MERSİN- Mazlum-Der Mersin Şube Başkanı Masum Bilen, Bursa ve Gaziantep`te çocuklarının başörtülü olarak okula gitmesine destek olan velilere yapılan muamelenin "İnsanlık Dışı" verilen cezanın ise "Keyfi" olduğunu vurguladı.
 
4+4+4 sisteminde başörtüsü ile ilgili bir düzenlemenin yapılmamasını İlke Haber Ajansına değerlendiren Mazlum-Der Mersin Şube Başkanı Masum Bilen çarpıcı açıklamalarda bulundu.
 
Örtünmek İnsani ve Dini Değerdir

Başörtü meselesini insan hakları çerçevesinde değerlendirdiklerini söyleyen Mersin Şube Başkanı Bilen, "İnsan kendi hür iradesi ile örtünmek istiyorsa hiç kimse buna mani olamaz. Bu herhangi bir inançla alakalı değil. İnsan velev ki Müslüman olmasa dahi, kendi başını örtmek istiyorsa, örneğin rahibelerin örtüğü gibi. Veya herhangi bir semavi dine inanmayan biri dahi, nasıl örtünme konusunda serbest dolaşmak istiyorsa. Bu konuda engel olmaması gerekir. Bir insan, kendi hür iradesi ile örtünmek istiyorsa o, onun en doğal hakkıdır. İnsani bir değerdir. Kaldı ki hele çocuk belli bir yaşa gelmiş ve kapanmak istiyorsa insani hak ve özgürlükler açısından hakkı vardır"
 
Engellemeler İnsani Hak ve Hürriyetlerin Önüne Konulmuş Engellerdir

"Örtünmek isteyen bir insan inancı gereği Müslüman ise, Ayete inanıyor, Hadise inanıyor, Kıyamete inanıyor, vereceği hesaba inanıyordur." diyen Bilen," Ben yarın öbürsü gün Allah`ın bana vermiş olduğu değerlerden hesaba çekileceğim der. Kendisine verilen talimatları yerine getirip, getirmeme konusunda hesabını vereceğini belirterek şöyle devam etti; " İslam`a göre, inandığı inanca göre belli bir yaştan sonra örtünmesi gerekiyorsa bundan biz bunu inanç hürriyeti açısından ele alırız. İnancı gereği örtünüyorsa bunun önündeki hiçbir engeli kabul etmeyiz. O engeller insanı hak ve hürriyetlerin önüne konulmuş engellerdir ve insan hakları engeli olarak kabul ederiz" diye vurguladı.
 
İlköğretim yaşındaki bir kız çocuğu eğer İslam`i kurallar dahilinde ve yaşantısı dahilinde örtünebiliyorsa bunun önündeki engelleri de kendilerinin kabul etmediğinin altını çizen Bilen "Buda insan hakları açısından ihlal olur. Eğer kız inancı gereği örtünüyorsa ve buna herhangi bir kurum, devlet, parti, stk v.b karşı çıkıyorsa biz bunun örtünün önündeki engel olarak kabul ederiz. Devlet değil engelleme "Anayasal Hak" olarak ele alarak aksine bunu koruması gerekir" dedi.
 
Verilen Ceza İnsanlık Dışı ve Keyfidir.
Bilen "Benim böyle bir cezadan haberim yok gerçekten. Eğer öyle bir ceza sadece çocukları başörtülü olduğundan dolayı ve veliler de çocuklarının başörtüsünü savunduğundan dolayı öyle bir caza ile cezalandırılmış ise, bunu saçma görürüm. Yani 20. asırda da insanlık dışı görürüm. Öyle bir ceza hukuki değildir hiçbir zaman. Keyfi bir muamele olur" ifadelerini kullandı.
 
Böyle bir olayda bir yargıcın veya bir savcının kendisini anayasa üzerinde görebildiğini söyleyen Bilen, "Eğer bir baba kendi çocuğuna müdahale edemiyorsa belli bir yaşa kadar. Bildiğim kadarı ile Türkiye yasalarında 18 yaşına kadar yine babanın vesayeti istenir diye biliyorum. 18 yaşına gelmiş bir çocuktan eğer baba söz sahibi değilse. Bir taraftan o çocuk bir şey yapmak isterse git babanın icazeti al veya baban gelsin alsın diyorlar. Fakat iş çocuğu yetiştirmeye gelince kızım dur sana eşarp alayım deme hürriyeti vermiyorlarsa çelişkili ve insanlık dışı bir şey olarak görürüm" diye vurguladı.(Osman Öksüz-İLKHA)