Türkiye Dağcılık Federasyonu (TDF) tarafından düzenlenen "Kış Gelişim Eğitimi" kapsamında Muş'a gelen yaklaşık 120 dağcı kamp kurarak zorlu kış şartlarında dağcılık eğitimleri alıyorlar.
Farklı illerden ve farklı meslek kollarından dağcılık eğitimlerini tamamlamak için Muş’a gelen sporcular, sabahın erken saatlerinde kahvaltı yaptıktan sonra eğitimlere başlamak için hazırlanıyorlar.
Antrenörler eşliğinde pratik eğitimlere başlayan sporcular iglo, arama-kurtarma, karda iz açma ve emniyetli iniş tekniklerini gibi çeşitli eğitimler alıyorlar. Eğitimlerde başarılı olan sporcular bir ileri aşama olan Kar-Buz eğitimi almaya hak kazanacaklar.
Eğitimler hakkında açıklamalarda bulunan TDF Antrenörü Hakkı Uğur, sporcuların eğitimlere yazın başladıklarını belirterek, “Yazın 4 eğitim, kışın da 4 eğitim alırlar. Yaz eğitimlerini tamamlayanlar kış eğitimlerine başlarlar. Kış gelişim temel eğitimi, kış gelişim eğitimi, ileri kar-buz eğitimi ve arama-kurtarma eğitimi ile birlikte 8 eğitim sonunda eğitimlerimiz neticelenir. Dağcılarımızın dağda yürürken nasıl yürümeleri gerektiği, çığ cephelerinden nasıl geçileceği, kendilerini nasıl güvene alacakları ve karda nasıl emniyet sistemleri kuracaklarını öğretiyoruz. Kısacası arama-kurtarma ve karda nasıl hayatta kalınır bunların hepsini öğretiyoruz. Şu anda karda emniyet sistemlerini yapıyoruz.” şeklinde konuştu.
Kampa katılanların bir haftalık eğitimlerini çadırda geçirdiklerini söyleyen Uğur, “Kendi yemeklerini kendileri taşıyor. Kamp alanında kendi çadırlarında kalıp, gece çadırlarda uyuyorlar. Bu eğitimin özel bir disiplini vardır. Tabii ki kış şartları çok zordur. Özellikle dağcılık yapan kişilerde bu daha çok belirgindir. Çünkü dağcılığın fiziksel sıkıntıları gibi birçok sıkıntısı vardır. Özellikle kış sporlarında kullanılan malzemelerin hepsi en iyisi olmalı. Kişinin kendisini çadırda koruması çok önemlidir. Kışın neredeyse bütün gecelerde don vardır ve hava her zaman sıfırın altındadır. Bunlardan korunmak için özel malzemeler kullanılmalıdır.” ifadelerini kullandı.
Sporculardan Ahmet Çelik, Muş’ta iyi bir spor potansiyeli olduğunu ifade ederek, “Ben Çanakkale sporcusuyum. Türkiye Dağcılık Federasyonu’nun ‘Kış Gelişim Eğitimini’ almaya geldik. Bu alanda bir hafta boyunca eğitim alacağız. Muş'ta çok güzel bir spor potansiyeli var. Çok güzel bir kar kalitesi var. Dağcılık açısından da kaynak açısından da çok güzel bir yer.” diye belirtti.
Belgin Ercanlar ise şöyle konuştu: “Türkiye Dağcılık Federasyonu ‘Kış Gelişim Eğitimini’ alıyoruz. Kar yapısı gayet uygun. Emniyet sistemlerini burada öğreniyoruz. Malum kış koşulları çok zordur. Bu koşullarda hayatta kalmayı ve bir kaza anında yardıma ihtiyacı olan birine nasıl yardım edebileceğimizi öğreniyoruz.”
Kamp süresi boyunca çadırda kaldıklarını ve tüm ihtiyaçlarını kendileri karşıladıklarını aktaran İlknur Oğun “Kış gelişim kampındayız. Bu kamptaki çığ geçişi, çığın kontrol edilmesi ve çığda geçişin nasıl olacağı gibi konuları öğreniyoruz. Karda emniyet alma, karda arkadaşımızı yukarıya çekmeye ve emniyetli iniş tekniklerini öğreniyoruz. Daha sonraki günlerde iglo ve karda barınmayı öğreneceğiz. Burada kendi ihtiyaçlarımızı kendimiz karşılıyoruz. Yemeğimizi kendimiz yapıyoruz. Kamp boyunca çadırda kalıyoruz. Yeri geldiği zaman kardan su elde etmeye çalışıyoruz. Kış koşullarında barınma ve kış koşullarında yaşamayı öğreniyoruz.” ifadelerini kullandı.
Öğle molasında kar üstünde yemek yapıyorlar
Sporcular 12.00'ye kadar eğitimlere devam ettikten sonra çadırlarında öğle yemeği hazırlamak için mola veriyorlar. Çadırlarında özel tüp ve malzemelerle yemek yapmaya başlayan sporcular, kıt imkanlarla kar üstünde yaptıkları yemeklerle besleniyorlar.
Yemeklerini kamp boyunca kendileri yaptıklarını belirten İlknur Oğun, beslenmeleriyle ilgili şöyle konuştu: “Eğitim sırasında enerji almak için daha çok doğal yiyecekler tercih ediyoruz. Günde 3 öğün yemeğimizi kendimiz hazırlıyoruz. Öğün aralarında da kuruyemiş tüketerek enerji almaya çalışıyoruz. Karda yemek yapmak biraz zordur. Bazen tüplerimizin enerjisi düşüyor ve yemeğimiz geç pişiyor. Fakat burada yaptığımız yiyecekler bize daha lezzetli geliyor.”
Ahmet Çelik ise doğada yemek hazırlamanın evde hazırlamaktan çok daha zor olduğunu söyleyerek, “Bir hafta boyunca kış şartlarında doğada yaşamayı öğreniyoruz. Normal evde yaptığımız rutin işleri burada da yapmak zorunda kalıyoruz. Tabii burada ev şartlarına göre daha zor oluyor. Evde yaptığınız tencerelerle burada yemek yapmaya çalıştığınızda zamanımız ve tüpünüz buna yetmiyor. Biz de özel tasarlanmış malzemeler kullanıyoruz. Şartlara göre beslenmemizi de değiştiriyoruz. Evde yemediğimiz yemekleri burada yemek mecburiyetinde kalıyoruz. Kış şartlarında barınma gerçekten çok zor. Bu gece eksi 14’ü gördük. Uyku tulumu ve çadırlarımızı duruma göre ayarlıyoruz.” ifadelerini kullandı. (Ayetullah Tarhan-İLKHA)