VAN - Köy-Der Köy ziyaretlerine ara vermeden tüm hızıyla devam ediyor. Bu hafta merkeze 35 km uzaklıkta olan, Van`ın sahil köylerinde biri olan, eski adıyla Ayanıs, yeni adıyla Ağartı köyüne ziyarette bulunan Köy-Der yetkilileri, köylünün sıkıntılarını dinledi.
Köy-Der yetkililerine köyün belli başlı sıkıntılarını aktaran köy sakinlerinden Eyüp Koç, bütün köylerde olduğu gibi kendi köylerinde de en büyük sorunun, depremden sonra yıkılan konutların yeniden inşasının yavaş ilerlemesi olduğunu ifade etti. Koç, \"Firmalar çok yavaş çalışıyorlar. Şu an çalışma var. Yarın-öbür gün yağmur yağdığında çoğu eve araç çıkmaz. Bu beton araçları hiç çıkmaz. Betonu dökemezler. Depremden sonra evlerin önlerine çakır döktüler; ama yine de sıkıntı var. Yıkılan ev çok. Birkaç beton ev dışında, geri kalan evin hepsi yıkıldı. 29 ev yapılacaktı\" diyerek bazı köylülerin bu kışı konteynerde geçirmek zorunda kalacaklarından endişe ettiğini belirtti.
\"Su Kaynaklarının Yetersizliği Nedeniyle Arazilerimizin Çoğunu Sattık\"
Ağartı köyünün en büyük sorunlarından birinin de su sorunu olduğunu söyleyen Koç, \"Şebeke sularımız çok az geliyor. Bu aylarda su azaldığı için çok sıkıntı çekiyoruz. Herkes kendi imkanlarıyla bir şeyler yaptı. Ağustos`tan sonra şebeke suyu sıkıntısı başlıyor. Zaten, sulama suyunu herkes kendi imkanları dahilinde sondaj vurmuş. Diğer araziler hepsi demdir. Buğday bir de yonca ekilir. Dem, dediğimiz susuz. Baharda yağan yağmurlardan suyunu karşılıyor. Buna rağmen köyümüz yeşilliğe önem veriyor. Ağaca önem veriyoruz. Oradaki arazilerimizin de çoğumuz sattık, hiç geliri olmadığı için. Çünkü çalışacak, ya da ekecek hiçbir şey olmuyor\" ifadelerini kullandı.
Köylerinde sağlık ocağının bulunmadığını bildiren Koç, sağlık sorunları için kendi köylerine en yakın köy olan Alaköy`e gittiklerini belirterek, \"Sağlık ocağı için de Alaköy`e gidiyoruz. Her hangi bir durumda genelde Van`a gidiliyor. Acil bir durumda ise Alaköy`e gidiyoruz. Eğer doktor bulunsa
Yoksa direk Van`a gidiyoruz. Geçen senelerde bir kaza oldu köyümüzde. Kamyonetteki iki gençten biri öldü hemen, biri yaralıydı. Yaralıya, orada müdahale edilemeyince Van`a götürüldü. O da gidene kadar öldü\" dedi.
Yol Olmadan Kesinlikle Hiçbir Hizmet Düzgün Olmuyor
Köy-Der yetkililerine köyün başka sıkıntılarını aktaran Ağartı Köy imamı Yunus Çakır, eğitim alanında büyük sıkıtılar yaşadıklarını belirterek tüm sorunların en büyük kaynağının yol sorunu olduğunun altını çizdi. Çakır, \"Burada okumak zor
Taşımalı eğitim olduğu zaman yol kapalı oluyor. Kışın, çocuklar nerdeyse ilköğretime zor gidiyor. Eğitimleri çok aksıyor. Yol, çok kötü. Yolun acilen yapılması lazım ki hem de Van şehri içinde çok güzel olur. Niye bu kaleye güzel seferler olmasın ki. Hem karayolunda hem de gölden de gelinebilir. İç turizm, dış turizm olabilir. Ama her hizmetin sağlıkta, eğitimde ya da turizmde hepsinin gelişmesi için yol şart. Yol olmadan kesinlikle hiçbir hizmet düzgün olmuyor. İnsanların gerçekleştirmek istedikleri de olmuyor\" dedi.
Köyün, iletişim sorununa da değinen Çakır, \"Burada cep telefonları düzgün çekmez. Şebeke sorunu vardır. Çoğu firmayı aradım ve mesaj ilettim. Dertlerimizi anlattık; ama hepsi geçiştiriyorlar. Telefon burada çok kesiliyor. Ev telefonları kesildiği zaman, köyümüzde çocuklar internetten dersleri oluyor, araştırma yapmaları gereken konuları oluyor. Büyüklerin de resmi işlemleri oluyor. Telefon kesildiği zaman interneti kullanamıyoruz\" ifadelerini dile getirdi.
Elektrik Sorunu Yüzünden Köylünün Bir Çok Cihazı Yanıyor
Köyde yaşanan elektrik sıkıntıları yüzünden birçok köylünün cihazının yandığını söyleyen Çakır, \"Elektrik yüzünden çoğu insanın cihazları bozuluyor. Çünkü tellerin dağıtımında da çok düzensizlik var. Trafolarda çok düzensizlik var. Düzeltmekten ziyade, geçici yama yapıyorlar. Yetkili kişi geliyor, o arızayı dört dörtlük yapma yerine geçici olarak bir parça takıyor. Ertesi gün aynı yerden bir daha arıza oluyor. Zaten gelmeleri 2-3 gün alıyor! Sorun orada değil, sorun işi, işin ehlinin yapması. Bazen çok yüksek gerilim geliyor. Geçen yıl camide bütün prizler kapalı olduğu halde hepsi patladı. Bütün tesisat yandı. Halılar da tutuşabilirdi\" diyerek yetkililerin bu konuda daha hassas davranması gerektiğini kaydetti.
Ağartı köyünün birçok uygarlığa ev sahipliği yaptığını hatırlatan Çakır, köyün yakınlarında bulunan Ayanıs Kalesi`nde yıllardır kazı çalışmalarının yapıldığını hatırlatarak bu kadar meşhur bir köyde hizmetin olmamasına şaşırdığını söyledi.
\"Köylü, Şehirliden Daha Temiz ve İşine Daha Dikkatlidir\"
Köylerinin, farklı bir sıkıntısına değinen köy sakinlerinden Hakkı Günini ise, \"Bizim köyümüzün en büyük sıkıntısı; şehirden deniz kenarlarına gelen insanların köyün etrafını pisletmesi ve attığı çöplerle köylü vatandaşların hayvanlarının o çöp poşetlerini yedikten sonra birçok komşumuzun hayvanının telef olmasıdır. Onun için, hemen hemen diyebilirim ki 15 yıldır şehirli, göl kenarına pikniğe gelmeye başladığı günden bugüne sığır saklayan biri yoktur. Çünkü birçok zarar görüyor. Geçen gün iki tane daha kestiler. İkisinin de midesinde aynen o poşetler midesini sarmış, hayvanlar ölmüş. Köylü, şehirliden daha temiz ve işine daha dikkatlidir\" diyerek halkın bu konuda daha duyarlı olması gerektiğini, yetkililerin de bu konuya bir çare bulması gerektiğini dile getirdi.
\"Bu Vatandaş Nasıl Ödeyecek
\"
Köy sakinlerinden Salih Bilici de konut sıkıntısına değinerek, \"Temellerimiz yeni atılıyor. Birkaç konutun temelleri bitmiş. Bunların iki yıl ödemesi yok zaten. 1 yılı hemen hemen doldurduk. Kaldı 1 yıl. Şimdi, haliyle benim gibi sosyal güvencesi olmayan, geliri olmayan vatandaşın ileride 2 bin 3 bin kadar yıllık ödemesi var. Eskisi gibi ekin de olmuyor, hayvancılık da öyle değerli bir para bırakmıyor. Bu vatandaş nasıl ödeyecek geri ödemesini? Bunu, hükümetin en azından yarıya indirmesi ya da hibe etmesi lazımdı. Hükümetin bunu göz önünde bulundurması gerekiyordu. Çünkü vatandaş bunu ödeyemediği zaman ne olacak? Hükümet gelip bunu da elinden alacak. Sosyal devlette bu böyle olmaz\" şeklinde konuştu. (Fırat Arslan - İLKHA)