Batman bugün yaklaşık 600 bine dayanan nüfusuyla her geçen gün büyüyen ve kalabalıklaşan bir şehir konumunda. Şehrin gittikçe kalabalıklaşması ve artan yoğunluk birçok sorunu da beraberinde getiriyor. Bu sorunların başında hiç kuşkusuz ulaşım problemi geliyor.
Şehirde engelliler başta olmak üzere vatandaşların toplu taşıma araçlarında yaşadığı sorunlar tepkileri de beraberinde getiriyor. Özellikle müşteri kapmak için trafik kurallarını hiçe sayıp birbirlerini sollarken kazalara neden olan bazı araç şoförleri, çoğu zaman ağza alınmayacak hakaretler ve üsluplarıyla da tepkilere sebep oluyor. Bu konuda en çok sıkıntıyı ise kentte engelliler yaşıyor. Şehir içi minibüsleri ve bazı halk otobüslerinde engelli rampalarının olmaması engellilerin yolculuk yapamamasına neden oluyor. Şoförlerin araçları tıka basa doldurması zaman zaman kentte kazaların yaşanmasına sebep olurken, yaşanan sorunlar karşısında her kesimden gerekli tedbirin alınması bekleniyor.
Batman Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Mehmet Raşit Yaşar, Batman'da toplu taşıma araçlarında yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Toplu taşıma araçlarında var olan sorunların ana kaynağının denetimsizlikten kaynaklandığını vurgulayan Yaşar, bu konuda yetkililere büyük görevlerin düştüğünü söyledi. Kural ihlali yapan araçlara gereken cezanın verilmesi gerektiğini belirten Yaşar, şehir içi minibüsü ve belediye otobüslerine denetimlerin sıklıkla yapılması gerektiğini kaydetti.
"Güzergâhlarda düzenleme yapılsa sorunlar daha çabuk çözülür"
Batman'da 333 tane şehir içi minibüsünün olduğunu belirten Yaşar, "Diyarbakır nüfusuna ve minibüs sayısına göre Batman minibüs sayısı daha fazladır. Maalesef 507 yasasının değişmesiyle beraber 2519 yasanın 15'inci maddenin B bendine göre yerel yönetimlere yetki verilmesinden sonra bir keşmekeşlik başlamıştır. Odaların artık ne güzergâh ne de hatların çalışması üzerinde bir yaptırım gücü kalmamıştır. Şehir içi minibüs sayıları yeterlidir. İnanıyoruz ki güzergâhlarda sağlıklı bir düzenleme yapılsa sorunlar daha çabuk çözülür. Güzergâhlarda minibüslerimiz ihtiyaca cevap vermiyorsa yarım otobüsler devreye koyulabilir." dedi.
"Fazla yolcu alan varsa cezai müeyyide uygulansın"
Yetkinin belediyede olduğundan dolayı odalarda toplu taşıma araçlarına yönelik yaptırım gücünün kalmadığını söyleyen Yaşar, "Odaların ancak şoförler üzerinde bir yaptırımı kalmıştır. Hem trafik hem de vatandaşlarla olan diyalogları noktasında şoförleri eğitime tabi tutma yönünde çalışmalarımız vardır. Araçların tıka basa doldurması olayıyla ilgili de gerek trafik gerekse de belediye yetkililerine gerekli uyarılarımızı yapıyoruz. Denetimlerin yapılmasını istiyoruz, denetimlerden rahatsız olmayız. Denetimler hem insan hayatı hem de insanın yaşam koşulu için önemlidir. Denetimler olursa daha az kaza yaşanır. Yalnız denetimlerde çifte standart olmamalıdır. Belediye otobüsüne 80 yolcu biniyorsa burada da insanlar rahatsız oluyor. Denetimlerimiz hem belediye otobüslerine hem de şehir içi minibüslerine yapılmalıdır. Fazla yolcu alan varsa da cezai müeyyide uygulansın." diye konuştu.
"Şoförlerimiz vatandaşlara nezaketli olmalıdır"
Bazı şoförlerin üsluplarının kabul edilecek gibi olmadığını, şoförlerin yolculara karşı daha duyarlı davranması gerektiğini dile getiren Yaşar, "Bizler de maalesef şoförlerin yolculara yönelik üslupları noktasında mustaribiz. Şoförlerimiz vatandaşlara karşı daha duyarlı, sempati ve cana yakın hareket etmelidir. İnsan canını şoföre teslim ediyor. Temennimiz şoför kardeşlerimizin vatandaşlara karşı saygı, sevgi ve nezaket çerçevesi içerisinde olmalıdır." açıklamasında bulundu.
"Farklı güzergâhlar açılmalıdır"
Araçların yolcu kapmak için çoğu zaman trafik kurallarını hiçe sayabildiğini, bunun sebebinin ise güzergâhların aynı olmasından kaynaklandığını aktaran Yaşar, "Güzergâhlar hep aynı olduğu için araçlarda yolcu kapışması oluyor. Sorunun ortadan kalkması adına belediye ile durak işletmecileri bir araya oturup güzergâhları ayrıştırmaları lazım. Şehir her geçen gün büyüyor. Merhum Salih Gök zamanında bir çalışma yapıldığı zaman nüfus 150 bindi, şimdi ise nüfus 600 bine dayandı. Bu sefer güzergâhlar aynı olduğu zaman haliyle sıkıntılar oluyor. Araçlar hep ana arterlerdedir, şehre dağılımı olmadı. Şehrin farklı yerlerine yönelik güzergâhlar açılmalıdır. Bu olduğu zaman bu sefer trafik sorunu olmaz, nezaket olur. Bir de araçların çakışması olmaz, çakışmalardan dolayı bu sefer farklı hatlar birbirlerinin yolcularını kapmak için çaba sarf ediyorlar. Bu da hoş olmayan görüntülere sebep oluyor. Umudumuz bunun düzelmesidir." ifadelerini kullandı.
"Araçlarda rampa zorunlu olmalıdır"
Toplu taşıma araçlarında rampaların olmamasından dolayı engellilerin araçlara binememesine ilişkin de konuşan Yaşar, şunları söyledi:
"Bu sorun yine yasaya takılıyor. Yasa 2018'de uygulanması gerekirken 2019'a ertelendi. Şimdi ise 2020'e ertelendi. Araçlarda rampa zorunlu olmalıdır. Bizlerin engelli olmayacağının garantisi yoktur. O kardeşlerimize o şekilde davranmalı, onlara hizmet etmeliyiz. Engellilerin yaşamlarını kolaylaştırmamız lazım. Tabi yasa buna boşluk verdiği zaman ister istemez araçlar rampayı takmıyor. Bu yüzden engelli vatandaşımız araca binemiyor. Sadece şehir içi minibüsü değil bazı belediye otobüslerinde de engelli rampası yoktur. Bu kanunla düzenlenirse herkes bunu takmak mecburiyetinde kalır."
"Belediye yeterince denetim yapmıyor"
Yetkililerin denetim görevini tam manasıyla yapmadığına işaret eden Yaşar, "Üzülerek söylüyorum; Trafik Tescil Denetleme Şubesi her ne kadar çalışma yapıyorsa da belediye bu konuda yetersiz kalıyor. Çünkü en büyük yetki belediyenindir. Belediye Trafik Hizmetleri Şube Müdürlüğü yeterince denetim yapmıyor. Denetim yapması gerekir. Nasıl öğrenci servislerinde sabıkalı bir insan şoförlük yapamıyorsa bu tür uygulama şehir içi araçlarına da getirilmelidir." şeklinde konuştu.
"Denetimler sıklıkla yapılmalıdır"
Sorunların asgari düzeye inmesi adına alınması gereken tedbirlerle ilgili Yaşar, şunları kaydetti: "Tüm bu sorunların ortadan kalması adına yetkililer özellikle hat sahipleriyle bire bir toplantılar yapmalıdır. Sorunlar sağlıklı bir şekilde ortaya atılıp giderilmelidir. Denetimler sıklıkla yapılmalıdır. Bu olduğu takdirde yolcu taşıma araçlarında hem fazla yolcu alma gibi bir durum olmaz hem de trafik kurallarını ihlal edecek bir durum olmaz. Yani her türlü sorun ortadan kalkar. Belediye yetkilileri sık denetim yapıp, diyalog içinde olmalıdır." (Mehmet Fatih Akgül, Mehmet Sait Çelik-İLKHA)