DİYARBAKIR- Adalet Bakanlığı`nın mahkûm ailelerine yönelik uyguladığı zulümler devam ediyor. Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün, İslami hassasiyetlerinden dolayı yıllardır cezaevinde bulunan hükümlüleri sevk adı altında sürgün etmelerini durdurmak ve ailelerin çocuklarını ikamet ettiği şehre veya çevre illerin cezaevlerine nakil talep etme dilekçelerini, engellemek için özel bir genelge yayınladığı ortaya çıktı.
 
Şuan Sivas cezaevinde tutulan oğlu Vedat Bilge`nin Diyarbakır D.Tipine nakilini talep etmek için dilekçe veren Anne Hayriye Bilge, Cezaevi ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından özel bir genelge ile dilekçe hakkının elinde alındığını savundu.
 
Çocuklarım Kur`an Dersi Verdiği İçin Cezaevinde Yıllardır Tutuluyor
Verdiği dilekçe ile ilgili olarak ajansımıza açıklamalarda bulunan anne Hayriye Bilge, oğlu Vedat`ın 5 yıl Sivas`ta, oğlu Turgay`ın ise 17 yıldır sadece camide Kur`an dersi verip, Kur`an dersi aldıkları için Midyat cezaevinde tutulduklarını belirterek şöyle dedi: " Çocuklarım ne vurdu ne döktü ne kırdı ne de öldürdü. Sadece Kur`an dersi verdiği için cezaevinde yıllardır tutuluyorlar. Şayet Kur`an ve İslam`i öğrenmek ve öğretmek suç ise suçumuzu kabul ediyoruz. Oğlum Vedat`ı ikamet ettiğimiz Diyarbakır`a çok uzak yer olan Sivas`a sürgün ettikleri için 5 aydır ziyaretine gitmemişim. Oysa daha önce haftada bir çocuklarımı görmeye gidiyordum. Kalp, şeker, yüksek tansiyon hastasıyım. Her iki çocuğuma da ayrı ayrı gitme durumum olmadığı için ikisinin de bir cezaevinde, ikamet ettiğimiz veya yakın bir yere getirilmesini istiyorum."
 
Dilekçe Hakkımız Engellendi
Her iki çocuğunun birlikte ve Diyarbakır`a yakın bir cezaevine nakil edilmesi için defalarca dilekçe verdiğini söyleyen anne Bilge, son olarak bu konuda geçen Haziran ayında dilekçe verdiğini, eline ulaşan dilekçenin cevabında ise Cezaevleri ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün, anne baba, eş ve çocukların dilekçe verme hakkının engellediğini söyledi.
 
Devletin bu uygulamalar ile sadece çocuklarının cezalandırılmadığını aynı zamanda kendilerinin de cezalandırıldığını söyleyen anne Bilge Cumhurbaşkanı ve Başbakana seslenerek şöyle dedi: " Başbakan annesi için ağlayıp sızlamadı mı, Ergenekon sanığı Mehmet Haberal için özel bir yasa çıkartmadılar mı? Her iki çocuğumu da yan yana getirilmesi için imkan sağlasınlar. Artık bu yaştan sonra kuvvetim yoktur uzak yerlere gitmeye."
 
İslam`ı Yaşayanlara Af Yok
Bilge son olarak genel bir affın çıkarılmasını isteyerek şöyle dedi: "Şimdiye kadar çıkarılan aflar hep hırsızlara adam öldürenlere, iş yeri yakanlara,yıkıp dökenlere af çıkartıldı. Ama Allah rızası için İslami yaşayanlara gelince bir şey yoktur."
 
Şuan Sivas cezaevinde tutulan oğlu Vedat Bilge`nin Diyarbakır D.Tipine nakilini talep etmek için dilekçe veren Anne Hayriye Bilge`ye, Cezaevleri ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından verilen dilekçenin cevabı aşağıdaki gibidir.
 
"Sn Hayriye E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan oğlunuz Vedat Bilge`nin başka ceza infaz kurumlarına nakil talebi hususundaki dilekçeniz incelendi.
 
Hükümlülerin kendi istekleri ile bulundukları kurumdan başka kurumlara nakledilmeleri, 18.06.2012 tarih ve 151 nolu Nakil Genelgesinin 6 ncı maddesi ilgili fıkraları gereğince ve gitmek istedikleri kurumlardan durumlarına uygun en az üç yeri ve nakil giderlerini peşin olarak ödemeyi kabul ettiklerini belirtir şekilde yazmış oldukları dilekçelerini, bulunduğu ceza infaz kurumu idaresi aracılığı ile Genel müdürlüğümüze gönderilen nakil durumları değerlendirmeye alındığından, talebiniz değerlendirilmemiştir.

Bilgilerinize rica ederim. Hüseyin Patırman Bakan a. Tetkik Hakimi"
 
Sözkonusu genelge ile ilgili İlke Haber Ajansına açıklamalarda bulunan tutuklu ve hükümlü avukatlarından Av. Mirhan Özbekli, Adalet Bakanlığı`nın bu genelge ile hakkaniyete aykırı işlem ve icatlarını örtbas etmek istediğine dikkat çekerek, hükümlünün anne, baba ve eşinin kendisi hakkında dilekçe vermesi ve talepte bulunması kadar doğal bir hak olamaz dedi.
 
Cezaevi Yatmış Bir Başbakan Tek Çözümün Cezaevleri Olmadığını Bilmektedir
Ak Parti iktidara geldiğinde Türkiye genelinde tutuklu ve hükümlü sayısının 50 bin dolayında, şuan ise140 bini cezaevinde olmak üzere 150 bin kişiyi geçtiğini ve bu rakamın insanı dehşete düşürdüğünü ifade eden Av.Özbekli konu ile ilgili olarak şöyle devam etti: "Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cezaevi yatmış bir başbakan olarak tek çözümün şahısların cezaevlerine tıkamakla olmadığını yakinen bilmektedir. Cezaevi kapılarını açacaklarını suça itilmiş ve suça bulaşmış insanları ıslahı yönüne gidilmesi gerekirken insanların vardiya ile yetmek zorunda kaldığı cezaevlerine göndermek asla çözüm olamaz."
 
Ak Parti, Kürt İllerindeki Aileleri Cezalandırıyor
Özbekli, Adalet Bakanlığı bünyesinde çalışan, bakana danışmanlık yapan şahısların hukuki kişilikleri ve insanlıkları hakkında şüphe ettiğini belirterek, "Aynı suçtan ceza almış Baran -kardeşler (Tahir Baran-Bafra-, A.Kadir Baran-Silifke- ve Cafer Baran-Balıkesir-) Türkiye`nin ayrı bir ucunda tutulmaları bunun bir kanıtıdır. Daha öncede defalarca söyledim, Ak Parti Kürt illerindeki tutuklu ve hükümlüleri yalnızca cezalandırmıyor. Kendisiyle beraber eş, çocuklarını, kardeşlerini ve anne babalarını cezalandırıyor. Örneğin; Fikret Bayram`ın felç durumu net bir şekilde tıbbi bulgular ortaya koyabiliyor. Bu teşhis ve tanının, doktordan doktora değişmesi mümkün değildir. Buna rağmen Fikret Bayram 10 yıla yakın yaklaşan cezaevinde kalma durumu vardır ve mağduriyeti devam ediyor" hatırlatmasında bulundu.

Nüfusu 50 Bini Geçmeyen İllerde 3-4 Bin Kişilik Cezaevleri Niçin Açılmıştır
Suç işleme oranın en düşük olduğu Karadeniz sahillerinde nüfusu 50 bini geçmeyen illerde, Ak Parti döneminde 3-4 bin kişilik cezaevleri niçin açılmıştır diye soran Özbekli, "Eğer, art niyet yok ise özellikle tutuklu ve hükümlü ailelerini bezdirme ve yıldırma yoksa, nüfusu 1 milyonu geçen Diyarbakır`da niçin sadece 800 kişilik cezaevi yapılıyor? Hayriye Bilge`nin oğlu Turgay Bilge Midyat Cezaevinde tutulurken diğer oğlu Vedat Bilge ise Sivas Cezaevine nakledildi. Kalp, şeker, yüksek tansiyon hastası olan bir anneyi iki ayrı cezaevine ve kilometrelerce uzaklıkta haftada iki defa göndermek kime hizmet eder?" ifadelerine yer verdi.
 
Bakanlık Verdiği Sözleri Yerine Getirsin
2000 yılındaki koalisyon hükümetini iktidardan düşüren, bu mazlum insanların bedduaları olduğuna vurgu yapan Özbekli son olarak,daha önce bakanlık ile yaptıkları görüşmede eğer bölge cezaevlerinde şayet yer yok ise aynı ilde oturan ve akraba olanları aynı cezaevinde toplamaları için çalışma yapacaklarını ve durumu değerlendirecekleri yönünde söz vermelerine rağmen bu güne kadar herhangi bir gelişmenin olmadığını sözlerine ekledi. (Osman İçli-İLKHA)