Türkiye siyasetinin mümtaz isimlerinden dava adamı ve gönül insanı 54. Hükümet Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın vefatının 8. seneyi devriyesi münasebetiyle Anadolu Gençlik Derneği Diyarbakır Şubesi tarafından anma programı düzenlendi.
Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program, sinevizyon gösterimi ve küçük kız çocuğunun okuduğu şiirle devam etti.
Programda bir konuşma yapan Anadolu Gençlik Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Abdurrahman Ergin, Necmettin Erbakan Hocanın hayatı ve mücadelesini hatırlattı.
Erbakan hocanın 8'inci vefat yıldönümü münasebetiyle bir araya geldiklerini söyleyen Ergin, "Erbakan Hocamız parçalanmış bir coğrafyayı yeniden bir araya getirmenin, yitirilmiş bir gelecek tasavvurunu yeniden diriltmenin, ezilmiş bir toplumu yeniden ayağa kaldırmanın şahididir. Bizler de O’nun canıyla ve malıyla Allah yolunda cihat ettiğinin şahidiyiz. Allah O’ndan razı olsun. Şehadetini ve hicretini mebrur eylesin. O, 'bir çiçekle bahar gelmez' diyenlere inat 'her bahar bir çiçekle başlar' diyerek atıldı yollara ve Anadolu’da milyonlarca çiçeğin açılmasını sağladı. Çeşitli hile ve desiselerle yasaklı ilan edildi, partileri kapatıldı ama O yılmadı. Herkesin bitti zannettiği bir zamanda, yeniden başlamanın heyecanı içinde 'Daha yapacaklarım var' diyerek öne atıldı. Hasta yatağında dahi üzerine aldığı ağır emanetin hakkını vermeye çalıştı." dedi.
"Ezilenler için umut ışığı, sömürenlerin kabusu oldu"
"Erbakan hocamız ümmetin sesi ve yeniden dirilişi oldu." diyen Ergin, "Ezilenler için umut ışığı, sömürenlerin kabusu oldu. Mısır'daki haksız idamları durdurmak için heyetler gönderdi, Irak’ta birbirine düşen Müslümanları barıştırdı, Barış Harekatıyla Kıbrıs’ta yaşanan zulümlere son verdi. Ağır sanayi hamlesini başlatarak tüm anadoluyu fabrikalarla donattı, tarihte ilk kez denk bütçeyi sağladı, kamutek hesabıyla faize giden yolu tıkadı ve havuz sistemini kurdu, dünyada yaşanan sömürü sistemini ortadan kaldırmak için D8’leri kurdu. Merhum hocamız, 40 yıl boyunca şerre fren, hayra motor oldu. İyinin, doğrunun, güzelin, faydalı ve adil olanın yani Hakkın hakim olması için çalıştı ve bu yolda bizlere büyük bir ufuk açtı. Her türlü dünya nimetini ve itibarını bir tarafa bırakarak, batıla karşı daima hakkı üstün tuttu. İman, cihat, izzet ve ümmet kavramlarını dilinden düşürmedi. Tüm dünya mazlumlarına ümit ve cesaret verdi." ifadelerini kullandı.
"Bir ülkenin asıl gücü ne parasıdır ne tankıdır ne de tüfeğidir, asıl gücü imanıdır, inançlı evlatlarıdır"
Erbakan Hocanın, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de büyük bir çığır açtığına dikkat çeken Ergin, "Hep ezilen, hor görülen Müslümanları, ülke yönetebilecek bir konuma getirdi. O mücadele hayatıyla, İslam’a olan bağlılığıyla, yetiştirdiği genç kuşaklarıyla ve 'bir ülkenin asıl gücü ne parasıdır ne tankıdır ne de tüfeğidir, asıl gücü imanıdır inançlı evlatlarıdır.' demesiyle gerçekten bir mücahitti. Merhum Erbakan hocamız 40 yıl boyunca verdiği mücadelenin sonlarına gelmişken en büyük ihanetlere uğradı ve bundan yalnız Allah’a sığındı. 'İman ediyorsanız en yüce sizsiniz.' ayetini gönüllere nakşetti. Düşüncelerinden duruşundan ideallerinden taviz vermeyen birisi olarak göçüp gitti bu dünyadan ve sonunda milyonların katıldığı mütevazı bir törenle Rahman’a kavuştu." şeklinde konuştu.
Ergin son olarak şunları söyledi: "Evet, hüznü bugün de hâlâ ciğerimizi yakıyor ama bizlere bıraktığı emanet, gün gibi önümüzde duruyor. Bu mirasa sahip çıkmak hepimizin boynuna bir borçtur. Merhum Erbakan hocamız; 'Fırtınalara yön veren, kelebeklerin kanat çırpışıdır.' demişti. Şükürler olsun ki kelebekler kanat çırpmaya devam ediyor. İnsanlık mukaddes fırtınalara gebe, zira yegane kuvvet ve kudret sahibi olan Allah, nurunu tamamlayacaktır." (Ramazan Zeren -İLKHA)