VAN - Van merkeze 7 km uzaklıkta, Erek Dağı`nın eteğine kurulmuş olan Kevenli (Şuşanıs) köyünün mera alanlarını devlet kurumları adeta istila etmiş. Köyün tapulu mera alanlarını, istediği gibi kullanan devlet kurumları, bu da yetmezmiş gibi köylünün mağduriyetini hiçbir şekilde gidermemiş.
Köylüler, devlet kurumları tarafından işgal edilen mera alanları için dava açtıklarını belirtirken, mera alanlarının işgal edilmesi yüzünden otlakların da yok olduğunu söyledi. Köyün temel geçim kaynaklarından olan hayvancılığın adeta bitme aşamasına geldiğini belirten köylüler, devlet yetkililerine bir an önce mağduriyetlerinin giderilmesi için seslendi.
Devletin, köyün tapulu mera alanlarını hiçbir haklı gerekçe göstermeden istediği şekilde kullandığını söyleyen köy sakinlerinden Ahmet Birlik, \"Mera alanlarımızı devletin kurumları olan Karayolları ve Devlet Su İşleri tarafından işgal ediliyor. Bir devlet nasıl olur da kendi vatandaşının toprağını işgal eder? Devlet mera alanlarımıza da orman yapmış. Bu yüzden otlak da yok. O yüzden hayvancılık da yapamıyoruz.\" diyerek hayvancılığın bitme aşamasına geldiğini ifade etti.
Köyün mera alanlarına sadece ormanlık alanla yetinmeyip toplu konutların da yapıldığını belirten Birlik, \"Bostaniçi TOKİ`leri bizim mera alanlarında yapıldı. Mera alanlarımız işgal edilmesine rağmen köyümüze ne bir yardım ne de bir destek yapıldı. Dava açtık kendilerine. Mahkeme devam ediyor. İnşallah sonuçlanır da köyün lehine olur\" dedi.
Devletin, her alanda kendilerine sıkıntı çıkardığını ifade eden Birlik, \"Depremden sonra da devlet bize müşterek tapu sorunu çıkardı. Şu anda köyde 40 hane var ve hepsi de yıkım kararı almış. Ama devletin başımıza çıkardığı müşterek tapu sorunu nedeniyle köyde sadece 10 ev yapılıyor\" diyerek devlet yetkililerinin, sorunlarının çözümü için bir çare üretmesi gerektiğini dile getirdi.
Köy sakinlerinden Burhan Ateş de, devletin sorumsuzluğundan dert yanarak, \" Depremden sonra devletin araçları köye konteyner getirdi. Konteynerleri köyün aşağısına bıraktıklar. Bazılarımızın evleri köyün yukarısında olduğu için onları kullanmadı. Eşyalarımız var, hayvanlarımız var. Onları nasıl bırakıp aşağı ineriz. Halbuki bütün köylerde konteynerleri vatandaşın evinin önüne kadar getirmişler. Bizim köyde neden böyle yapılmadı anlamıyorum\" dedi.
Köyde daha birçok sorunun olduğunu söyleyen Ateş, \"Köyümüzde içme suyu sorunu var. Sularımız temiz değil. Bunun yanında kanalizasyon hattımız da doğru dürüst yok. Yolları deseniz, doğru dürüst araba bile geçemiyor. Bir göletimiz var; ama devlet ıslah çalışması yapmadığı için göletten faydalanamıyoruz. O yüzden ekin de ekemiyoruz. Tarlalarımız hepsi boş. Sağlık ocağımız da yok. Bir hastamız olduğu zaman merkeze gidiyoruz\" şeklinde konuştu. (Fırat Arslan - İLKHA)