Sosyologlar Derneği, dün İstanbul’da önemli bir toplantı gerçekleştirdi. Birlik Vakfı’nın Beyazıt’taki genel merkezinde yapılan toplantıya dernek yönetim kurulu üyeleriyle, üniversitelerin Sosyoloji Bölüm Başkanları katıldı.
Toplantıda konuşan Sosyologlar Derneği Başkanı Prof. Dr. Sami Şener, Türkiye’nin sosyoloji bilimine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğunu kaydederek, sosyologların istihdam alanının artırılması istedi. Küreselleşmeyle beraber aileye yönelik tehditlerin iyice arttığına dikkat çeken Prof. Şener, “Aile son yıllarda etkisini arttıran küreselleşmeyle beraber büyük tehdit altındadır. Severek evlenmelerde dahi boşanmalar yüzde 55’i bulmuş durumdadır. Aile, uzmanların gözetiminde yeniden ele alınmalıdır. Bilerek veya bilmeyerek yapılan tahribatın sona erdirilmesi için yetkilileri göreve çağırıyoruz” dedi.
“AHLÂKÎ DEĞERLER KORUNMALI”
Prof. Dr. Sami Şener, Türkiye toplumunun büyük tehdit altında bulunduğunu da belirterek “Toplumsal yapı, önemli riskler altında. Bu konuda, bilimsel destek ve sosyal açıdan güçlendirme yapılmazsa, ciddi kayıplar yaşayabiliriz. Toplumun sahip olduğu değerler, ahlâk ve gelenekler tehdit altında bulunuyor. Bir toplumun, bu derece kendi kimliğinden ve özelliklerinden uzaklaşması, gelecek için büyük sıkıntıları beraberinde getirebilir. Ahlâk, değerler, gelenekler ve inançlar, koruma altına alınmalıdır” diye konuştu.
“MEDYA YABANCI DEĞERLERİ AKTARIYOR”
“Bugün toplumun hemen her kesiminde güven ve samimiyet eksikliği ön plana çıkmaktadır. Bu güveni birçok alanda yeniden inşa etmek gerekiyor. Aksi halde toplumsal dayanışma ortadan kalkabilir. Sosyal bilimler, toplumdaki ruhî yıpranmayı giderecek yeni bir yapılanma içine girmelidir” diyen Prof. Dr. Şener, toplumdaki ahlaki kirlenmenin giderilmesinde sosyologlara da büyük görev düştüğünü ifade etti.
Şener, millî değerleri aktarması gereken medyanın topluma yabancı değerleri ilettiğini söyleyerek şunları kaydetti: “Toplumu ve gençleri bilgilendirme ve eğitme noktasında bazı medya ve kitle iletişim araçları, aydınlatma ve nitelik kazandırma yerine, yönlendirme yapıyor ve yabancı değerleri aktarmaya çalışıyor.”
“EVLİLİK ÖNCESİ EĞİTİM ŞART”
Tahribatın azaltılması hususunda eğitim kurumlarına da büyük görev düştüğünü kaydeden Prof. Dr. Sami Şener, “Aile, aile ve evlilik danışmanlığı çalışmaları ile güvence altına alınabilir. Birçok genç evlilik ile nasıl bir dünyaya girdiğinin bilinci ve tecrübesi içinde değildir. Evlilik eğitimi, artık mecburiyet halini almıştır. Ailelere yönelik çalışmalar yoğunlaştırılmalıdır” diyerek yetkililerin bu konuda adım atmasının zaruri olduğunu kaydetti.
Aktifhaber