MARDİN- Tesettürün önündeki engeller konusunda görüştüğümüz bölge alimlerinden Molla Salih Çevik ve Eğitim Bir Sen Nusaybin Temsilcisi Abdusselam Demir, okula başörtülü bir şekilde gitmek isteyen kız çocuklarının hiçbir engel ile karşılaşmaması ve tesettürün her alanda serbest olması gerekliliğini vurguladılar.
Namaz Dışında Kadının Tüm Vücudu Ziynettir
Namaz dışında kadının tüm vücudunun ziynet olduğunu söyleyen bölge alimlerinden Molla Salih Çevik, "Beyda-i rivayet ettiğine göre kadınların el ve yüzlerinin sadece namazda ziynet olmadığını namaz dışında ise kadın vücudunun tamamının avret olduğunu söylemiştir. Kocası ve kendi ailesi dışında el ve yüzü dahil başkasının bakması haram kılınmıştır. Mümin kadının tüm vücudu yabancı erkeklere haram olduğu gibi gayrimüslim kadınlarına ziynetlerini göstermeleri de haramdır. Bir erkeğin her hangi bir kadına sorusu varsa kendisini göremeyecek şekilde perde veya bir duvarın arkasından sorması gerekmektedir. Bu tür durumlarda bile yüz yüze gelmeleri erkeğin kadını veya kadının erkeği görmesi haramdır." dedi.
Cennetin Kokusunu Alamayan İki Kısım İnsan
Cennetin kokusu 500 yıllık mesafeden alındığı halde iki kısım insanın cennet kokusunu alamayacağını belirten Çevik konuşmasını şöyle sürdürdü: "İbni Abbas`tan rivayet edildiğine göre Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur: `İki kısım insan vardır ki cehennemliktir. Bunlardan biri zulmedenler diğeri ise giyinmiş çıplak kadınlardır. Giyinik çıplaktan kasıt giydikleri elbiseler vücutlarının tüm hatlarını ortaya çıkaran dar ve ince elbiseli kadınlardır. Bu iki kısım insanlar cennetin kokusunu dahi alamazlar.`
Bundan 30 sene öncesine kadar başı açık bir bayan göremezdiniz. Her ne kadar tesettürleri İslam`ın bize emrettiği gibi olmasa da başları kapalı, bir erkek yanlarından geçtiği zaman hemen bir kenara çekilip erkeğin onu görmemesine dikkat eder haya ve namusunu korurdu. O kadınlar kesinlikle dar elbiseler giymezdi. Daha çok bol ve baştan aşağı giyinirlerdi. Bunların yanında İslam`ın tam emrettiği gibi giyinen çarşaflı kadınlarda çokça vardı. Şimdi ise Allah muhafaza başı, kolu, bacakları açık çokça kadın var. Bu kadınlar hem kendileri günaha giriyor hem de etraflarındaki insanların günaha girmelerine sebebiyet veriyorlar."
Dışarıda Tesettürlüyse Okulda da Tesettürlü Olması Gerekir
Kız çocuklarına erken yaşlarda İslam terbiyesinin verilmesi gerekliliğini kaydeden Çevik, "Kız çocuklarının buluğ çağına erdiği zaman dışarıda nasıl tesettürlü giyiniyorsa okulda da aynı şekilde giyinmesini gerektiğini söyleyen Çevik, "İslam dışarıda başörtü takabilirsin okulda giyemezsin demiyor. Eğer dışarıda giyiyorsa okulda da giymesi gerekir ve müsaade edilmesi lazım. Niye başı açık insanlar her yerde serbeste kimse onlara karışmıyorsa eğer kız çocuğu yedi yaşında başörtü takıp okula gitmek istiyorsa buna izin verilmesi gerekir ve kesinlikle kızın kendi iradesine bırakılması lazım. Eğer kız çocuğu buluğ çağına erdiği zaman başörtüsü giymezse günaha girecek." ifadelerine yer verdi.
Çocuklarımızın Ahretini de Düşünmemiz Gerekir
Çocuklarımızın ahretlerini düşünmemiz gerektiğini söyleyen Çevik, "Malumunuzdur ki Allah insanları imtihan etmek için dünyaya göndermiştir. Bunun için insanın anne babası çocuğunun dünyada iyi bir meslek sahibi olmasını ister. Ancak mümin kimse ise çocuğunun cennete de girmesini ister. Bunun için müslüman kimse kız çocuklarını daha küçük yaştan İslam`a göre yetiştirmelidir. Açık saçık elbiseler giydirmemelidir. Kız çocuğu 7 yaşına girdiğinde kendisinin örtünmesi gerektiğini ona söylemeleri gerekmektedir. Kız çocukları sıcak bölgelerde genellikle 9 yaşından itibaren ergenlik çağına giriyor.Yani 9 yaşından itibaren büyüklere farz kılınan her şey kendisine farz kılınır. Bunları yapmadığı takdirde kendisine günah yazılır." dedi.
Başörtülü Kız Çocuklarının Önünde Hiç Bir Engel Olmamalı
"Şu anki yasalara göre çocukların okula gitmeleri zorunludur. Madem böyle bir yasa konulmuşsa kız çocuklarının istediği şekilde okula gitmeleri de serbest olmalıdır." diyen Çevik, 7 yaşında olsa bile okula başörtülü gitmesi serbest olmalıdır. Bilindiği üzere demokrasi ve özgürlükten bahsediliyor. Özgürlük olacaksa herkes için olmalıdır. Bir bayan memur olduğunda da aynı şekilde istediği gibi örtünmesi serbest olmalıdır özgür olmalıdır. Bu tür durumlara devletin engel olmaması gerekir. Türkiye`nin %99`u Müslüman olduğu söyleniyor ancak duruma bakılırsa Müslüman bayanların, kızların çocukların okullara ve resmi kurumlara örtüyle girilmesi yasaklanmış. Durum böyleyken Müslümanlıktan bahsedilmesi çok yersizdir. Duyduğumuz üzere birçok çocuğun örtülerinden dolayı ailelerine çeşitli cezalar verilmiş. Devletin bir an önce bu yasakları kaldırması gerekir. Devletten beklentimiz yeni kanunlar çıkarıp tesettürün her alanda serbest olmasıdır." şeklinde konuştu.
Kılık Kıyafete Bakılmaksızın Herkesin Okula Alınması Gerekir
Müslüman bir kızın İslam`ı yaşamasına ve örtünmesine devletin karışma hakkı olmadığını dile getiren Eğitim Bir Sen Nusaybin Temsilcisi Abdusselam Demir ise, "Kılık kıyafete bakmaksızın her Türk vatandaşı okumak zorundadır. Okula gitmek hakkıdır ve hiç kimse kılık kıyafeti yüzünden okuldan gönderilemez. %99`u Müslüman olan bir ülkede dindar bir ailenin kızını örtülü okula göndermesi en doğal hakkıdır. İslam`a göre ergenlik çağına giren her Müslüman kızın örtünmesi emredilmiştir. Müslüman bir kızın İslam`ı yaşamasına örtünmesine devletin karışma hakkı olmadığı kanaatindeyim kısacası okullardaki başörtü yasağını hiç bir şekilde doğru bulmuyorum. İlköğretim kurallarına baktığımız zaman başörtülü öğrenci okula alınamaz diye bir ibare yoktur. İlköğretim zorunludur ve ilköğretimde başörtülü okumaya engel olan idareciler kesinlikle suç işliyordur." dedi.
Başörtülü Kız Çocuğu Velilerine Verilen Ceza Hukuki Değildir
Başörtülü şekilde kızlarını okula gönderdikleri için velilere verilen cezalara da değinen Demir, "Çocuklarını okula örtüyle gönderen ailelere verilen ceza ne vicdani, ne insani, ne de hukukidir. Çok yakışıksız bir durumdur. Aslında çocukları okula almayan idareciler, yöneticiler suç işliyor. Bunların cezalandırılması gerekirken ilginçtir çocuklarını başörtüyle okula göndermek isteyen ailelere ceza veriliyor. Bu aileler kendi çocuklarını kendi yaşam tarzlarına göre yetiştirip bu şekilde okumalarını istiyor bu onların yasal haklarıdır." ifadelerini kullandı.
"Haydi Başörtülü Kızlar Eve"
"Haydi Kızlar Okula" projesinin başörtülü kızlar için tezat oluşturduğunu söyleyen Eğitim Bir Sen Nusaybin Temsilcisi Abdusselam Demir, "Milli Eğitim Bakanlığının başlattığı "haydi kızlar okula" projesi ve buna benzer birçok proje bulunmasına rağmen inançlı insanların kız çocuklarının okula başörtüyle gitmesine engel olunuyor. Yani tamamen bir tezatlıktır bir çelişkidir. Böyle bir sistem olmaz. Yani haydi kızlar okula kampanyası başörtülü öğrencilere yönelik değildir demek. Bunu "Haydi başörtülü kızlar eve" diye değiştirmek gerekiyor." şeklinde konuştu.
Namaz Dışında Kadının Tüm Vücudu Ziynettir
Namaz dışında kadının tüm vücudunun ziynet olduğunu söyleyen bölge alimlerinden Molla Salih Çevik, "Beyda-i rivayet ettiğine göre kadınların el ve yüzlerinin sadece namazda ziynet olmadığını namaz dışında ise kadın vücudunun tamamının avret olduğunu söylemiştir. Kocası ve kendi ailesi dışında el ve yüzü dahil başkasının bakması haram kılınmıştır. Mümin kadının tüm vücudu yabancı erkeklere haram olduğu gibi gayrimüslim kadınlarına ziynetlerini göstermeleri de haramdır. Bir erkeğin her hangi bir kadına sorusu varsa kendisini göremeyecek şekilde perde veya bir duvarın arkasından sorması gerekmektedir. Bu tür durumlarda bile yüz yüze gelmeleri erkeğin kadını veya kadının erkeği görmesi haramdır." dedi.
Cennetin Kokusunu Alamayan İki Kısım İnsan
Cennetin kokusu 500 yıllık mesafeden alındığı halde iki kısım insanın cennet kokusunu alamayacağını belirten Çevik konuşmasını şöyle sürdürdü: "İbni Abbas`tan rivayet edildiğine göre Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur: `İki kısım insan vardır ki cehennemliktir. Bunlardan biri zulmedenler diğeri ise giyinmiş çıplak kadınlardır. Giyinik çıplaktan kasıt giydikleri elbiseler vücutlarının tüm hatlarını ortaya çıkaran dar ve ince elbiseli kadınlardır. Bu iki kısım insanlar cennetin kokusunu dahi alamazlar.`
Bundan 30 sene öncesine kadar başı açık bir bayan göremezdiniz. Her ne kadar tesettürleri İslam`ın bize emrettiği gibi olmasa da başları kapalı, bir erkek yanlarından geçtiği zaman hemen bir kenara çekilip erkeğin onu görmemesine dikkat eder haya ve namusunu korurdu. O kadınlar kesinlikle dar elbiseler giymezdi. Daha çok bol ve baştan aşağı giyinirlerdi. Bunların yanında İslam`ın tam emrettiği gibi giyinen çarşaflı kadınlarda çokça vardı. Şimdi ise Allah muhafaza başı, kolu, bacakları açık çokça kadın var. Bu kadınlar hem kendileri günaha giriyor hem de etraflarındaki insanların günaha girmelerine sebebiyet veriyorlar."
Dışarıda Tesettürlüyse Okulda da Tesettürlü Olması Gerekir
Kız çocuklarına erken yaşlarda İslam terbiyesinin verilmesi gerekliliğini kaydeden Çevik, "Kız çocuklarının buluğ çağına erdiği zaman dışarıda nasıl tesettürlü giyiniyorsa okulda da aynı şekilde giyinmesini gerektiğini söyleyen Çevik, "İslam dışarıda başörtü takabilirsin okulda giyemezsin demiyor. Eğer dışarıda giyiyorsa okulda da giymesi gerekir ve müsaade edilmesi lazım. Niye başı açık insanlar her yerde serbeste kimse onlara karışmıyorsa eğer kız çocuğu yedi yaşında başörtü takıp okula gitmek istiyorsa buna izin verilmesi gerekir ve kesinlikle kızın kendi iradesine bırakılması lazım. Eğer kız çocuğu buluğ çağına erdiği zaman başörtüsü giymezse günaha girecek." ifadelerine yer verdi.
Çocuklarımızın Ahretini de Düşünmemiz Gerekir
Çocuklarımızın ahretlerini düşünmemiz gerektiğini söyleyen Çevik, "Malumunuzdur ki Allah insanları imtihan etmek için dünyaya göndermiştir. Bunun için insanın anne babası çocuğunun dünyada iyi bir meslek sahibi olmasını ister. Ancak mümin kimse ise çocuğunun cennete de girmesini ister. Bunun için müslüman kimse kız çocuklarını daha küçük yaştan İslam`a göre yetiştirmelidir. Açık saçık elbiseler giydirmemelidir. Kız çocuğu 7 yaşına girdiğinde kendisinin örtünmesi gerektiğini ona söylemeleri gerekmektedir. Kız çocukları sıcak bölgelerde genellikle 9 yaşından itibaren ergenlik çağına giriyor.Yani 9 yaşından itibaren büyüklere farz kılınan her şey kendisine farz kılınır. Bunları yapmadığı takdirde kendisine günah yazılır." dedi.
Başörtülü Kız Çocuklarının Önünde Hiç Bir Engel Olmamalı
"Şu anki yasalara göre çocukların okula gitmeleri zorunludur. Madem böyle bir yasa konulmuşsa kız çocuklarının istediği şekilde okula gitmeleri de serbest olmalıdır." diyen Çevik, 7 yaşında olsa bile okula başörtülü gitmesi serbest olmalıdır. Bilindiği üzere demokrasi ve özgürlükten bahsediliyor. Özgürlük olacaksa herkes için olmalıdır. Bir bayan memur olduğunda da aynı şekilde istediği gibi örtünmesi serbest olmalıdır özgür olmalıdır. Bu tür durumlara devletin engel olmaması gerekir. Türkiye`nin %99`u Müslüman olduğu söyleniyor ancak duruma bakılırsa Müslüman bayanların, kızların çocukların okullara ve resmi kurumlara örtüyle girilmesi yasaklanmış. Durum böyleyken Müslümanlıktan bahsedilmesi çok yersizdir. Duyduğumuz üzere birçok çocuğun örtülerinden dolayı ailelerine çeşitli cezalar verilmiş. Devletin bir an önce bu yasakları kaldırması gerekir. Devletten beklentimiz yeni kanunlar çıkarıp tesettürün her alanda serbest olmasıdır." şeklinde konuştu.
Kılık Kıyafete Bakılmaksızın Herkesin Okula Alınması Gerekir
Müslüman bir kızın İslam`ı yaşamasına ve örtünmesine devletin karışma hakkı olmadığını dile getiren Eğitim Bir Sen Nusaybin Temsilcisi Abdusselam Demir ise, "Kılık kıyafete bakmaksızın her Türk vatandaşı okumak zorundadır. Okula gitmek hakkıdır ve hiç kimse kılık kıyafeti yüzünden okuldan gönderilemez. %99`u Müslüman olan bir ülkede dindar bir ailenin kızını örtülü okula göndermesi en doğal hakkıdır. İslam`a göre ergenlik çağına giren her Müslüman kızın örtünmesi emredilmiştir. Müslüman bir kızın İslam`ı yaşamasına örtünmesine devletin karışma hakkı olmadığı kanaatindeyim kısacası okullardaki başörtü yasağını hiç bir şekilde doğru bulmuyorum. İlköğretim kurallarına baktığımız zaman başörtülü öğrenci okula alınamaz diye bir ibare yoktur. İlköğretim zorunludur ve ilköğretimde başörtülü okumaya engel olan idareciler kesinlikle suç işliyordur." dedi.
Başörtülü Kız Çocuğu Velilerine Verilen Ceza Hukuki Değildir
Başörtülü şekilde kızlarını okula gönderdikleri için velilere verilen cezalara da değinen Demir, "Çocuklarını okula örtüyle gönderen ailelere verilen ceza ne vicdani, ne insani, ne de hukukidir. Çok yakışıksız bir durumdur. Aslında çocukları okula almayan idareciler, yöneticiler suç işliyor. Bunların cezalandırılması gerekirken ilginçtir çocuklarını başörtüyle okula göndermek isteyen ailelere ceza veriliyor. Bu aileler kendi çocuklarını kendi yaşam tarzlarına göre yetiştirip bu şekilde okumalarını istiyor bu onların yasal haklarıdır." ifadelerini kullandı.
"Haydi Başörtülü Kızlar Eve"
"Haydi Kızlar Okula" projesinin başörtülü kızlar için tezat oluşturduğunu söyleyen Eğitim Bir Sen Nusaybin Temsilcisi Abdusselam Demir, "Milli Eğitim Bakanlığının başlattığı "haydi kızlar okula" projesi ve buna benzer birçok proje bulunmasına rağmen inançlı insanların kız çocuklarının okula başörtüyle gitmesine engel olunuyor. Yani tamamen bir tezatlıktır bir çelişkidir. Böyle bir sistem olmaz. Yani haydi kızlar okula kampanyası başörtülü öğrencilere yönelik değildir demek. Bunu "Haydi başörtülü kızlar eve" diye değiştirmek gerekiyor." şeklinde konuştu.
(Halil Akbalık - İLKHA)