Ekonomi yönetimi, fondan faydalanmanın kolaylaştırılması üzerinde çalışırken sisteme yönelik eleştiriler de artıyor. Kalkınma Bakanlığı`ndan bir uzmanın yaptığı çalışmada fondan daha çok işsizin faydalanması gerektiğine dikkat çekiliyor. Biriken kaynaktan bugüne kadar işsizler için 5,8 milyar lira ödeme yapılırken GAP`a aktarılan rakam ise 10 milyar lirayı aştı. İşsizlik Fonu`na toplam 3 milyon 359 bin kişi başvurdu. Bunlardan 2 milyon 633`ü ödenek almaya hak kazandı.

Kalkınma Bakanlığı İstihdam ve Çalışma Hayatı Dairesi İşsizlik Sigortası Fonu`nu masaya yatırdı. Planlama Uzmanı Müşerref Küçükbayrak tarafından hazırlanan `Türkiye`de İşsizlik Sigortasının Kapsamı ve İşsizlik ve İstihdam Süresi Açısından Değerlendirilmesi` başlıklı uzmanlık tezi çalışmasında Türkiye`de işsizlik sigortası mevcut olmasına rağmen, muhtaçlık esasına dayanan işsizlik yardımlarının uygulanmadığına dikkat çekiliyor. İşsizlik sigortasının, primli sistem kapsamında yer alması sebebiyle, sadece kayıtlı çalışanlara yönelik gelir desteğinin olduğu vurgulanıyor.

Kayıtlı çalışanların önemli bir kısmının işini kaybetmesi durumunda işsizlik sigortasına hak kazanamadığına vurgu yapılan çalışmada, "Dolayısıyla, oldukça dar bir kitle işsizlik sigortasından yararlanabilirken, önemli bir kesim de işsizlik riskine karşı sosyal koruma altına alınamamaktadır. Bu durumun altında yatan en temel etken, Türkiye`de işsizlik sigortası hak kazanma koşullarının oldukça katı olmasıdır. GAP bölgesine yapılan yatırımlarda, fondan kaynak kullanıldığı ve bu kaynakların işsizlik ödemeleri için harcanan kaynaktan çok daha fazla olduğu dikkate alındığında, fonun amacına hizmet edecek şekilde daha fazla işsizi kapsamak suretiyle kullanılması daha uygun olacaktır." görüşlerine yer veriliyor. İşsizlik sigortasının, uzun vadede istihdam ve ücretler üzerinde olumlu etkisinin olabileceğinin ifade edildiği çalışmada, "İşsizlik sigortasına hak kazanmak için gerekli olan asgari prim koşullarının esnetilmesi durumunda ortaya çıkabilecek finansman ihtiyacı farklı senaryolar altında incelenmiştir.

Söz konusu senaryolara dayanan projeksiyonlara göre, asgari prim ödeme koşulunun azaltılması ile işsizlik sigortasından daha fazla kişinin yararlanmasına olanak sağlandığında, işsizlik sigortası fonunun 2050 yılına kadar çoğunlukla açık vermeyeceği görülmektedir." tespiti yapılıyor.

İşsizlik sigortasının katı yapısının muhafazası, sistemin işsizliği özendirebileceği anlayışına dayandığının ifade edildiği çalışmada bunun işsizlik sigortasının uzun vadeli etkilerinin göz ardı edilmesine sebep olduğuna dikkat çekiliyor. İşsizlik sigortası alabilmek için gerekli olan asgari prim ödeme şartlarının, fonun ara dönemlerdeki finansal gerçekleşmeleri de dikkate alınmak suretiyle, tedrici olarak, esnekleştirilmesine ihtiyaç duyulduğu tespiti yapılırken şu değerlendirmede bulunuluyor: "Böylelikle, işsizliğin maddi yükünü karşılamakta zorlanan ve belirli bir süre çalışmasına rağmen işsizlik sigortasından yararlanamayan önemli bir kesim sosyal koruma altına alınmış olacaktır."