Tüzüğünde yer alan "anadilde eğitim" ifadesi nedeniyle kapatma davası açılan Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi`ne (AİHM) başvurusunun ardından açılan davayı kazandı. Ayça Söylemez`in bianet`teki haberine göre AİHM, tüzüğe müdahaleyi ve kapatma davasını "ifade özgürlüğü ihlali" olarak niteledi. Mahkeme Türkiye hükümetini 7500 euro (17 bin 250 TL) manevi tazminat ve 411 euro (945 TL) masraf ödemeye mahkûm etti Karara üç aylık itiraz süresi var.
Ankara Valiliği`nden 2002`de suç duyurusu
13 Ocak 1995`te kurulan Eğitim-Sen, Eylül 2001`de tüzüğünün 2. maddesinin üçüncü fıkrasına şu ifadeyi eklemişti: "Toplumun bütün bireylerinin, temel insan hakları ve özgürlükleri doğrultusunda, herkesin kendi anadilinde, cins ayrımcı olmayan, eşit, demokratik, laik, bilimsel, parasız ve kamusal nitelikli eğitim görmesini savunur."
Ankara Valiliği, 15 Şubat 2002`de Anayasa`ya ve sendikal kanunlara aykırı olduğu gerekçesiyle tüzükteki "anadil" ifadesinin silinmesini talep etmiş, sendika kabul etmeyince, Valilik savcılığa 29 Mart`ta suç duyurusunda bulunmuştu. Savcılık ise "konunun parlamentoda tartışılması gerektiğini" belirterek 16 Temmuz`da takipsizlik kararı vermişti.
2004`de Genelkurmay`ın talebiyle Valilik`ten ikinci suç duyurusu
Ancak Genelkurmay Başkanlığı`nın talebiyle Ankara Valisi sendikaya ifadenin çıkarılması için tekrar istekte bulundu. Genelkurmay Başkanlığı`nın 27 Haziran 2003`te Çalışma Bakanlığı`na yazdığı "sendikanın tüzüğünün değiştirilmesi için girişimde bulunulmasını arz ederim" yazısı üzerine Valilik harekete geçti; 12 Nisan 2004`te sendikanın kapatılması talebiyle yine suç duyurusunda bulundu.
2005`te tüzükten çıkarıldı
Eğitim-Sen 3 Temmuz 2005`te tüzüğündeki "anadil" ifadesini kaldırdı ve daha sonra AİHM`e başvurarak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi`nin (AİHS) "ifade özgürlüğü" ve "sendika kurma özgürlüğünü" düzenleyen 10. ve 11. maddelerinin ihlal edildiğini ileri sürdü.
Yargıtay kapatma istemini red kararını iki kez bozdu
2011`de AİHM davası sürerken "anadilde eğitim" ifadesi sendikanın 15 Mayıs 2011`deki 8. Olağan Genel Kurulu`nda tekrar tüzüğe girdi. Bu kez dava açıldı. Ankara 2 Nolu İş Mahkemesi, sendikanın "anadilde eğitim" ifadesini tüzükten çıkarması için önce 60 günlük süre tanıdı, ardından kapatma istemini reddetti. Dosya Yargıtay`a taşındı, karar bozuldu, ancak mahkeme ilk kararında ısrar etti. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ise kararı ikinci kez bozdu.
AİHM: "Anadilde eğitim talebi ifade özgürlüğü kapsamındadır"
AİHM, dün (26 Eylül) verdiği kararla Türkiye hükümetini tazminat ödemeye mahkûm etti. Mahkeme kararında, "anadil talebinin, ulusal güvenliği ya da kamu düzenini tehdit etmediği"nin altı çizildi ve şu ifadeye yer verildi:
"Sendikaya tüzük değişikliği baskısı yapmak üzere açılan kapatma davası, `toplumsal ihtiyacın karşılanması` olarak açıklanamaz. Ayrıca, anadilde eğitim talebi, `silahlı direnişi ya da şiddet kullanımını` özendiren bir kapsamda olmadığından da ifade özgürlüğü kapsamındadır."
yeni akit