Mehmet Özcan Doğruhaber

“Müslümanların Masumiyeti” adlı iğrenç filmin internette yayınlanması sonrası dünyanın birçok yerinden tepkiler çığ gibi yükselmeye devam ediyor. Asya’dan Afrika ve Avrupa’ya kadar birçok kıtada yaşayan Müslümanlar, filmi ve filmi destekleyen israil ve Amerika’yı lanetlerken en güzel ve en etkili tepki ise yüzbinlerce Müslüman’ın Diyarbakır’dan Efendimize sahip çıkan buluşması oldu.

İğrenç filmi Katar’da bulunan araştırmacı yazar Dr. Muhammed Muhtar eş-Şankıti’ye sorduk. Konu ile ilgili yaptığımız görüşmede Şankıti, filme karşı gösterilmesi gereken uygun tepkinin nasıl olması noktasında değerlendirmelerde bulundu. “Kanaatimce öncelikle sorunun doğru bir şekilde teşhis edilmesi gerekir” diyen eş-Şankıti, Batı toplumunda farklı şart ve istisnai durumları kabul etmesek de söz konusu olduğunu dile getirdi.

EDEPSİZLİKLERE KARŞI TEPKİ GÖSTERİLECEK ANCAK…

Avrupa toplumunun Müslümanların gösterdiği tepkiyi anlamadığından, gösterilen tepkiyi aşırı ve sert bir tepki olarak algıladığına dikkat çeken eş-Şankıti, “Çünkü Avrupa’da mukaddesat mefhumu yok. Batıda sanat adı altında fikir ve ifade özgürlüğü şemsiyesi altında Hz. İsa ve Hz. Meryem hakkında hâşâ olmadık hakaretler ve edepsizlikler yapılıyor. Dolayısıyla böyle bir toplumun Müslümanların tepkisini anlamasını beklememek gerekir. Elbette bu tür edepsizliklere karşı tepki gösterilecektir. Fakat bu tepkileri gösterirken Batı toplumunun algısını da dikkate almak gerekir. Müslümanlar “kırmızı görmüş boğa” fotoğrafını da arz etmemelidir. Çünkü kırmızı rengi gören boğa sürekli bir bez parçasına saldırarak gücünü tüketir. Sonunda ok darbeleriyle yere serilir. Bu tür edepsizliklere tavrımız iki şekilde olmalıdır; 1- Olayı olduğundan fazla ciddiye almamak. 2- Şiddet içermeyen tepkiler” diyerek Müslümanlar için olması gereken çerçevenin bu şekilde olması gerektiğini dile getirdi.

MÜSLÜMANLAR GÜÇLÜ OLMAK İÇİN ÇALIŞMALIDIR

Batı’da mukaddesata saldırmak serbest ancak Yahudilerin yakıldığını inkâr etmek ise suç sayılıyor. İfade özgürlüğünün geçerli olmadığı bu çelişkiye dikkat çeken Şankıti, “Bu çok sık karşılaştığımız bir soru. Bu, dünyadaki hakim güçle alakalı istisnai bir durum. Yahudiler çok güçlü ve bunu engelleyebiliyorlar. Unutmamak lazım ki bugün Batı’da Hıristiyanlar bile Yahudilerle aynı haklara sahip değildir. Yani bu açıdan Hıristiyanlar adeta azınlık muamelesi görüyor. Müslümanların bu duruma gelmeleri için büyük bir güç haline gelmeleri gerekir. Esasen yapmaları gereken de güçlü olmak için çalışmalarıdır” diyerek Müslümanların güçlenmeden böyle bir mukayese yapmaması gerektiğini belirtti.