Bölgenin her yerinden akın akın insanlar hınca hınç doldururken meydanı eksikti aslında bir şeyler…
Neydi…
Nedendi bilmiyorum…
Peygambere…
Ashab-ı güzine…
Pir-u pak Ehli Beyt`e hakaret, değil Türkiye`nin dünyanın her yerinde atom bombası etkisi yaratmalıydı…
Kulakları sağır…
Akılları alıp götürmeliydi…
Kutsallarımıza dil uzatanlar bir değil bin kere düşünmeliydi…
Ve bir daha böyle bir soysuzluğa yeltenmemeliydi kâfirler…
Düşündüm de sorun bizde miydi?
Siyonisti cesaretlendiren…
Kafiri pervasızlaştıran neden biz miydik…
Kendimize dönüp baksak…
Yaşantımızı sorgulasak…
Ticaretimizi hatırlasak…
Bu sorunun cevabını bulur muyduk acaba…
Gırtlağına kadar harama batmış bir nesil…
Her şeyi mubah gören bir anlayış…
Allah korkusunu kul korkusuna terk etmiş bir kalp…
Ve şekli yaşantıyı Müslümanlık gören bir zihniyet…
Sadakati alanlara taşımak güzel de…
Bunu bir ömür nebevi yaşantıya dönüştürmek olmaz mıydı…
Birlikte aynı safta durmak güzel de…
Kardeşliğimizi bir ömür sürdürsek olmaz mıydı…
Dillerde tekbir sesleri…
Yüreklerde ise bin bir senfoni…
Saatlik cezbeye düşmeler…
Sonrasında saatlerce dizi izlemeler…
Hakkı haykıran diller…
Şeytanı andıran ameller…
Birlik beraberlik adına yazılmış sayfalar dolusu kitaplar…
Bölük pörçük olmuş yüzlerce coğrafya…
Hakaretler sıradanlaşmış…
Oluk oluk akan kanlar su sanılmış…
Ve ne gariptir ki milyarca Müslüman üç yahudiye beş hristiyana teslim olmuş…
Biz bu değiliz…
Ve bu olamayız…
Böyle yaşadıkça da asla muvaffak olamayız…
Arif Nihat Asya özetlemiş olayı…
Fazla söze gerek yok aslında…
"Ebu Leheb ölmedi ey Muhammed, Ebu Cehil kıtalar dolaşıyor!"
Nerede Ömerler…
Nerede Hamzalar…
Bedir`in aslanları…
Uhud`un şehitleri…
Gözlerimiz hep onları arıyor…
Gelmeyecekler biliyorum…
Mustazaflar Asr-ı Saadeti yeniden inşa etmeye çalışıyor…
Cevdet Kara / Habervaktim.com