilen ve zindanlardan başlayan Muhammedi sevda evden evle, salondan salona stattan stada, caddelerden meydanlara, doğudan batıya yayıldı yayılıyor. İşte Palu işte Elazığ işte Batman ve işte Diyarbakır başka söze gerek var mı? Bu ihtida baharından en güzel şekilde istifade etmeği Allah hepimize nasip etsin İnşallah.
Muhammed Yoldaş / Elazığ (Palu) - Yaş: 23
Sevgili Genç Kardeşlerimiz!
Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.
Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.
Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.
Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfayı geçmesin. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.