Doğruhaber Rehberlik Köşesi/ Abdukladir Turan
 
Şimdi yeni bir eğitim öğretim dönemi için hummalı bir hazırlık süreci başlıyor. Giysiler, defterler, kalemler...

Başka bir şehirde okuyacak isek yol hazırlıkları, belki yeni bir ev, yeni ev arkadaşları...

Bir kargaşadır, gelip çöker böyle günlerde... hangisini önce yapalım, hangisini sonra...?  “derken işlerimiz, dönem sonu üst üste gelen sınavlara döner. Zamanımızı birine ayırsak diğeri eksik kalır bazen yılgınlığa teslim olur birkaçını birlikte ihmal ederiz böyle günlerde...

Çokluk ve karmaşıklık, kafa karıştırıcıdır, ürkütücüdür, eşya dolu bir odayı nasıl düzenleyeceğini bilmeyen biri gibi insanı kapıda şaşkın tutar.

Karmaşıklığın olduğu her yerde çözüm planlı olmaktır.

Hani işe bir yerden başlamak gerekir, derler. İşte o başlanacak yer planın ta kendisidir.

Buna göre,

İşlerimiz ikiyi aşınca not tutmaya başlayacağız. Yapılacakların listesini çıkaracağız.

Bu listelemede genellikle en önemlileri en öne alırız. Ancak bu, zorunlu değildir. Bazen iş kalabalığına yol açan işleri aradan çıkarmak, daha akıllıcadır. Bununla önümüzü sadeleştiririz. Sade bir tablo karşısında daha sağlıklı karar veririz.

Zaman, planın esasıdır. Zamansız bir plan, plan değildir hangi işi hangi gün, hangi saatte yapacağımıza karar vereceğiz.

Bir işte başarılı olmada ortakların payı önemlidir. Hangi işi kiminle yapacağız? Bunu gelişigüzel değil, plan aşamasında belirleyeceğiz. Yer de önemli, işin ortaklık kuracağımız kişileri değiştirebilir.

Bu maddeyi herhalde en başa almamız gerekiyor. Neden? Çünkü amaçtan söz edeceğiz. Daha plana başlamadan, listeleme aşamasındayken hangi işi hangi amaçla yaptığımızı bileceğiz. Bir amaca dayanmayan hiçbir iş gerekli değildir. İşleri değerli kılan, onların amacının değeridir. Planımızı yaparken amacını belirleyemediğimiz işleri iptal edeceğiz. Her işe amacının değeri kadar değer vereceğiz. Zaman içinde bu geçerli midir? Hayır. Bazen az da olsa gerekli ama çok zaman isteyen bir iş çıkabilir karşımıza. O iş gerekli olduktan sonra ona o zamanı vermek durumundasınız. Bir telefon faturası ödemesini düşünün, hayatımızda çok az öneme sahiptir. Ama bazen o ödemeyi yapmak için saatlerce banka kuyruklarında kaldığımız olmuştur. Burada işin önemine bakıp ona o zamanı ayırmamayı düşünemeyiz. Bu tür zamanlara “ölü zaman” diyoruz. Ölü zamanı da mümkünse, sırada beklerken bir roman okumak gibi ihya edebiliriz. Orada yapacağımız bize daima kâr kalır.

      Bu beş maddeyi dikkatle okuyacak olursak planlama konusunda karşımıza şu soruların çıktığını görürüz:  NEYİ, NİYE, NE ZAMAN, KİMİNLE, NEREDE YAPACAĞIM? Şekil önemlidir, diyorsanız, ki önemlidir bu beş esas soruya bir de “NASIL?” sorusunu ekleyebilirsiniz

Önümüzde süresi belli bir eğitim  öğretim yılı var:

Hiçbir şey öğrenmeden önce planlı yaşamayı öğreneceğiz. Planlı yaşamayı öğrenirsek çok şey öğreneceğiz.

 Unutmayın planlı yaşamak herkesten çok müslümana yakışır.

Allah (c.c) yardımcınız olsun.