Buhari’nin en büyük rakibi Halkın Demokratik Partisi (PDP) adayı Atiku Abubakar ise 11 milyon oy alarak seçim yarışında ikinci oldu. Buhari 2015 seçimlerinde 15.4 milyon oy almış ve 12.8 milyon oy alan rakibi Goodluck Jonathan’ı geride bırakmıştı.
16 Şubat’ta yapılması öngörülen seçimler, güvenlik ve oy pusulalarının bazı eyaletlere ulaştırılamaması nedeniyle 23 Şubat’a ertelenmişti. Seçim sonuçları ise canlı yayında iki günde açıklandı. Açıklamanın bu kadar uzun sürmesinin nedeni 70’den fazla siyasi parti ve devlet başkan adayının bulunması ve her eyalet için teker teker açıklama yapılmasıydı. Bu süreç aslında şeffaflık ve hesap verilebilirlik açısından dikkate değer bir adımdı.
ABD tarzı eyalet sistemi ile yönetilen ülkede 36 eyalet ve bir federal başkent (Abuja) bulunuyor. Seçimden galip çıkan Buhari, Nijerya’nın ticaret merkezlerinden Kano, Lagos ve Kaduna eyaletlerinde en büyük rakibi Atiku’yu geride bırakırken Atiku ise başkent Abuja’da galip çıktı.
Bu seçimleri öncekilerden farklı kılan ayırıcı özelliği, seçmenlerin dijital seçmen kartlarını okutarak oy kullanmaları oldu. Daha önceki seçimlerde bazı bölgelerle sınırlı tutulan, bu seçimlerde ise tüm sandıklarda uygulanan dijital seçmen kartları, hilenin önüne geçilmesinde etkili oldu.
Yaklaşık 20 ülkeyle birlikte yerli ve yabancı toplam 134 kurumdan gözlemcinin takip ettiği seçimler, Nijerya tarihinin en huzurlu seçimleri olarak tarihe geçti. Nitekim gözlemciler seçimin ardından yaptıkları açıklamalarda, seçimlerin son anda ertelenmesine rağmen 2011 ve 2015 seçimlerine göre daha şeffaf gerçekleştiğinin altını çizdiler.
Nijeryalılar, iki hafta sonra 9 Mart’ta ise eyalet valileri ve meclis üyeleri için yeniden sandık başına gidecek.
- “Baba” Buhari’nin askeri ve siyasi geçmişi
Nijerya’daki seçimlerde yeniden devlet başkanı seçilen Buhari, asker kökenli bir siyasetçi. Nijerya’nın kuzeyinden ve Fulani kabilesinden bir Müslüman. Buhari’nin kimliği ile ilgili bu bilgiler Nijerya bağlamında önemli, çünkü sömürge döneminde üç ayrı idari bölgeye (doğu, batı, kuzey) ayrılan ve günümüzde de bunun sosyolojik ve zihinsel etkilerini yaşayan ülkeyi yeniden kuzeyli bir Müslüman lider yönetecek.
Ülkenin kuzeyindeki Katsina eyaletinde doğan ve 77 yaşında olan Buhari, askeri okullarda eğitim aldı. On dokuz yaşında Nijerya Askeri Eğitim Koleji’ne kaydoldu, burayı bitirdikten sonra eğitimini Nijerya Savunma Akademisi’nde tamamladı. 1976 yılında kısa bir dönem Borno valiliği görevini yürüten Buhari, 1983 yılında tuğgeneral rütbesiyle Hacı Shehu Shagari’ye düzenlediği askeri darbe ile devlet başkanlığı koltuğuna oturdu. Buhari’nin 1983’teki darbesi “İkinci Cumhuriyet” olarak da adlandıran süreci sonlandırırken sadece iki sene varlığını koruyabildi ve 1985 yılında Tümgeneral İbrahim Babangida’nın darbesi ile devrildi.
İki yüzden fazla etnik gruba sahip ülkenin nüfusunun yüzde 50’sini Müslümanlar, yüzde 40’ını Hristiyanlar oluşturuyor. Başkan Buhari Müslüman, Fulani ve kuzeyli olmasına karşın yardımcısı Yemi Osinbajo Hristiyan, etnik olarak Yoruba ve bir güneyli. Bu denklem Nijerya’da sağlanmaya çalışılan birliktelik ve barışın bir adımı olarak görülüyor.
Buhari, 1983-85 yılları arasındaki askeri rejimi döneminde olduğu gibi bugün de yolsuzluklarla mücadele eden bir lider olarak tanınıyor. Nitekim Buhari’nin askeri rejimi birçok Nijeryalı tarafından ülke tarihindeki en iyi askeri rejim olarak görülüyor. Buhari’nin askeri rejimi döneminde yolsuzluğa karıştığı iddiasıyla 500’e yakın siyasetçi, işadamı ve memur tutuklanmış, bakanlık sayısı 40’dan 18’e düşürülmüştü. Buhari’nin ekonomi alanında kontrolcü yaklaşımı nedeniyle bu uygulamaları “Buharinomics” olarak tanımlandı. Nitekim kendisi kötüye giden bir ekonomiyi tevarüs ettiği için gümrükler, bankalar, sigorta, taşımacılık, ulaşım ve üretim gibi birçok alanda kontrollü bir siyaset izledi.
Tuğgeneral olarak ordudan emekli olan Buhari ülke yönetimine sivil olarak talip oldu. Buhari, 2003 seçimlerini Olusegun Obasanjo’ya, 2007 seçimlerini Umaru Musa Yar’Adua’ya ve 2011 seçimlerini de Goodluck Jonathan’a kaybetse de 2015 yılındaki dördüncü başkanlık yarışında 16 yıllık PDP iktidarını sonlandırarak Nijerya’nın devlet başkanı olarak seçildi.
- Ülkede derinleşen sorunlar neler?
Afrika’nın ekonomi, siyaset ve nüfus açılarından lider ülkeleri arasında yer alan Nijerya, yıllardır birçok sorunla mücadele ediyor. Terör, Biafralı ayrılıkçılar, etnik ve dini çatışmalar, eğitim ve sağlık alanındaki yetersizlikler, gıda sıkıntısı, göç, güvenlik, salgın hastalıklar, enerji alanındaki altyapı sorunları ve yolsuzluklar, listelenen sorunların en başında gelenlerden. Ülkenin en büyük sorunları arasında “liderlik” ve “yolsuzluklar” olduğunu birçok Nijeryalı da ifade ediyor. Bu seçimlerde Nijeryalılar, kendisine “Baba” ismini taktıkları Buhari’yi seçerek aslında lider olarak kendisine güvendiklerini bir kez daha göstermiş oldular.
2015 yılında iktidarı devralan Buhari, genel olarak Boko Haram sorunun çözülmesi, yolsuzluklarla mücadele edilmesi ve sosyoekonomik durumun iyileştirilmesi vaatlerinde bulunmuştu.
Son dört yılda Boko Haram örgütü ülkenin kuzeydoğusuna çekilse de hâlâ belli bölgelerde saldırı düzenleme potansiyeline sahip. Bununla birlikte Nijerya aslında en az Boko Haram kadar büyük, güvenlik sorunları ile karşı karşıya. Bunlar, binlerce kişinin hayatına mal olan çoban-çiftçi çatışmaları ve silahlı çetelerin saldırıları.
Nijer Delta militanlarına yönelik düzenlenen operasyonlar ve af programları ile militanları topluma kazandırma çalışmaları bu alandaki krizi nispeten azaltsa da petrol yataklarının olduğu güneydoğudaki güvenlikle ve kaçak petrol kuyularıyla ilgili sorunlar halen aşılabilmiş değil.
Nijerya’nın kronikleşen ve Buhari’nin bir önceki döneminde önemli adımlar atılsa da çözülemeyen diğer bir sorunu ise yolsuzluklar. Kimi uzmanlar, ülkedeki yolsuzluğun sömürge döneminde başladığını, petrolün bulunması ile daha da arttığını ve bu sorunu ülkede tamamen sonlandırmanın imkansız olduğunu düşünüyor. Nijerya’daki Covenant Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Evans Osabuohien ile konuştuğumuzda kendisi yolsuzlukları tamamen sonlandırmanın imkansız olduğunun altını çizdi. Nijerya’nın kendi gelenek ve kültüründe “yolsuzluk” gibi bir kavramın olmadığını belirten Prof. Osabuohien, yaşanan bu yolsuzlukların sömürgecilikten kaynaklandığını, insanların bu meşum dönemde çalmaya ve yolsuzluk yapmaya başladığına değindi.
Buhari yönetimi boyunca yolsuzluklara karşı mücadelede Nijerya Ekonomik ve Mali Suçlar Komisyonu (EFCC) daha da etkinleştirilip yolsuzluklara karşı birçok operasyon yapılsa da bu konuda kayda değer bir ilerleme sağlanmış değil. Yolsuzluklar nedeniyle askeri ve bürokratik elitin ülke hazinesini halkın faydasına kullan(a)maması sosyo-ekonomik kalkınmanın önündeki en büyük engeli oluşturuyor.
Nijerya’nın mevcut dış borcu 73 milyar dolar ve enflasyon oranı yüzde 11.28 seviyesinde. Özellikle kuzey bölgelerinde görülen yoksulluk oranı yüzde 42.4 seviyesinde. Seçmenlerin yüzde 51’ini oluşturan gençlerin istihdamı ise sadece yüzde 33 oranında. Nijerya ekonomisinin bozulmasında yolsuzlukların yanında özellikle 2016 yılından itibaren silahlı militanlar tarafından petrol tesislerine düzenlenen bombalı saldırılar nedeniyle üretimin düşmesinin ve petrol fiyatlarının uluslararası alanda gerilemesinin de etkisi var.
Güvenlik sorunu nedeniyle ülke içinde seyahat etmenin dahi büyük riskler taşıdığı bir ortamda yabancı sermayenin ülkede yatırım yapması çok zor hale geliyor. Kaldı ki ülkenin doğalgaz ve petrol rezervleri sömürge döneminde imzalanan anlaşmalara bağlı olarak uluslararası şirketlerin kontrolünde çıkartılıyor, işleniyor ve satılıyor.
Eğitim ise ülkenin zengin yeraltı ve yerüstü kaynaklarına rağmen hâlâ istenilen seviyeye gelmiş değil. Nitekim Nijerya Eğitim Bakanlığı verilerine göre ülkede okula gidemeyen çocuk sayısı 13 milyondan fazla ve bu da dünyada en fazla okula gidemeyen çocuğun Nijerya’da yaşadığı anlamına geliyor. Diğer taraftan ülkedeki üniversitelerde eğitim kalitesinin çok düşük olması nedeniyle yurt dışındaki üniversitelerde eğitim alan Nijeryalılar yıllık yaklaşık üç milyar dolar harcıyor.
Nijerya sıtma, tifo, kolera ve çocuk felci gibi hastalıklarla da mücadele ediyor. Nitelikli sağlık personelinin yurtdışında görev yapması ve sağlık merkezleri ve hastanelerdeki ekipman yetersizliği nedeniyle ülke sağlık alanında da istenilen seviyede değil.
Bu sorunların Buhari yönetiminde tamamen yok edilemese de geriletilmiş olması önemli bir gelişme. Nitekim toplumun ve devletin birçok kademesinde görülen bu sorunları kısa ve orta vadede tamamen yok etmek mümkün gözükmese de halkın ümidi, azaltılmalarına yönelik. İşte bu nedenle milyonlarca Nijeryalı yeniden “Buhari” dedi.
- Nijeryalılar ne istiyor?
Nijerya’nın sorunlarıyla ilgili görüştüğümüz Nijeryalılar, yeni devlet başkanının ülkedeki güvenlik, eğitim, sağlık ve ekonomi sorunlarını çözmesini gerektiğini dile getirirken neredeyse hepsi ülkede bir “liderlik” sorunu olduğunu ifade ediyor. Birçok Nijeryalının tanımlamasına göre “lider” kavramı, somut manada bir devlet başkanından ziyade bürokrasi, siyaset ve ekonomideki üst düzey görevlilerin adil, şeffaf ve halkın yararına işler yapmasının sağlanması anlamına gelmeli.
Diğer taraftan Nijeryalıların büyük çoğunluğu artık huzur ve barış içinde yaşamak istediklerini dile getirerek lider kim olursa olsun seçim öncesi verilen sözlerin yerine getirilmesini istiyor. Aslında Nijeryalıların barış ve huzur içerisinde yaşama arzusu seçim öncesi sürece de yansıdı. Nitekim 2019 seçimleri yerel seviyede kalan birkaç gerginlik dışında Nijerya’daki en huzurlu seçim olarak görülebilir.
- Afrika’nın “devi” Nijerya’nın sorunlarını çözebilecek mi?
Yeniden devlet başkanı seçilen Buhari’nin seçim vaatleri arasında bir milyon üniversite mezununa istihdam, 10 milyon Nijeryalıya çeşitli alanlarda teknik ve mesleki eğitim, bir milyon çiftçiye destek ve tarımın modernleştirilmesi yoluyla beş milyon iş sağlamak, Nijerya’nın altı bölgesinde sanayi bölgesi oluşturmak, okul beslenme programını 9,3 milyondan 15 milyona çıkarmak, kara ve demir yolları inşa etmek, elektrikte altyapı sorununu azaltmak, sağlık sektörünü güçlendirmek ve en önemlisi de yolsuzlukla mücadeleye devam etmek geliyor.
“Baba” Buhari yeniden seçildi ve önünde çözülmesi gereken uzun bir problemler listesi duruyor. Nijerya’yla ilgili daha önce de belirttiğimiz gibi bu problemler uzun yıllar boyunca derinleşen ve yaygınlaşan sorunlar. Buhari liderliğindeki hükümet bu sorunları ancak muhalefet ve tüm Nijeryalıların desteğiyle çözebilir ya da azaltabilir.
Zengin doğalgaz ve petrol rezervlerinin yanı sıra Nijerya kakaodan yer fıstığına, pamuktan susama birçok tarım ürününün yetişmesine imkan veren topraklara sahip. Nijerya’nın sorunlarını çözmesi sadece ülke ve halkı için değil, tüm Afrika için bir umut ve yol gösterici olabilir.
Nijerya üzerine yazılan analizlerde ülkenin ekonomi ve güvenlik alanlarında, ayrıca sosyal açıdan birçok sorunun çemberinde olduğu belirtilir. Ancak ülkenin geçmişine baktığımızda Nijerya’nın Afrika’da çok mühim bir yeri var. Nijerya sadece kendi bölgesi için değil tüm Afrika için önemli bir pozisyonda. Nijerya; Zimbabve, Güney Afrika ve Namibya gibi ülkelerin sömürgeciliğe karşı verdikleri mücadelelere destek vermiş; Afrika Birliği ve Batı Afrika Ülkeleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) gibi oluşumların kurulmasına liderlik etmiş, Liberya ve Sierra Leone’deki iç savaşın sonlandırılması için barış gücü göndermiş bir ülke. Nitekim birçok Afrikalı, Nijerya’da yaşanan hadiseleri yakından takip ediyor. Nijerya seçimlerinin Gana gibi birçok Batı Afrika ülkesinde yakından takip edilmesini buna örnek gösterebiliriz.
Sonuç olarak Nijeryalılar adil bir yönetim, yolsuzluklarla mücadele, gelir eşitliği ve daha iyi bir hayat için yeniden “Baba” Buhari’yi lider olarak seçti. Dileriz talepleri yeni süreçte gerçekleşir ve ülke eski refah günlerine döner.
AA