İşin acayip tarafı Mısır Müslüman toplumunun bir temsilciside bu yasağı savunarak, " Peçeyi oralara götürüp tartışma konusu yapmayın " diyerek lafı geveleyip yasayı bir şekilde savunmasıydı.
İlk olarak Başkent Pariste medyadan tanıdığım Kenza Drider adlı müslüman bayan 32 yaşında ve 13 yıldır çarşaflı ve peçeli olduğunu belirterek yurttaşlık hakkını savundu. Eyleminden hiç bir taviz vermeyen Kenza Drider sürüklenerek gözaltına alındı. Bildiğim kadarıyla Fransa`nın bu yasağına Türk yetkililerinden çıt yok.
Bu yasak tamamen müslüman alemine bir hakaret olup ve bir haçlı zihniyetidir. Şimdi lafı eveleyip gevelemeden, Fransız olan kadın turist furyası Türkiye`ye geldiklerinde hiç bir engel ile karşılaşmadan plajlarda istedikleri gibi soyunabiliyorlarsa ve tüm açık alanlarda istedikleri gibi at koşturuyorlarsa sonucu böyle olur. Bırakın siz plajları bu kadın furyası Camilerimize bile ne densiz örtülü girdiklerine şahitiz. Bu güne kadar Müftülükten tutunda hiç bir yetkili ağız bu çirkefliğe ses çıkaramadı. Çıkaramazda.
Yani demek istediğim memleketimizde kadın turistlere karşı acayip kibar ve nazik davranıyoruz. Herifler kendi ülkelerinde seni insan bile görmezken müslüman bacının örtüsünü bile tartışma konusu yaptığı ve bunu bizzat Devlet politikası ile yaptığı, Fransız halkının da bunu desteklediği bilinmektedir. Peki bizim Devlet politikamız nasıl? Hemen söyliyeyim, şeffaflık!
Erkeksen plajda olsun veyahut caddede bir Fransız kadının açık vücudunu tartışma konusu yap. Veyahut soruyu bu şekil sorsam daha iyi olur. İstanbul İstiklal caddesinde Fransız bir kadına çok açık giyindiği için ona çarşaf zorla giydirilsin.Ve bunuda Türk polisi yapsın Devlet desteğiyle.Yapabilirler mi? Derler ya Türk polisi yakalar. Hadi yakalasında görelim. Ancak ben siyasi spekülasyonlardan tamamen uzak durarak işi tartışma konusu bile yapmadan bu soruyu sormak durumundayım. Kadın çıplaklığının neresi sanat sayılır?
Ben şahsen Avrupa`lıların asılları gibi olmadıklarına inanıyorum. Bu işte dürüst ve sadık değildirler. Konuyu biraz müstehcen yazmak durumundayım. Avrupa`lılar bu kanunu çıkarmadan önce şu "Kürtaj" adı altında bebeklerini öldüren vahşi annelere karşı bir yasa çıkarsalardı daha iyi olmaz mıydı. Neden susuyorlar? Niçin bu vahşete seyircidirler? Hastanelere gidip bakabilirler. Doktor rapolarını da kontrol etsinler. Bakalım neler görecekler. İşin aslı başka kardeşim!
Adamlar kendi çıplaklığını bir sanat görüp ve senide o sanattan mahrum bırakmak istemediklerindendir.
Avrupa`da Hiristiyanlık halen Yahudilik gibi uygulanmaktadır. Şayet buralarda bu tür karmaşalar oluyorsa da ve Hiristiyanlık buna seyirci ise bunda Yahudi parmağı var demektir. Fransa`ya beklenen ilk tepkiyi Hiristiyan dünyası vermeliydi bence ama vermedi. Çünki Yahudilik uygulanmaktadır.
Fransız medeniyeti dedikleri işte bu türden olaylardır. Fransız kültürünü peçeli müslüman bayanlarda denemeleri. Sanırım bir " Çıplak Sanat tan bahsediyorum ve bu nedenle biraz müstehcen ve birazda Fransız kültüründen dem vurmam olayları izlemek için ek bilgi olduğunu gerekli-gereksiz cinsiyeti sadece kadınlara indirgemeden erkeklerinde Lut ( a.s ) `ın kavmi gibi daha çok şey söyleye bilirim. Malzeme vücut olduğu için cinsiyet ayrımı yapmak doğru olmaz. Söz konusu çıplaklığın sanat olarak Avrupa`da görülmesi. İşte bu tür kumar kartlarının jokerini yakalamak ve usta ellerle yürütülmesi için gerekli malzemenin "Çıplaklık sanatı " bulundu reklamı. Reklamı bulmak, reklamı hazırlamak ve onu gayet doğal normalmiş gibi sunmak oluyor. Sonra bu müstehcen reklamları gören seyirciler sadece gösteri demeleri... Ve olağanlaşması...Tepkisiz sıradanlaşması...
Hz.Peygamber Aleyhissalatu Vessalam bir Müslüman bacının örtüsüne el atıldığı için bütün yahudileri memleketlerinden kovuyor ve derhal savaşa hazırlanıyor. Bu savaş karşısında sus-pus olan yahudiler dize gelmektedir. Kendi memleketlerimizde yaşadığımız köy ve kasabalarda illa da yahudilerin olması değil bu iş ile ilgilenen kurumların kullanımına dikkat edersek meselenin nereye gittiğini açıkça söyleyebilirim.
Son olarak bunu demek istiyorum. Müslüman ablalarım ve bacılarım bu sanat değil köleliktir. Öyle bir kölelik cahiliye döneminde bile yoktu. Bu arada "Günahta sıfır politika" izleyelim. Denetim eksikliği içinde "Düzeltmek" kitap tavsiye edelim.
Yunus Can / İtalya
Sevgili Genç Kardeşlerimiz!
Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.
Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.
Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.
Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfayı geçmesin. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.