Kamuoyunda kara para kurulu olarak bilinen Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK), 12 Eylül darbesinin mimarları Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya`nın ardından, 28 Şubat post modern darbesinin mimarları ve darbede aktif olarak rol oynayan sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin hesaplarını da mercek altına aldı. İlk elde edilen verilere göre, 28 Şubat aktörü bazı paşaların malvarlıkları Evren ve Şahinkaya`nın malvarlığını gölgede bırakıyor. Kara para uzmanları, darbe ile medya bağlantısını da araştırıyor.

Öncesi ve sonrası karşılaştırılıyor

Darbelerin mali boyutuyla ilgili incelemeler derinleştirildi. TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu`nun, 28 Şubat post modern darbesinin mali boyutuyla ilgili yaptığı incelemenin ardından, post modern darbenin mimarları ile ilgili yeni bir inceleme başlatıldı. Ankara Cumhuriyet Savcılığı`nın talebi üzerine MASAK, 28 Şubat post modern darbesi ile ilgili yürütülen soruşturma çerçevesinde tutuklanan veya haklarında soruşturma açılan paşalar, TSK mensupları, darbenin sivil unsurlarının hesaplarını mercek altına aldı. MASAK uzmanlarının, banka hesapları, tapu kayıtları, Maliye verilerinden yola çıkarak yaptığı araştırmada, 28 Şubat öncesinde ve sonrasındaki “servet” artışları inceleniyor.

‘Zaman aşımı` kurtaramayacak

Star`a göre, 28 Şubat post modern darbesinin mimarlarının hesapları ve mal varlıkları ile ilgili yapılan incelemede, 12 Eylül paşalarında hesaplarıyla ilgili yaşanan “zaman aşımı” sıkıntısı gerçekleşmedi. Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya`nın hesaplarıyla ilgili yapılan incelemede, bir çok hesap hareketine ulaşılamamıştı. Bankalar, Bankacılık Yasası kapsamında üzerinden 10 yıl geçen evrakları imha etmişlerdi. 1997 yılında gerçekleştirilen 28 Şubat ile ilgili servet incelemesinde ise, bir çok evrak imha edilmeden inceleme imkanı elde edildi.

Kulislerde, MASAK uzmanlarının incelemesi halen devam etmekle birlikte, bazı 28 Şubat mimarlarının, Kenan Evren`in mal varlığını sollayan servetlerinin olduğunu tespit edildi. İnceleme sonucunda hazırlanacak raporlar, Savcılığa gönderilecek.

Yönetim kurulu üyesi askerler

28 Şubat sürecinde aktif rol oynayan ya da üst düzey komuta kademesinde yer alan paşalar, süreç içinde Türkiye`nin önde gelen holdinglerinde yönetici oldular. Bu holdinglerin başında ise Nergis, Yaşar, Profilo, Sabancı, Doğuş, Park, Alarko, Koç ve Hema Holding geliyor. Ayrıca, Sümerbank ve Etibank başta olmak üzere el konulan batık bankaların yönetim kurullarında da, 28 Şubatçı paşalar görev yapmıştı. Paşaların yönetici yapılmasının kamu kaynaklarındaki akışla ilgili olduğu değerlendiriliyor. Bu şirketlerdeki şüphe çekici işlemler de araştırma konusu.

Silah alımları ve komisyonlar

28 Şubat sürecinde Türkiye`nin gelecek 20 yılını bağlayacak büyüklükteki silah anlaşmaları da mercek altında. Anlaşmaların fahiş fiyatlar üzerinden yapıldığı ve büyük komisyonların alındığı iddiaları çerçevesinde, anlaşmalarda aktif rol alan ve imzası bulunan isimlerin mal varlıklarındaki artış araştırılıyor. Silah alımlarında aracı olan yerli firmalarda aynı kapsamda araştırma konusu.

EVREN VE ŞAHİNKAYA`NIN MALLARINA EL KONABİLİR

Kamuoyunda büyük yankı uyarından MASAK`ın 12 Eylül darbesinin mimarları Kenan Evren ile Şahinkaya`nın mal varlıklarına ilişkin hazırladığı raporun perde arkası da netleşti. Buna göre, inceleme sadece iki paşanın mal varlıkları için yapıldı. Rapor ise yaklaşık iki ay önce mahkemeye gönderildi. Raporda, MASAK`ın tasarısı yasalaşmadığı için, mal varlıklarının el konulmasına yönelik bir talepte bulunulmadı. Ancak, mahkemenin kaynağı suç olan mal varlıklarını el koyma yetkisi bulunuyor. Yetkililer, savcılığın yapacağı ek inceleme ile, mal varlıkların kaynağının bulunabileceğini bildirdiler. Bu durumda, Evren ve Şahinkaya`nın mal varlıklarına el konulmasının önü açılacak.

5`Lİ ÇETE İLE MEDYA DA MERCEK ALTINDA

28 Şubat`ta komuta kademesinin yanı sıra, yargı, medya ve sivil toplum örgütlerinin aldığı aktif rol Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı`nın sivil kanada yönelmesine neden oldu. Darbenin finans ayağına ilişkin yapılan incelemede, post modern darbeye destek veren STK`lar ile medyaya aktarılan kaynaklar inceleniyor. Özellikle, kamu bankalarından ve batık bankalardan dönemin STK yöneticilerine aktarılan kaynaklar ve sağlanan avantajlar sonucu bu kişilerin mal varlıklarındaki ani artışlar araştırılıyor. Savcı, darbe sonrasında kamu bankalarının 23 milyar liralık zararının, ne kadarının sürecin aktörlerine aktarıldığını tespit etmeye çalışıyor. Yine darbeye yaptıkları eylemlerle destek veren ve kamuoyunda beşli çete olarak bilinen Türk-İş, TOBB, TESK, TİSK, DİSK ve TESK gibi sivil toplum örgütlerinin o dönemdeki yöneticilerinin darbeden rant elde edip etmedikleri de araştırılan konuların başında geliyor.

Ajanslar