M. ERKAN YAVUZ

Geçtiğimiz hafta sonu Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından Türkiye genelinde yüzbinlerin katılımıyla büyük bir coşkuyla gerçekleştirilen ‘Siyer Sınavı’ Kemalist Cumhuriyet Gazetesi’ni rahatsız etti. Putperest ibadeti olan Yoga’nın Milli Eğitim Bakanlığı tarafından iptal edilmesini sindiremeyen gazete, kuyruk acısını Peygamber’e olan düşmanlıkla ortaya serdi. ETCEP programlarının ve Yoga’nın ‘putperest ibadeti’ olduğu gerekçesiyle okullarda iptal edilmesini hazmedemeyen gazete, yüzbinlerin Peygamber sevgisini görmezden gelerek Peygamber Sevdalıları Vakfı’na ve MEB’e saldırdı. Peygamber Efendimizin hayatını ve sünnetini konu alan yarışma için ‘dini içerikli sınav’ ifadesini kullanan gazetenin asıl düşmanlığı da gözler önüne serilmiş oldu. Yapılan haberi gazetemize değerlendiren Peygamber Sevdalıları Vakfı Başkanı Adnan Akgönül, “Amacı sadece Peygamber Efendimizi gönüllere nakşetmek olan vakfımıza karşı yapılanlara sessiz kalmayacağız.” ifadelerini kullandı.

AMACIMIZ PEYGAMBER EFENDİMİZİN SEVGİSİNİ GÖNÜLLERE NAKŞETMEK

Akgönül, “Bu zihniyet okullarda Allah’ın ve Peygamber Efendimizin isminin anılmasını, O’nun toplumumuza tanıtılmasını hazmedemeyen bir güruhtur. Yıllardır nu ülkenin temelinde insanlarımızı birbirine kenetleyen asıl harç konumunda olan Allah sevgisi, Peygamber SAV sevgisi, Kur’an sevgisini bir şekilde halkın gönlünde koparmak isteyen ve bu ülkeyi parçalama emelinde olanların arzusunu yerine getirmek için debelenen zihniyetin faaliyeti olarak değerlendiriyoruz.

Çünkü memleketimizi huzura götürmek için, insanlarımızın kaynaşması için, problemlerinin ve sorunlarının çözümü için Allah’ın alemlere rahmet için gönderdiği Peygamber SAV ile ilgili yapılan bir faaliyeti, halkın gözünde küçük düşürmek için başka başka adlarla ilişkilendirerek bu hayırlı işten yetkilileri de vazgeçirme çabası olarak görüyoruz. Ülke genelinde yapılan siyer sınavında gayrı resmi, toplumsal statüye uymayan bir çalışma kesinlikle olmamıştır. Burada yapılan faaliyet Peygamber Efendimizin sevgisini gönüllere nakşetmek, tanıtmak, okuma alışkanlığı kazandırmaktır. Üstelik bunu Türkiye’de sadece Peygamber Sevdalıları Vakfı yapmıyor, başta Diyanet İşleri Başkanlığı, Din Öğretimi Genel Müdürlüğü ve birçok STK bu hayırlı işi yapıyor. Burada yapılan, bu hayırlı faaliyete izin veren yetkilileri karalamak, gözünü korkutmaya dönük kirli bir çalışma yapılıyor. Yürütülen bu kirli algıya gerek halkımız gerekse de yetkililer prim vermeyecektir.” dedi.

KİRLİ ODAKLARIN KİRLİ PROPAGANDASINA KARŞI SUSMAYACAĞIZ

Haberle ilgili hukuki süreci başlatacaklarını ifade eden Akgönül son olarak şunları söyledi; “Amacı sadece Peygamber Efendimizi gönüllere nakşetmek olan vakfımıza karşı yapılanlara sessiz kalmayacağız. Kirli odakların vakfımıza karşı yürüttüğü bu kirli propagandaya karşı tüm haklarımızı kullanacağız. Vakfımızın yetkili organlarıyla istişare edip, avukatlarımız aracılığı ile gerekli bütün adımları atacağız.”

HAKLARINDA TERÖRE DESTEK SUÇLAMASI VAR

Cumhuriyet Gazetesi yazar ve yöneticileri kısa süre önce verilen kararla cezalar aldı. Gazetenin yazar ve yöneticileri yapılan suçlamalara tepki gösterdiler.

Gazete yazar ve yöneticileri hakkında açılan davanın iddianamesi çok sayıda suçlamayı içeriyordu.  İddianamede Can Dündar, Mehmet Murat Sabuncu, Mehmet Kadri Gürsel, Aydın Engin, Bülent Yener ve Günseli Özaltay'ın "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" iddiasına dayanan suçlamadan ayrı ayrı 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenmişti. Gazetenin İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Mehmet Orhan Erinç ve Önder Çelik'in "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" ve "hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma" iddiasına dayanan suçlamadan ayrı ayrı 11,5 yıldan 43 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenmişti.

İddianame, gazetenin eski yazarlarından Mustafa Balbay’ın “Cumhuriyet’te FETO’culuktan Kürtçülüğe kadar her şey serbest CHP milletvekili olarak yazı yazmak yasak” tweeti de Prof. Halil Berktay'ın Kasım 2016'da serbestiyet.com'da kaleme aldığı “Özellikle Can Dündar, Cumhuriyet gazetesini Gülen Cemaati’nin yeni yayın organı haline getirmeyi üstlendi” ifadesinin geçtiği yazı da delil olarak dosyaya alındı.

Bundan bir süre önce İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, Cumhuriyet Gazetesi davasında verilen cezaları onadı. Karar uyarınca Cumhuriyet davasında yargılananlardan dört kişi, kalan cezaları için tekrar cezaevine girecek. Haklarındaki suçlamalara itiraz eden gazete yazar ve yöneticilerinin Peygamber Efendimiz’in hayatını konu alan bir sınavı kriminalize etmeye çalışması kamuoyu nezdinde hem ilkesizlik hem de karanlık bir çaba olarak yorumlandı.