5 Mayıs günü Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde toplanan bir grup PKK/BDP yandaşı Tunceli’de öldürülen PKK’lıları bahane ederek, Yüksekova’da İslami faaliyetlerde bulunan Mustazaf-Der Şubesi’ni hedef aldı. Yaşanan olaylarda PKK/BDP yandaşları polisle başlattıkları çatışmaları bırakarak Yüksekova Mustazaf-Der Şubesi’ni yakmaya kalkıştı. Olay sırasında dernek binasında bulunan dernek üyelerinin de dışarı çıkmaları engellendi, binayı içerisindekilerle yakmaya çalışan saldırganları püskürten dernek başkan yardımcısı Übeydullah Durna; PKK/BDP’li kalabalık içerisinde açılan ateş sonucu şehid edildi.
Olayın yaşandığı 5 Mayıs günü saldırgan grup ile polis arasında elli metre gibi çok kısa bir mesafe bulunmasına rağmen, dernek başkan yardımcısının şehid edilmesinden sonra polis olaya müdahale etmedi ve sonrasında dernek binası ile alt katında bulunan işyerlerinin yağmalanmasına ve ardından ateşe verilmesine seyirci kalındı.
Yaşanan bunca olaya rağmen faillere yönelik emniyet müdürlüğü, kaymakam ve vali tarafından herhangi bir açıklama yapılmazken olay adeta örtbas edilircesine sessiz sedasız bir tavır sergileniyor.
EMNİYET HEP SESSİZ KALDI
Emniyet yetkililerinin içinde bulunduğu sessiz durum hakkında görüştüğümüz Yüksekova Mustazaf-Der Şube Başkanı Abdullatif Durna, ilk kuruldukları günden bu yana kendilerine yönelik sürekli saldırıların olduğunu ve geçen bunca zamana rağmen Emniyetin olaylar karşısındaki tutumunu değiştirmediğini belirtti.
Durna yaptığı açıklamada, “Senelerdir derneğimize yönelik saldırılar devam ediyor ve yaşanan tüm olaylarda da Emniyetin haberi olmasına rağmen bugüne kadar failler yakalanamadı. Defalarca taş, molotof ve en sonunda da silahlı saldırıya maruz kaldık. Bir üyemizi şehid verdik ve buna sebep olan kimse yakalanmadı. Derneğimiz ve alt katındaki iş yerleri yağmalandı, ateşe verildi. Ne vali ne kaymakam ne de emniyet müdürü ‘burada bir olay yaşandı ve bir kişi öldü’ diyerek herhangi bir incelemede bulunmadı. Oysaki aynı gün yakılan AKP binası tüm yetkili mercilerce ziyaret edildi ve olay kınandı. Karşılaştığımız bu tavırlar bize acaba ‘Emniyet ve PKK bizler için aynı şeyi düşünüp aynı şeyi mi istiyor?’ sorusunu akla getiriyor. ‘Bakın bizler aynıyız, sizden farklı düşünmüyoruz, bırakın bunlara hadlerini bildirelim mi, diyor” diye konuştu.
Emniyetin Ubeydullah Durna’nın şehadetinin artından da sessiz kaldığını ifade eden Durna, sözlerini şöyle sürdürdü: “Son olaylarda polis derneğimizi ve altındaki dükkânları adeta saldırganlara bırakırcasına sessiz kaldı. Yeri gelir bir çocuğu kovalamak için en uç mahallelere giden polisler yanı başında üç dört gün devam eden saldırı, yağmalama ve yakılmalara müdahale etmedi, güvenlik önlemi almadı” diyerek Emniyetin olaylar karşısındaki tutumuna tepki gösterdi.
SORULARIMIZ CEVAPSIZ KALDI
Dernek başkanının açıklamalarından sonra bizzat aradığımız Yüksekova Emniyet Müdürlüğü konu hakkındaki sorularımızı cevapsız bırakıp, “Eğer bilgi almak istiyorsanız bizzat buraya gelin’ diyerek telefon üzerinde bilgi veremeyeceklerini belirtti. Sonrasında gittiğimiz Emniyet Müdürlüğünde sorularımız yine cevapsız kaldı. ‘Terörle mücadeleye gidin, onlar olayla ilgileniyor, onlardan bilgi alın’ diyerek konu hakkında bilgi veremeyeceklerini belirttiler.
‘‘DOSYA GİZLİ BİLGİ VEREMEYİZ’’
Bunun üzerine sorularımızı TEM’e yönelttik. TEM de aynı şekilde sorularımızı cevapsız bıraktı, dosyanın gizli olduğu ve bilgi veremeyeceklerini belirterek, olayla ilgili gizlilik kararı kapsamına girmeyen bilgiler dahi verilmedi. TEM’de yaptığımız görüşme sonrasında da ancak valilikten bilgi alabileceğimiz söylenerek Mustazaf-Der başkanının da ifade ettiği gibi güvenlik güçlerinin İslami kesime yönelik yapılan saldırıdaki sessizliğine, bizzat görerek tanık olduk.
HAKKÂRİ VALİLİĞİ’NDEN DE AYNI TAVIR
TEM’den sonra görüştüğümüz Hakkâri Valiliği de başka mercileri işaret edip bu konuda bilgi veremeyeceklerini belirtti.
Tüm arama ve görüşmelerimize rağmen 5 Mayıs günü Yüksekova’da yaşanan olaylarda Mustazaf-Der Başkan yardımcısını katleden kişilere yönelik bir inceleme ve soruşturmanın kesin olup olmadığını, olaya karışan kişilerin gözaltına alınıp alınmadığını resmi makamlarca öğrenemedik.