İSTANBUL - 12 Eylül darbesi sonrasında ülkeyi yarı açık cezaevine çeviren, gözaltı ve hapishanelerde milyonlarca insana işkence edenlerin listesi, 75 sayfalık dilekçe dosyası ile darbe mağduru Musa Kocaoğlu tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. “İki yaşlı darbeci generalin yargılanmasıyla 12 Eylül yaraları sarılamaz” diyerek söz konusu uzun dilekçe dosyasını kaleme alan ülkücü mağdur Kocaoğlu, Cihan Haber Ajansı’na konuştu.
Musa Kocaoğlu, “Bu darbede milyonlarca insanımız fişlendi, hapsedildi, işkence görerek hayatları karartıldı. Nerede bu işkenceleri yapan vicdansızlar? ‘Emre tabi idik, ne yapalım’ diyorlar. Kendi insanınıza eziyet yapmak zorunda mıydınız? Onlar 32 yıldır hesap vermeden, itibarlı şekilde dolaşıyorlar. Benimse gençliğim gitti; 32 yıldır bir yerde dikiş tutturamadım. Kim ödeyecek benim manevi tazminatımı?” diyerek tepkisini dile getirdi.
75 sayfalık dilekçe dosyasında maruz kaldığı işkence ve insanlık dışı muameleleri de anlatan Musa Kocaoğlu, emniyet ve ordu mensuplarından MİT görevlilerine, doktorlardan, valilere kadar birçok ismin yer aldığı listeyi 12 Eylül davasını soruşturan Savcı Murat Demir’e yollayarak suç duyurusunda bulundu. Haksız yere yattığı hapsin ve yaşadığı işkencelerin hesabının sorulmasını isteyen 12 Eylül mağduru, ayrıca müdahillik talebinde de bulundu. İki yaşlı darbeci generalin yargılanmasıyla 12 Eylül yaralarının sarılamayacağını dile getiren Kocaoğlu, yıllardır topladığı bu isimleri savcıya yollayarak davanın altının boş olmadığını ispatlamak istediğini belirtti.
REFERANDUMDA `EVET` DEDİM
Referandumda darbecilere yargı yolu açılmasına birçok ülkücü arkadaşına rağmen ‘evet’ dediğini anlatan Kocaoğlu, “12 Eylül zindanlarında anladık ki komünist ve ülkücü diye bir ayrım yok. Biz kardeşiz. Aynı ekmeği paylaştık. Peki, dışarıda vatanı kurtarmak için neden birbirimizi yemiştik? Bizi kışkırtmışlardı. Cahildik. Birbirimize sırtımızı verdik, 12 Eylül işkencecilerine karşı omuz omuza onurlu bir direniş sergiledik. 12 Eylül’ün tüm mağdurları ile kader birliği ettik. Bize işkence yapanlar yargılanır ve ceza alırsa kanayan vicdanımız rahatlayacak” diye konuştu.
Ülkücü camianın tanınan isimlerinden Musa Kocaoğlu, 12 Eylül sonrasında Erzurum’da askerlik görevini yaparken gözaltına alınarak hapse atılmış. Kocaoğlu yaşadıklarını şöyle anlattı: “İşkence gördüğüm, psikolojik travmalar yaşadığım ve haksız yere bir buçuk yıl hapis yattığım Yargıtay tarafından onanan beraatimle belgelidir. 12 Eylül davasında savcının işine yardımcı olmak, suç duyurusunda bulunmak ve müdahil olmak istiyorum. İşlemediğim suçları, rastgele seçtikleri bir cinayeti önceden hazırlanmış ifade metinlerine koymuşlardı. Bu asılsız isnatları imzalamadığım için çeşitli işkencelere maruz kaldım. Bir buçuk ay sonra sorgumuz bittiğinde yarı ölü durumdaydım. Samsun’da hastaneye götürdüklerinde beni doktora göstermeden sağlıklı olduğuma dair bir kâğıdı doktora imzalattılar. Hapiste işkenceler sürdü. Konuşma ve oturma yasağı vardı. Bu yöntem cezaevinde her gün geçerliydi. Koğuş içindeki iki kişinin birbiriyle konuşması, gülmesi veya düşünür gibi görünmesi yasaktı. Bir buçuk sene haksız yere hapis yattığım tespit edildi. Daha sonra bir sene yarım kalan askerliğimi tamamlamak için Erzurum Kandilli’de aynı bölüğüme teslim edildim. Haksızlığın bitmesini diliyorum. Sorumlular hesap vermeli.”
CİHAN