VAN - Van`ın 10 yıl içinde Türkiye`nin gözde kentlerinden biri olacağını belirten Prof. Dr. Ercan, Kimsenin iş için İstanbul`a gitmeyeceğini ve işsizlikten kimsenin dağa çıkmayacağını iddia etti.

 

Türkiye`de mühendislik hizmeti alan yapı oranının yüzde 7 olduğunu da vurgulayan Prof. Dr. Ercan, \"Bugün İstanbul`da bir deprem olsa, 7,5 büyüklüğünde deprem sarsıntısı olsa ayakta kalacak yapı oranı yüzde 2`dir. Bu da yüz yapıdan 2 yapı demektir. Bu Türkiye`nin bir gerçeğidir. Orada kim oturur biliyor musunuz? Ülkenin bahtsız insanı oturur. Yoksulların evleri göçer. Olay budur\" dedi.

 

\"Yapıların Güçlendirmesine Karşıyım\"
Bazı yapıların güçlendirildiğini gördüğünü belirten Prof. Dr. Ercan, \"Ben yapı güçlendirilmesine karşıyım. 81 yaşımdaki anamdan çevirip, güçlendirip 18 yaşında bir kız yapamazsın. O 81`dir. Van`ın Urartu, Selçuklu uygarlığına uygun olarak mimarisinden yararlanarak mahalle ölçeğinde yıkılarak yeniden yapılması gerekiyor. Sakıncalı yerlerin belirlenerek Van`ın uygar ve doğunun başkenti olabilecek bir konuma getirilmesi gerekiyor. Van Gölü`nün kıyısının yapılaşmaya açılmaması gerekiyor. Özellikle terk edilip kaldırılması gerekiyor. Özellikle Van Kalesi`nin bulunduğu yerlerde boş alanlar var. Bu boş alanlar yeni yapılarla doldurulmasın\" şeklinde konuştu.

 

\"Bayram Oteli`nin Yıkılma Nedeni de Paslanmadır\"
\"Paslanmanın insandaki karşılığı kemik erimesidir\" ifadelerini kullanan Prof. Dr. Ercan, \"Sağlam olarak gördüğünüz Bayram Oteli`nin yıkılma nedeni de budur. Bundan sonra Türkiye`de olası bir afette, `Suçlu ayağa kalk` denilirse eğer, ayağa kimin kalkması gerekiyor biliyor musunuz? Sayın Çevre ve Şehircilik Bakanımızın ayağa kalkması gerekiyor. Çünkü onun boynunda idam ipi var. Yaptığı iyi işler belki alkışlanmayacak ama kötü uygulamalar yer edinecek. Bakandan sonra ayağa kalkması gerekenler belediyeler, üniversiteler, yükleniciler, yapı denetim sayışmanı, yer-yapı inceleyiciler. Demek ki bu altı birim bundan sonra olabilecek bütün kıyımlardan ve kırımlardan sorumludur\" diye konuştu.

 

Depremin siyasi bir malzeme olarak kullanılmaması gerektiğini de belirten Ercan, \"Sen sağcı da solcu da olsan, inansan da inanmasan da deprem geliyor seni buluyor. Depremin siyasi bir malzeme olmaması gerekiyor\" ifadelerini kullandı. (Mahmut Dalgın - İLKHA)