Merve Hanım; öncelikle bugüne kadar başörtüsü konusundaki tavizsiz duruşunuzu takdir ettiği belirtmek isterim. Bir “bez parçasından” ziyade, üstünüzde Rabb`inizin kelamını taşıma şuurunuz hep memnuniyetle karşılamışımdır…
 
Bir Müslümanın ayete/örtüye göstermesi gereken ihtiramın haricinde, kendi üzerinde de hakları vardır. Bu hakların başlıcaları; din kardeşini kollaması, Allah için sevip Allah için buğzetmesi, elinden ve dilinden emin olması, güçsüz kaldığı durumda yardım elini uzatması ve din kardeşi hakkında söylenenlere hemen inanmaması/hakikatin ifşası yolunda çaba sarfetmesidir.Şöyle ki Rabbimiz; "Ey İman edenler! Eğer bir fasık size bir haber getirirse, onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir kavme zarar verirsiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz" (Hucurat 6)emretmektedir...
 
(Merama gelecek olursam) Sizin son köşe yazınız binlerce kişiyi hem üzmüş hem de töhmet altında bırakmıştır. Zira Arif Doğan gibi; alnı secdeye varmamış, Güneydoğuda sayısız cinayet işleyen, sayısız masum insanı sebepsiz bir şekilde işkenceden geçiren ve son dönemlerde -kendisine fazla oksijen verilmiş olmalı ki- yalan makinasına dönen bir fasıkın getirmiş olduğu/söylemiş olduğu habere/söze, "HAKİKATİNİ ARAŞTIR"madan, kabul etmeniz ve itimad gösterip binlerce insana karşı hüsn-ü zan yerine su-i zan`la hareket etmeniz herkes gibi tarafımca esefle karşılanmıştır...
 
Türkiye`de, birçok şeyin farkına varmış, dönemin baskıcı/egemen güçlerine karşı mücadele etmiş ve bedel ödemiş sizin gibi bir Yazarın, son makalesinde eleştirdiği camiayı araştırmadan, kaleme alması hiç te doğru olmasa gerek.
 
Allah cc için bir gün olsun, bu camiaya hiç uğradınız mı?
 
Hiç oturup bir çaylarını içiniz mi?
 
Hiç bu camiaya "yahu sizin amacınız nedir. Ortaya çıkmanızın sebebi neydi. Geçmişte çatışma ortamına niçin girdiniz ve hedefiniz nedir" diye hiç sordunuz mu?
 
Unutmayın ki bilgiyi kaynağından almak, gerçek bilgeliktir...
 
Bu camiadan tanıdığınız hiç kimse yoksa dahi gidin Sabiha Ateş Alpat hocaya sorun bu camiayı...
 
Eminim size, döneminde çaresizliğin diyetini sunan, Kemalist rejimin baskılarına, yıldırma ve yok etme politikalarına maruz kalan, PKK’nin hazmedemeyip Ergenekonla bir olduğu ve çatıştığı ve -en acısı da- din kardeşleri tarafından bile dışlanan bu camiayı basiretli bir gözlemle anlatacaktır…
 
Allah’ın boyası”yla boyanmış bir Müslüman, Allah’ın istediği gibi bakar. Çünkü; “Allah’ın bak dediği yerden bakan, Allah’ın gör dediğini görür…
 
Bu camia; dünyanın hiç bir yerinde görülmeyen baskılara, sindirme/yıldırmalarla ve yok olmayla karşı karşıya geldi.
 
Fertleri Kadir gecelerinde ya sabah namazında/akşam Kur`an-ı Kerim okurken şehid edildi…
 
Fertleri; Ramazan ayında Camide Hz. Peygamber’in hayatını anlatırken kurşuna dizildi…
 
Fertleri; “İlim, İslam’ın hayatı, İmanın ise direğidir” hadisine vakıf olmak için Medresede ders görürken şehid edildi…
 
Fertleri; Müslüman ve Kürt olduklarından dolayı iki defa zulme maruz kaldı…
 
 
Hani kardeş idik Merve Hanım! Hani "Müslüman Müslüman`a Zulmetmez"di...
 
Hani insanları, İnsanların sözleriyle değil de Rabbimizin kelamıyla yargılamamız gerekir idi.
 
Hani Rabbimiz "...Bir konu hakkında ihtilafa düştüğünüzde onu Allah`a ve Resul`üne getirin..." (Nisa 59) demişti.
 
Ne oldu da bunda ayet ve hadisleri bir tarafa bırakıp ta, din kardeşinizi, alnı secdeye varmamış, belki de kelime-i şehadet bile bilmeyen bir insana kandınız.Ya söyledikleri doğru değil se -Allah`a yemin olsun ki doğru değil" bunun bedelini mahşerde Allah`a ödemeye hazır mısınız...
 
Merve Hanım, biz kardeşiz...
 
Üstad El-Benna`nın dediği gibi "İttifak ettiğimiz konularda birbirimize yardım edelim, ihtilaf ettiğimiz konularda birbirimizi mazur görelim..." görelim ki, birlik ve beraberliği sağlayalım. Yekvücut olalım. İslam için çalışalım ve İslam düşmanlarının elinde koz olacak, bununla aramızı ayıracak beyanatlarda bulunmayalım. “Birbirimizle çekişirsek, yılgınlık gösterir, gücümüzü de kaybederiz” Enfal 46
 
"Ey inananlar, içinizden bir topluluk, başka bir toplulukla alay etmesin, olabilir ki alay edilenler, öbürlerinden daha hayırlıdır ve kadınların bir kısmı da başka kadınlarla alay etmesin, olabilir ki alay edilen kadınlar, öbürlerinden daha hayırlıdır ve birbirinizi kınamayın ve kötü lâkaplarla çağırmayın; inançtan sonra buyruktan çıkmışlara âit adlar, ne de kötüdür ve kim tövbe etmezse artık onlar, zulmedenlerin ta kendileridir." (husurat 11)
 
Zulcelal`e emanet olasınız...
 
(Hüseyin Ebuliz)