Türkiye’deki Müslümanların çilesi bitmiyor. Özellikle eğitim alanında yaşanan zorbalıklar halkın bütün tepkilerine rağmen devam ediyor. Eğitim ve öğretim sezonunun başlamasına kısa bir süre kala Sivil Toplum Kuruluşları ve kanaat önderleri, önceki dönemlerde okullarda yaşanan insan hakları ihlallerinin bir daha yaşanmaması için hükümete ve yetkililere çağrıda bulundu.
HAKLI TALEPLERİMİZE ENGEL OLMAYIN
STK’lar benzer birçok örneği olan bu mağduriyetlerin önümüzdeki eğitim öğretim sezonunda da yaşanmaması için yetkililere seslendi. Bünyesinde onlarca STK barındıran Hak ve Özgürlükler Platformu, yetkililere seslenerek, tesettür ve başörtüsünün anayasal bir güvence altına alınmasını istedi. Batman’da düzenlediği bir basın açıklamasıyla yetkililere seslenen platform yetkilileri, “Müslümanlar olarak İslami sorumluluklarımızı yerine getirmek için çocuklarımızı İslami bir ahlak ve terbiye ile büyütmek ve eğitmek istiyoruz. Ancak, mevcut eğitim sistemi ve idareciler bu haklı taleplerimize engel olup, Rabbimizin razı olmadığı bir eğitim ve terbiye şeklini bizlere dayatmaktadırlar. Bu haklı taleplerimiz doğrultusunda yaşamak istediğimizde de çocuklarımızı okuldan okula sürmekte, hatta ebeveynlere hapis cezası gibi ağır cezai müeyyideler uygulamaktadırlar. Bu da maneviyattan uzak olan sistemin büyük zulümlerinden sadece bir tanesidir” dedi.
ARTIK BAŞÖRTÜMÜZLE UĞRAŞMAYIN!
İnsanı Halk ve Özgürlükler Platformu(İNHAP) da Adıyaman Demokrasi Parkı’nda bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını İNHAP adına Vahdet-Der Başkan Yardımcısı Bilal Demir okudu. Yıllardan beridir devam eden bu yasağın bu ülkeye gözyaşı ve zulümden başka bir şey kazandırmadığını belirten Bilal Demir, “2012-2013 yılı eğitim ve öğretim dönemine girmek üzereyiz. Bizler İnsani Hak Ve Özgürlükler Platformu olarak bu yeni eğitim ve öğretim dönemin tüm halkımıza hayırlı olmasını temenni ediyor ve bu duygular içerisinde tüm yetkililere seslenerek diyoruz ki, artık kızlarımızın başörtüsüyle uğraşmayın. Yıllardan beridir devam eden bu anlamsız yasak bu ülkeye gözyaşı ve zulümden başka bir şey kazandırmamıştır” diye konuştu.
TESETTÜR TÜM ALANLARDA ÖZGÜR OLMALIDIR
Geçtiğimiz yıl kurulan ve başörtülü kız öğrencilerin hakkını aramak için çok sayıda Sivil Toplum Kuruluşunun bir araya gelmesiyle oluşturulan Tesettür Seferberliği Platformu (TESSEP)’da, başörtüsü yasağının devam etmesine tepki gösterdi. Ülkenin temel sorunu olan inancın ve kimliğin önündeki engellerin kaldırılması için ciddi adımların artık atılması gerektiğini savunan TESSEP Başkanı Salih Demir, yıllarca kangren haline gelmiş tesettürün, yalnızca kamusal alanda değil tüm alanlarda serbest bırakılması ve bunun da yeni anayasa ile sabit kılınması gerektiğini söyledi.
BAŞÖRTÜLÜ ÖĞRENCİYİ OKULA ALMAYAN İDARECİLER SUÇ İŞLİYOR
Müslüman bir kızın İslam’ı yaşamasına ve örtünmesine devletin karışma hakkı olmadığını dile getiren Eğitim Bir-Sen Nusaybin Temsilcisi Abdusselam Demir, “Kılık kıyafete bakmaksızın her Türkiye vatandaşı okumak zorundadır. Okula gitmek hakkıdır ve hiç kimse kılık kıyafeti yüzünden okuma hakkından men edilemez. %99’u Müslüman olan bir ülkede dindar bir ailenin kızını örtülü okula göndermesi en doğal hakkıdır. İslam’a göre ergenlik çağına giren her Müslüman kızın örtünmesi emredilmiştir. İlköğretim kurallarına da baktığımız zaman başörtülü öğrenci okula alınamaz diye bir ibare yoktur. İlköğretim zorunludur ve ilköğretimde başörtülü okumaya engel olan idareciler kesinlikle suç işliyordur” dedi.
DAYATMALARDAN VAZGEÇİN
Bluğ çağına giren her Müslüman’ın İslami sorumlulukları yerine getirmesi gerektiğini belirten bölge âlimlerinden Molla Salih Çevik ise, özellikle İslami bir yükümlülük olan tesettürün okullarda yasak olması nedeniyle pek çok Müslüman genç kızın mağdur edildiğini vurguladı. Başı açıkların istedikleri her yere gidebildiklerini ancak başörtülü kızların engellendiğini ifade eden Molla Salih Çevik, “İslam dışarıda başörtü takabilirsin okulda giyemezsin demiyor. Eğer dışarıda giyiyorsa okulda da giymesi gerekir ve müsaade edilmesi lazım. Nasıl ki, başı açık insanlar her yerde serbest kimse onlara karışmıyorsa, eğer kız çocuğu da başörtüsü takıp okula gitmek istiyorsa buna izin verilmesi gerekir ve kesinlikle kızın kendi iradesine bırakılması lazım. Çünkü kız çocuğu buluğ çağına erdiği zaman başörtüsü giymezse günaha girecek” şeklinde konuştu.
Marmara İnsani Hak Ve Özgürlükler Platformu (MİNHAP) da İstanbul Sultangazi’de İstanbul Umut Der binasında yaptığı basın açıklamasında, 2011-2012 yılında okullarda yaşanan başörtüsü sorununun bu yıl da yaşanmaması için hükümete çağrıda bulundu. 13 STK’dan oluşan Platform’un Başkanı Cemal Çınar okuduğu basın açıklamasında, “Müslümanların destek ve oylarıyla iktidarda olan yöneticilere diyoruz ki; bu Müslüman halka verdiğiniz örtünme yasağıyla ilgili sözünüzün arkasında durun ve mağduriyetleri gidererek haklarını iade ediniz. Vicdan ve özgürlüklerden yana herkesi bu konuda hassas davranmaya davet ediyoruz” dedi.
VERİLEN CEZALAR İNSANLIK DIŞI
Öte yandan Bursa ve Gaziantep`te çocuklarının başörtülü olarak okula gitmesine destek olan velilere yapılan muameleyi hatırlatan Mazlum-Der Mersin Şube Başkanı Masum Bilen, olaya sert tepki göstererek yapılan muamelenin “İnsanlık Dışı” verilen cezanın ise “Keyfi” olduğunu vurguladı. Başörtü meselesini insan hakları çerçevesinde değerlendirdiklerini söyleyen Bilen, “İslam`a göre, inandığı inanca göre belli bir yaştan sonra örtünmesi gerekiyorsa biz bunu inanç hürriyeti açısından ele alırız. İnancı gereği örtünüyorsa bunun önündeki hiçbir engeli kabul etmeyiz” diye vurguladı.